M. Said Zeki

Yeni Asya

Bir adalet kıssası: "Sakın hainlerin savunucusu olma!"

Yüce Yaratıcı önce kendi elçilerini seçip terbiye etmiş; sonra da elçileri vasıtasıyla insanları ikaz etmiştir. Peygamberlere ve takipçilerine düşen; ancak hak ve hakikati yaşayarak göstermek, fıtrata uygun metodlarla tebliğ etmektir.Kur'ân-ı Kerîm'de Efendimize (asm) ve onun şahsında hepimize ikazlar vardır. Adaletle hükmetmek, güzel ahlâk sahibi

Çürümüş vicdanları kim diriltecek

Bir vicdan azabı var, bir de vicdan rahatlığı. Vicdan; insanın içindeki ahlâkî otorite, saklandığı sır, fıtraten temiz. Çürütülmediği veya "sessize alınmadığı" takdirde, haksızlık karşısında sahibini sürekli uyaran alarm sistemi.Ahlâkî değerler ve fiiller hakkında hüküm verme ve yargılama yeteneği. Yalnızca neyin iyi ya da kötü olduğunu bilmek yetm

İfade hürriyeti veya "susarsam sen matem et!"

İfade hürriyeti; insanların başlarına kötü bir şey gelmesi korkusu taşımadan görüş, kanaat, düşünce ve taleplerini serbestçe ifade edebilmeleridir.Hak ve hürriyetler iç içe geçmiş halde yaşarlar. Bir hakkı tanırsanız diğer haklar da yavaş yavaş belirir. Bir hakkı ihlâl ederseniz, diğer haklar da yavaş yavaş geriler. Bu fertlerin kendi hak ve hürriy

Kar kristalleri melekler ve kaygılarımız

Güngörmüş yaşlılar "Aman kar yağsın da, kaygı yağmasın" derlerdi. Kar rahmet, kaygı huzursuzluk demekti.28 Şubat rejiminin reva gördüğü sürgün yılları... Eksi 25-30 derecede hiç bitmeyecek sandığımız çile ve kaygılarımız. Umudu diri tutmak adına bizi hayata bağlayan bahar düşleri. "Kış kalbinde baharı saklar" sözünü birbirimizi teselli için dilimiz

Kötülüğü engellemek görevimiz

İnsan tercihlerinden ibarettir ve herkes tercih ettiği hayatı yaşar. Tercih hakkı olmazsa, imtihan da olmaz.İnsan kendi hür iradesiyle dinini, inancını, mesleğini, eşini, yaşayacağı şehri seçiyor, seçmelidir. Herkesin inancı kendisinedir. Dinde zorlama yoktur. "Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. Onu işi

Hiç kimsenin garantisi yok

Ne maddî, ne manevî... Bu çöküşler bir günde yaşanmadı. Herkes her an ölebilecek yaşta. İmtihanı kazanmak veya kaybetmek an meselesi."Emin bir peygamber"in ümmeti olarak; kendimize soralım: Emin miyiz Emaneti ehline verebiliyor muyuz Kendimizi emniyet içinde hissedebiliyor muyuz, hukukî güvencemiz var mı "'İnandık' deyince imtihan olunmayacağımızı

Anlam arayışını kaybetme(k)!

Yaratıcının en güzel hediyesi olan hayat anlamsız olabilir mi Hayatın gayesini bilmeden, sorgulamadan geçen bir ömre yazık değil miBazılarının söylediği gibi; "hayatın anlamsız, kâinatın tesadüf oyuncağı, insanın başıboş mutsuz bir hayvan" olması mümkün mü Hayatı, anlamadan yalnızca "-mış gibi" mi yaşıyoruz Hadiselerin, haberlerin akışına kapılmış,

Ömrümün sonbaharında

"Barış isyan eyleme, yıllar akıp gidiyor/ Fazla vaktin kalmadı, giden geri dönmüyor/ Ömrümün sonbaharında" Barış MançoHer yıl 1 Ekim'de Dünya Yaşlılar Günü kutlanıyor/muş. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 14 Aralık 1990'da kabul edilmiş. Hayat tecrübeleri ile bizlere yol gösteren, ilgi, sevgi ve şefkat gösterilmesi gereken yaşlılarımızın

Hangi roldesin hayatta

İlâhî bir senaryo gereği hayatta çeşit çeşit roller var. Bazıları insanın tercihine bırakılmış, bazıları ise mecburi. Söyle; sen hayatında hangi rolü seçtin sevgili dostumSeverek seyrettiğimiz belgesellerden öğreniyoruz ki; insanın hikâyesi anneden ve babadan alınan ve ancak mikroskopla görebildiğimiz birer parçanın buluşmasıyla başlıyor. Anne karn

"İhtiyarladıkça artan enerjisiyle..!"

Gazetelerin yazdığına bakılırsa; 2030'da toplumun yaş ortalaması 80'e çıkabilir, 65 yaş üstü sağlıklı kişiler, gençlerden daha verimli çalışabilirmiş. Sağlıklı bir yaşlılık için aktif olmak şartmış.Bunları okuyunca 1948 yılında Afyon savcısının Bediüzzaman hakkında sarf ettiği "yaşlandıkça artan enerjisiyle" ifadesini düşündüm. Tüm sürgün, hapis, i