Kâzım Güleçyüz

Yeni Asya

"Tekfire çabuk cür'et edenler düşünsünler!"

Din-siyaset ilişkisini rayına oturtmak için aranan formül, Bediüzzaman'ın ortaya koyduğu ve "Siyaset dinin hizmetinde olmalı, din siyasetin değil" şeklinde özetlenebilecek prensip olsa gerek.Bunun hayata geçirilmesi ise, dini bütün siyasî tarafgirlik ve karşıtlıkların üzerinde tutan bir anlayışla mümkün. Burada özellikle dinî hassasiyetler adına or

Kutlular Ağabey'i yâd ederken

Vefatının dördüncü yıldönümünde rahmetle yâd ederken, 12 Eylül ve 28 Şubat'ın en zor dönemlerinde demokrasi ve hukuku savunmak adına verdiği cesur ve kararlı duruşla da hatırladığımız Kutlular Ağabey, "Deprem İlahî ikazdır" sözünden dolayı 276 gün hapis yattığı Kırklareli-Vize Cezaevine dair ilginç bir hatırasını Bizim Radyo'da şöyle anlatmıştı."Çı

Dindarlık ve siyaset

Bediüzzaman Said Nursî, Âl-i Beyt olarak anılan Peygamber nesli hilâfete daha lâyık ve müstehak iken devlet idaresinin neden onlara nasip olmadığını kader ve hikmet cihetleriyle değerlendirirken, geçerliliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek olan son derece önemli hakikat ve prensiplere dikkat çekiyor.Dünya saltanatının aldatıcı olduğunu hatırlattıktan

Bediüzzaman ve sivil toplum

Üstad Bediüzzaman iman ve irşad hizmeti yaparken kendisini milletin üstünde, milleti de "irşada muhtaç" bir pozisyona yerleştirme gibi bir yanlışa asla düşmedi.Eserlerinde öncelikle "herkesten ziyade nasihate muhtaç" olarak nitelediği kendi nefsini irşad etmeyi esas aldı. Ve nefsini irşad ve ikna eden dersler, hâliyle diğer nefisler üzerinde de çok

Din ve devlet

Osmanlıda din ve devlet kavramları o kadar bütünleşip aynîleşmişti ki, "din ü devlet" terkibi günlük dilin ayrılmaz parçası olmuştu.Dinin getirdiği değerlere devletin sıkı sıkıya bağlı olduğu dönemlerde bir sorun yoktu. Ama ne zaman ki devlet o değerlerden uzaklaşmaya ve bunun sonucunda inkıraza yüz tuttu, asırlardır zihinlere yerleşen algılama cid

Zübeyir Gündüzalp diyor ki

Vefatının 54.yıldönümünde rahmetle yad ettiğimiz, Yeni Asya'nın manevî mimarı Zübeyir Gündüzalp diyor ki: Şu mealde bir hadis-i şerif var ki; "Hakikî âlimler zalim hükümdarlara karşı hak ve hakikati pervasızca söyleyen âlimlerdir." Biz ancak böyle bir allâmenin söz ve eserlerine itimad edebiliriz. Asrımızda bu hadis-i şerife mâsadak olan Risale-i N

En kıymetli vazife

İlk risalelerin telif edilmeye başlandığı dönemde bu eserleri iştiyakla okuyarak intibaha gelen "bahtiyar doktor"a Barla'dan yazdığı mektupta Said Nursî şöyle diyor:"Biliniz ki, mevcudat içinde en kıymettar, hayattır; ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir." Böylece, tıp mesleğinin hayata hizmet cihetiyle taşıdığı önem ve değeri vurgulu

Daima nura, ihlâsa, imana kuvvet vermek

Hikmetü'l-İstiaze Risalesi'nde insî ve cinnî şeytanların tuzak ve desiseleri ile onlardan korunma çareleri geniş şekilde anlatılırken, en çok kullanılan şeytanî taktiklerden biri "Hayrı yaptırmamakla şerleri yaptırıyorlar" sözüyle ifade ediliyor.Gerçek şu ki, hayır işlemek için emek, gayret, sabır, sebat gibi hasletlere ihtiyaç duyuyoruz. Ama şer i

Bayramınız mübarek olsun

Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor; hayırların celbine, şerlerin def'ine vesile olmasını diliyoruz.Yeryüzündeki bütün zulüm ve haksızlıkların sona ereceği, masum ve mazlumların felâha erişeceği, Kur'an'ın ebedî saadet müjdesinin huzur arayışı içindeki bütün gönüllerde yerini bulacağı günlere hep birlikte kavuşmayı niyaz ediyoruz.

Üstadın bayramları

Bayramlar sevinç ve coşku günleridir; ama Üstad Bediüzzaman'a hapisler, sürgünler, tecritler, takipler ve tazyiklerle geçen çileli hayatında bayram sevinci de çok görüldü.Bazı bayramlarını talebeleriyle birlikte demir parmaklıkların arkasında geçirmek zorunda bırakılan Üstad, sürgün dönemlerinde de çoğu bayramı amansız bir tarassut altında idrak et