Her sabah bir melâike diyor ki...
"Rivayet-i hadiste vardır ki, her sabah bir melâike çağırıyor: 'Ölmek için tevellüd edip doğup dünyaya gelirsiniz; harap olmak için binalar yapıyorsunuz.' "
İhtiyarlar Risalesinin On Üçüncü Rica'sında aktarılan bu hadis, bilhassa büyük yıkım ve ölümlere yol açan deprem, sel, heyelan, yangın gibi afet ve musibetler sonrasında zihin ve duygu dünyalarımıza çok daha esaslı şekilde yerleşmesi gereken bir mana ve mesaj taşıyor.
Gerçekten, ölmek için dünyaya geliyor, harap olmak için binalar inşa ediyoruz. Ve bu, vazifeli bir meleğin her sabah hatırlattığı bir hakikat.
Ama bizler günlük hayatın sonu gelmeyen telâşlı koşuşturmaları ve oyalayıcı meşguliyetleri içinde bu kesin gerçeği unutabiliyoruz.
Tâ ki, ailemizde ve yakın çevremizde bir vefat vuku buluncaya ve evimiz bir sebeple tahrip olup artık oturulmaz hâle gelinceye kadar.
Uzunca bir zaman böyle şeylerin yaşanmadığı yeknesak bir hayat seyri, kişiyi sanki bu dünya ebedî imiş ve içinde insan sonsuza kadar kalacakmış gibi bir halet-i ruhiyeye sokarak gaflet perdesini alabildiğine kalınlaştırıyor.
Ama hepimizi sarsıp şok eden afetler bu perdeyi birden paramparça ediyor.
6 Şubat 2023'te olduğu gibi, iki dakikaya yakın bir süre devam eden 7.7 büyüklüğündeki bir sarsıntı on binlerce binayı, içindekilerden sağ çıkamayanlar için beton tabutlara dönüşen birer enkaz yığınına çeviriyor. Onca para ödenen ve kredi borçlanmaları yapılan gösterişli apartman daireleri yerle bir oluyor. İçlerinde yine büyük masraflar yapılarak konulan "dayanıklı" ev eşyaları, mobilyalar ve mefruşatla birlikte.