İsmail Kılıçarslan

Yeni Şafak

Çivili ayakkabıyı evde bırakmak

Bir varmış iki yokmuş. Evvel de, ahir de O imiş. Az gidenle de, uz gidenle de değil, menzile vasıl olmayı dert edinenle yol gidilirmiş. İsim isme, kisip kisbe, semt semte benzer imiş. Geçmiş zaman söylenir, yalan gerçek vakit geçer imiş. Masal bu ya, maceraperestin biri "Bu ülkede zenginlik varmış, ben de çalışıp çabalayıp bir şeyler kazanırım, ard

Kazadan kaçınmak da kadere dâhil

Türkiye'nin çok ama çok ihtiyaç duyduğu madencilik faaliyetlerini, bu faaliyetlerin gerektirdiği dikkat ve güvenlikle yürütüyor olması bir bağımsızlık meselesidir. Üstelik bu madenlerin, tamamen yerli firmalar tarafından işletilmesi de en büyük arzumdur. Bu, elde var bir.Dahası, 25 yılda 20 milyar dolarlık altın çıkarılacak bir işletmenin varlığı T

Tanrıyı şehirden kovarsan sonucuna katlanırsın

Youtubedaki 140 Journos kanalının bence harika işi "Adnan"ı izledikten, Adnan Oktar'ın bütün pisliklerine vakıf olduktan sonra ister istemez döküldü dudaklarımdan bu cümle: "Tanrıyı şehirden kovarsan sonuçlarına katlanırsın."Biraz geriden alayım.Bu hafta sonu izlediğim tek belgesel Adnan değildi. Kendini UFO dininin peygamberi ilan eden Rael ile il

"Sevda bilmeyene hayal, düş gelir"

"Abi be, şu işin nasıl olduğunu bi daha anlatsana."Son çayı çabucak demlesin diye altına birkaç kuru odunla biraz mangal kömürü sürdüğümüz ateş iyice harlanmış, güneş guruba iyice dönmüş, her zamanki gibi Keltepe'den aşağı değil de bu sefer uzaktan görünen göletten yukarı beri esen rüzgâr hepimizi iyice üşütmüştü. Öğlenden bu yana laf demini almış,

Durduğum yer hakkında bazı cevaplar

Bugün Gazze'yi yazacağım ama başka, bambaşka bir yerinden. Kendi muhasebemi yapmaya çalışacağım. Umulur ki başkaları da bu muhasebeye cesaret eder.İlk soru şu olsun: "Gazze konusunda nerede duruyorum"Cevabı şöyle bu sorunun: Gazze'nin ve Gazze'nin lehine olabilecek her durumun yanında, İsrail'in ve İsrail'in lehine olabilecek her durumun karşısında

Yarın için bir şans var mı

Geçenlerde Samsun'da bir salon toplantısında, Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'yi dinledim. Bakan bey, depremle ilgili olarak, her kelimesine katıldığım şöyle bir cümle kurdu: "Depremi yenemeyiz. Onunla sadece uyumlanabiliriz, uzlaşabiliriz, onunla yaşamanın yöntemlerini bulabiliriz."Bugün birinci senesini yaşadığımız Maraş ve Elbistan Depre

Zor. Çok zor.

"Mehmet, çıktınız mı abi""Çıktık abi. Şimdi Göksun tarafından Eskişehir'e doğru gitmeye çalışacağız.""Durum ne Nasılsınız""Nasıl olalım abi Kıyamet koptu zannettik. Ufaklık benim kucağımda, öteki annesinde. Nasıl bir binadan çıktığımızı anlatmanın imkânı yok abi. Hani otelin önünde her zaman oturduğumuz sokak var ya. O sokak artık yok. Bütün arabal

"Kitaba el bastın başkanım"

Malumumuzdur ki Anadolu'da "üzerine yemin edilen" en kutsal nesne kitabımız Kur'an-ı Kerim'dir. Anadolu tabiriyle söyleyecek olursak "kitaba el basan" kişi, ettiği yeminin gereğini hayata geçirebilmekle mükellef hisseder kendini. Yemin konusu sır tutmaksa o sır tutulur, bir taahhüdü yerine getirmekse o taahhüt yerine getirmek ilaahir. O bakımdan sö

Pek tuhaf bir intihal hikâyesi

Biri, kaçıp gittiği Batı'da Türkiye'yi şikâyet edebilmek ve bazı prestijli edebiyat ödüllerine uzanmak için "Ben aslında biseksüeldim, bunu söyleyemedim, Türkiye çok kötü biliyor musunuz" diye cavcav eden bir FETÖ aparatı. Yani Elif Şafak.Diğeri, halkını, Türk insanını aşağılamaktan aşırı zevk aldığını hiçbir zaman gizleme ihtiyacı duymamış, ulusal

Selamünaleyküm

Bir yerlerden Dino'nun sesi geliyor. Hava, alışıldığı üzere soğuk değil. Daha da soğuk. "Ölüme hazır ol" diyorum yoldaşıma. "Ölüme hazır ol ve ölene kadar elindeki hediyenin kıymetini bil. Yani ölümü isteme ya da kimseyi ölüme zorlama ama ölüme hazır ol işte."Aslında hiçbirimiz hayatın acemisi olmak istemiyoruz. Usta bir terzinin iğneden ipliği geç