İsmail Kılıçarslan

Yeni Şafak

Açlığı bastırmanın derdiyle

Dervişe "bize açlıktan bahset" demişler. "Midenin açlığından mı, gözün açlığından mı, nefsin açlığından mı, kalbin açlığından mı bahsedeyim" diye sormuş derviş. Gözle görülür bir sessizlik olmuş dervişin bu sorularının ardından. Derviş, usul usul anlatmaya koyulmuş. Midenin açlığını o Norveçli büyük yazar herif anlatmıştı en iyi değil mi Ne demişti

Bir fikrî takip yazısı: ÜNİDES

Önce seneler öncesine gideyim. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğrenciyken Çetele isimli bir dergi çıkartmıştık arkadaşlarımızla. Fakültenin edebiyat kulübünün bir faaliyeti olarak hayata geçirdiğimiz dergide imzalarını gördüğünüzde "o da mı yazmış burada" diyeceğiniz pek çok isim kalem oynatmıştı. Dergi, tamı tamına imece yöntemiyle çı

Bu savaşı biz kazanırız ama nasıl

En sonda söyleyeceğimi yekten söyleyeyim. İsrail ile Türkiye'nin gireceği herhangi bir savaşı, ABD'nin İsrail desteğine rağmen Türkiye kazanır. Bu, burada bir dursun. "İran, İsrail'e füze atmasına, Siyonist köpeklere korku dolu anlar yaşatmasına ve hatta çok uzun süre sonra İsrail ile çarpışmayı göze alan ilk Müslüman ülke olmasına rağmen niçin dün

Yanlış sorudan doğru cevap hasıl olur mu

"Nedir" diye sormuşlar bizim dervişe. Böyle ne idüğü belirsiz sorulara cevap vermeyi pek sevmez bizim derviş. Yürüdüğü yolu sırlı, esrarlı, -nasıl derler- sofistike zanneden akıl ve kalp kumkumalarından pek hazzetmez. Çünkü yolun sırlı, esrarlı olmadığını bilir. Yol düzdür zira. Yolu çatallı, çapraşık, karışık kılan insanın kibri ve cehlidir. Sır v

"Değişmez" denileni değiştirmek

Üniversite sınavına gireli 30 yılı aştı. Mart ayında yapılan ÖSS'de işler benim açımdan yolunda gitmişti. Ancak Hazirandaki ÖYS'nin sabahına kuvvetli bir baş ağrısıyla uyanmıştım. Sınav boyunca zonklayan başım, potansiyelimin en az 8-10 net altında kalmamı sağladı. İstanbul Hukuk beklerken Marmara İlahiyat geldi. "Nasip" deyip yoluma devam ettim el

Bu sefer de madde madde anlatmak istedim

1.İsrail isimli terör organizasyonuyla kim savaşırsa savaşsın, kim ona bir zarar verirse versin fark etmez. Yerim İsrail'in karşısı, yanım İsrail ile çatışanın yanıdır. Bu, tartışmaya kapalıdır. 2. İran, İsrail ile savaşırken yanım sadece bu ilk maddeden hareketle İran'ın yanı değildir. İran'ı destekliyor olmamın iki net gerekçesi daha vardır. Bunl

Derd-mendim

Dervişe "dert nedir" diye sormuşlar. Derviş bu kez cevap vermeye hazırlıklı da değilmiş, hevesli de. "Boğulmaktır" diye kestirip atmış. Soran konuşmaya pek hevesliymiş. "Zorda kalmaktır diyenler de var" deyip ilerletmek istemiş sohbeti. Derviş bu kez de "zorda kalmanın esası tıkanmak, tıkanmanın esası boğulmaktır. İnsan dediğin pek meraklıdır kendi

Kaçınılmaz sona doğru bir adım daha

Yazımı cuma namazından hemen önce kaleme alıyorum. Yani ben yazımı yazarken İsrail, İran'a vuralı ve aralarında çok kritik askeri personelin de olduğu İranlıları öldüreli 10 saate yaklaşmıştı. Belli ki İsrail, Gazze'de sahip olmadığı istihbarata İran'da, Tahran'da, Tebriz'de sahip. Nokta atışlarla kilit isimleri öldürebilecek istihbaratı edinmiş. B

Bizim kuşak bu utançla yaşamaya alışık zaten

"Utanç" evet. Bunu başka türlü tanımlayabilmenin imkânı yok. İki yıla yakın bir süredir Siyonist terör örgütü İsrail'in soykırımını "sadece seyrederek" devam ediyoruz hayatımıza ve evet, bunun tam adı utanç. Ama alışığız biz utançla yaşamaya. Yine de bütün analizlerin, bütün amaların, bütün fakatların kıyısında durup tekrar tekrar hatırlatmalıyız b

Üryan gelip üryan gidene

Dervişe "bayram nedir" diye sormuşlar "Allah'tan gafil olmamaktır" diye cevap vermiş ve eklemiş: "Her ne kadar aslında Allah'tan gafil olmak imkânsız olsa da bunu size anlatmanın bir yolunu bilmediğim için böyle veriyorum cevabı." "Zikirden gafil olacağına zikirde gafil ol" demişti bir başka derviş. Aslında bu dahi çok açık bir cevabıdır meselenin