Mutsuzluğum, sevgilim
Yazıda-yabanda hayvan otlatıp, akşamına koyunların sütünü sağıp, tertemiz havalı bir yayla köyünde yıldızları yorgan yapıp uyuyan çoban da mutlu değil artık. O da bir başka hayatın imkânına inanıyor. O da bir başka hayatta daha mutlu, daha da mutlu, en çok mutlu olacağına ikna olmuş çoktan.
Levent'teki plazasından şoförü tarafından Zekeriya-köy'deki villasına bırakılan, akşam yemeğinde trüf mantarlı makarna ile İstanbul'da sadece tek bir kasapta bulunan wagyu etini midesine gönderen, Como'da yaz, Alplerde kış tatili planlayan CEO da mutlu değil artık. O da bir başka hayatın imkanına inanıyor. O da bir başka hayatta daha mutlu olacağını var sayıyor.
Çelişik örnekler vermeye devam edip öykümü uzatabilirim ama istemem bunu. Çünkü yargımı şuracığa koymak isterim çok vakit kaybetmeden. Kimse mutlu değil artık. Çünkü herkes "kendisinden başkası" olarak var olabileceği bir hayalin esiri olarak yaşıyor. Kimseye yetmiyor kendisi olarak ve kendisi kalarak hayat geçirmek.
Derin, dipsiz denilebilecek kadar derin bir yetersizlik kuyusunun en dibinde insan artık. Biliyorum, biliyorum. Kuyu, kıymetini bilene hem berekettir hem mekteptir. Öyle olmasa Yusuf yaşamazdı orada. Ancak bugün insanın düştüğü kuyuda ne bereket var ne de bir şey öğrenme imkânı. Devasa bir mutsuzluk sadece.
'Milyonlarca başkası'nın girdiği sınavda ikinci olsa insan kendine "Ne yetersiz birisin be. Niçin birinci olamadın ki sanki" diye kızıyor.
Kazanmanın tek amacının kazanmak, başarmanın tek amacının başarmak, hatta mutlu olmanın tek amacının mutlu olmak olduğu o kuyuda bekle ki biri sana ip sarkıtsın.
Evet. Doğru duydun. Mutlu olmanın tek amacı mutlu olmak olamaz. Öyle olursa, insan mutluluğu mutlaklaştırma aptallığına düşerse mutluluk devasa bir put olur. Sonunda baltayı kendi boynuna asmaktan başka çaren kalmaz.
Evet. Doğru duydun. İp sarkıtmak dedim. Aslında o kuyuda tek umudun birinin sana ip sarkıtması. Ama haberler kötü. Herkes kendi kuyusunda, sarkıtılacak ipi bekleyip duruyor. Çünkü herkes sadece kendisinin insan ve diğerlerinin "biri" olduğunu tek gerçeklik olarak kabul etmiş durumda.
Hayır hayır. Herifin "sen ve ben insanız, geri kalanlar züppedir" dediği yer değil burası. Öyle artistliklere yer mi bıraktık Burası dümdüz manada bir çöplük artık. Kendini çok beğenen ve fakat aynı zamanda da yetersizlik hissinden ölen birilerinin çöplüğü.