Geçen Kasım'da, OpenAI (Açık Yapay Zekâ) firmasının ChatGPT ürünü internete kondu. Ben buna ancak iki ay sonra uyanmıştım. https:www.karar.comyazarlariskender-oksuzyapay-zeka-ile-bir-kaynattik-bir-kaynattik-1595387GPT, Birçok dilde konuşabildiğiniz, sohbet havasında sorular sorup cevap alabildiğiniz, ChatGPT'nin arkasındaki yapay zekâ yazılımının a
Geçen yazılarımdan birinde, 1980'lerde çok keyif aldığımız bir diziden bahsetmiştim. Hani üç sezon, "Evet Bakanım" ("Yes Minister"), arkasından iki sezon da "Evet Başbakanım" ("Yes Prime Minister") adıyla oynamıştı. Dizide kahramanımızın adı Jim Hacker'di. Bir de onun her adımına "Evet bakanım, emredersiniz!" dedikten sonra maharetle çelme takan mü
Ne istediniz de vermedik" Aslında bu söz, günümüz Türkiye'sindeki devlet anlayışını, hâkim "iktidar olma" anlayışını pek güzel anlatıyor. Hiç bu tarafını düşündünüz mü Demek ki vatandaşların ne yapıp ne yapamayacakları kanunlarla değil, iktidarın keyfiyle belirlenir. Bir kısmının yapamadığını, diğerleri "büyüklerden" isteyebilir ve büyükler de lütf
Taksirle ölüme sebebiyet Depremde binlerce insanımızı öldüren binaların sorumluları, yani müteahhitleri, o binaların öyle yapılmasına izin verenler, bu suçla yargılanacak. Kusurundan ötürü, eksikliğinden, önleminin yetersizliğinden dolayı adam öldürmekten. Bu suç kaç kademe yukarı çıkar acaba Görevi doğru bina yapmakken yapmayan, kusurlu. O binayı
Ben dememiş miydim!.." Bazıları bu sözü ve bu sözü söyleyebilecek fırsatı yakalamayı güzel bir şey diye değerlendirebilir. Eminim, sıradan popülistler için bulunmaz bir fırsattır bunu diyebilmek. Deprem tedbirsizliği, felaket karşısında suçu önce Allah'a, sonra dünyada bugüne kadar görülmemiş bir şiddete yüklemek; ikisi de tutmayınca bu sefer canku
Freedom House, Türkiye'nin hürriyet statüsünü "Özgür Olmayan" diye teyit etmiş. 2018'e kadar Yarı Özgür iken, bu tarihten sonra Özgür Olmayan grubuna düşmüşüz. Freedom House'ın sınıflandırması üçlü; Özgür, Yarı Özgür ve Özgür Olmayan. Ülkeyi değil de ülkenin rejimini tanımlayan bir başka sınıflandırma daha var. Bu dörtlü ve "Demokrasi, Kusurlu Demo
Aktülaliteyi sevmiyorum. Bu sevmemenin gizli, gizemli, karmaşık bir sebebi yok. Aktüalite bizatihi sevimsiz. Ama yine de bir tarafından tutmak gerekiyor.Bakıyorum, herkesin perde arkasına ait özel bilgileri var. Bende bunların hiçbiri yok. Üstelik hiçbirine de inanmıyorum. Diğer taraftan, açıktan söylenenlere inanmak da kolay değil. Aylardır, aylar
Diktatör, yıpratıcı, yıkıcı duygular içinde boğulur, aşınır. Defalarca gördüm. Başlangıçta arkadaşlarıyla adam gibi konuşan, tartışan o insan, otoriterleştikçe, onlardan uzaklaşmaya, onlarla arasına mesafe koymaya başlıyor. Arkadaşlarıyla temastan çekinmeye başlıyor.Neden otoriterleşiyor Çünkü herkesten çok ve herkesten iyi biliyor ya. Çünkü herkes
Gözümde her muhalif hain olup çıkıyor Her şeyi kontrol için yanıyor, yanıyorum Bütün Tandoğanların ruhu bende yaşıyor Alkış tutmayanları terörist sanıyorumBüyük bir musibet, küçük de olsa bazı güzellikler gösterdi. Geçen haftaki yazımda "Bir gençlik geliyor- Biz milletmişiz" başlığıyla birbirimize sevgimizi, dayanışmamızı hissettiğim kadarıyla yazm
Ciddi kazalara, sarsıntılara tıp dilinde "travma" deniyor. Kırık- çıkık gibi bedene ait olanlardan, büyük acıların ruhlarımızda açtığı yaralara kadar, bütün sarsıntılara bu ad veriliyor. Deprem de toplumca geçirdiğimiz bir travma. Elimde deprem felaketine uğramış çocuklar üzerine yapılmış bir araştırma var. Deniz Kıratlı'nın Yüksek Lisans Tezi. Kır
© 2016