Düştük elhamdülillah
Bir hata yapılıyor. Ülkenin ekonomisi dara giriyor. Hata niçin yapılıyor Demek ki ekonomiyi yönetenin ekonomiden haberi yok. Fakat bildiğini zannediyor. En basit izah bu. Bir sonuca sebep aranırken seçenekler arasında en basiti tercih edilir. Buna bilim felsefesinde Occam'ın Usturası denir. Hatayı izah etmenin en basit seçeneği, yapanın işi bilmemesi, becerememesidir; değil mi
Fakat biz "siyaset" yapıyoruz! O hâlde işleri karıştıracağız. Önce yandaşların, sonra muhaliflerin açıklamalarını ele alacağım.
YANDAŞ DER Kİ: BİLEREK YAPIYORUZYandaşlar diyor ki:
Bilerek yapıyoruz. Tam on ikiden vuruyoruz. Gerçi dış güçler bize saldırıyor ama zarar yok. Biz on ikiden vurduğumuz için hamdolsun başaracağız.
Şimdi hedefi on ikiden vurmanın da iki yolu var. Birincisi şöyle: İç içe halkalar vardır karşınızda. Ustaysanız, iyi nişancıysanız oku atarsınız ve o dairelerin tam merkezindeki, en küçük, kıpkırmızı boyalı daireyi vurursunuz. Fakat beceriksizsiniz. Ok atmayı da yay tutmayı da bilmiyorsunuz. Ama her yaptığınızın pek esaslı, pek başarılı olduğunu söylemeniz gerekiyor. Çünkü siz yanılmazsınız. Büyük adamsınız. O zaman oku atarsınız. Ok gider bir yere saplanır. Yandaşlarınız hemen ellerinde fırçalar ve teneke teneke boyalarla koşarlar; okun o düştüğü yerin çevresine halkalar çizerler, saplandığı yere de koyu kırmızı bir daire: İşte gördünüz mü Ne güzel yaptık değil mi Dış güçler kudursun; biz bu işi iyi biliriz.
SIFR ELHAMDÜLİLLAHOkun düştüğü yere halka çizmenin bir başka yolunu Nasrettin Hoca bize öğretmişti. Geçenlerde İbrahim Kiras üstat da yazdı. Hoca eşekten düşmüş. Ahbapları koşuşmuş, "Ne oldu hoca, geçmiş olsun." demişler. Hocanın cevabı: "Ben zaten inecektim."
Zaten bilerek yapmasaydı her olan bitenin ardından "hamdolsun, elhamdülillah" der miydi
Bu noktada aklıma, Suudi Arabistan'da, üniversitede hocalığım sırasında başımdan geçen bir olay geldi. Benim dersimde, kimyada, pek başarılı olmayan bir öğrencime, matematik vize sınavından kaç aldın diye sormuştum. Cevabı unutamam: "Sıfır elhamdülillah". Bu benim kulaklarıma biraz garip geldi ama sonra düşündüm; çocuğun söylediği doğruydu. Hayır da şer de Allah'tan geldiği için ve hamd sadece Allah'a mahsus olduğuna göre söylediğinde yanlış bir şey yoktu. "Şükr" demiyordu ki.
Buraya kadar yandaşların anlattıkları, düşündükleri idi. Bunlara ne kadar inanıyorlar; bilemem. Şimdi gelelim muhaliflere.
MUHALİF DER Kİ: BİLEREK YAPIYORLARMuhalifler diyor ki:
Bilerek yapıyorlar. Bakın burada yandaşla muhalif aynı şeyi söylüyor. Fakat ikincisinde açıklamalar farklı. "Ülkenin varlıklarını ucuzlatıp BAE ve Katar'a satacaklar." "Bol bol dolar aldılar, şimdi kâr edecekler." "Beş kafadarlar ülkedeki diğer şirketleri de satın alacaklar; onlar nasıl olsa dolar alıyor"
Peki, ben ne diyorum
Yandaşları anladık. İktidar ne yaparsa yapsın, onların alkış tutması, helal olsun falan demesi lazım. Bu beklenen bir şey.
Peki, muhalifler haklı mı Hiç sanmıyorum. Onlar da hata yapıyor. Sadece bilgisizlikten ve beceriksizlikten yapılanlara bir sebep bulmaya, akıllı bir açıklama getirmeye çalışıyorlar. Aklın olmadığı yerde akıl hayal ediyorlar.
Bu pek insanca bir şey. Bakınız nasıl.
AKIL TEORİSİ