Kararınızı nasıl alırsınız Hızlı mı olsun stratejik mi

Amerikan ekonomisinde hisse senetleri borsası bizdekinden daha önemlidir. Bir uçta şirket sahiplerinin, diğer uçta küçük yatırımcının gözü şirketlerin borsa değerindedir. Şirketlerin başarı ölçüsü "hissedar değeri", yani hissedarlara sağladıkları getiridir. İşte bu gelir hissenin borsa değerine, borsa değeri de üç ayda bir açıklanan bilanço ve gelir tablolarına bağlıdır. Şirket beklenenden çok kâr etmişse, insanlar zenginleşir, beklenmedik bir zarar etmişse fakirleşir- hiç olmazsa öyle hisseder. Bu his, büyük sermaye sahiplerinden, birikimlerini borsaya yatıran emeklilere, emeklilik sigortası şirketlerine kadar bütün toplumu kapsar.

İyi, hoş gibi görülen bu hâlin kötü sonuçlarından da söz edilir. Borsa değerine odaklanmanın ABD şirketlerinin kısa vadeli davranmasına yol açtığı eleştirisi vardır. Geçen asrın sonunda, Japonya'nın üretimde ve dünya ticaret rekabetinde Amerika'yı geçeceği konuşuluyordu. İşte bu strateji miyopluğu o dönemde sıkça tartışılır olmuştu. Gerçekten de mesela Japon otomobilleri rekabette Amerika'yı yendi. Bugün Amerika'nın içinde bile Ford'tan çok Toyota görüyorsunuz. Fakat bildiğiniz gibi üretimde bugün ABD'nin baş rakibi Japonya değil Çin.

VİZYON GELECEĞİ GÖRMEK

Şirket stratejileri belirlenirken dayanak noktalarından biri vizyondur. Vizyon, yönetimin ve çalışanların beş yıl sonra, on yıl sonra, şu kadar yıl sonra kurumlarını görmek istedikleri konumun anlatımıdır. Vizyon ciddî bir şeydir. Vizyon ifadenizde ne demişseniz, o dediğinizi yerine getirmeniz beklenir.

Vizyon gerçekleşmiş gibi anlatılır. Mesela: "Ticari araçlarda markalarımız ülkemizin birinci, dünyanın ilk üç sırasında yer alıyor. Bu sektörde en büyük kâr marjı bizde." diye anlatırsınız. "Yapacağız, edeceğiz, olacağız" diye değil ve bu olacaklara bir tarih verirsiniz. İşte bu vizyon çalışmalarında ABD firmalarının ortalama 5 yıl sonrasını hedef aldıkları, mesela bugün, yukarıdaki cümleye "2030 yılında" diye başladıkları söylenir. Hâlbuki Japon firmaları aynı çalışmaya, "2075 yılında" diye başlarmış. 50 yıllık bir ufuk! İş strateji olunca acele tercih edilmiyor. Stratejik akıl Japonya'da acele tercih edilmiyor ama Amerikan firma yöneticisi, değil beş yılı, hatta değil bir yılı, en fazla üç ayı düşünmek zorunda. Önümüzdeki çeyrekte kâr bir önceki yıla göre arttı arttı Artmadıysa hisselerin değeri, ortakların serveti azalır ve yönetici kendini kapıda buluverir.

ACELE İŞE

Bu mekanizmanın siyasette de paraleli var. Bir milletvekili veya adayının, daha da üstte bir parti yöneticisinin vizyon menzili ne kadardır dersiniz Bir asır On yıl Bir yıl Bir ay Bir gün En kolay cevap galiba: "Gelecek seçime kadar." Bu menzil, partinin tepesi için muhtemelen 90 küsur doğrudur da. Müstakbel milletvekili, bugünkü milletvekili adayı için seçimden de kısadır. Aday olması için mahallî teşkilattaki itibarı veya göze gireceği bir faaliyet vizyonu daha da kısa vadeli kılabilir.

1970'lerin başlarında olmalı. Bir MHP kongresine hazırlık yapıyorduk. Sloganlar hazırlanıyordu. Okumalarımda rastladığım hoş bir sözü listeye dâhil ettim: Politikacı gelecek seçimi, devlet adamı gelecek nesilleri düşünür. Benden sonra da birileri beğenmiş olmalı ki bu uzunca sloganı salonun bir duvarında boydan boya asılı gördüğümü hatırlıyorum. Sonra başkaları da kullandı. Bilmem hâlâ kullanılıyor mu Bizim politikacılarımızı şöyle bir aklınızdan geçirin. Gelecek nesilleri mi, gelecek seçimi mi yoksa sadece gelecek haftayı, hatta bir sonraki günü mü düşünüyorlar.