İshak Koç

Milli Gazete

At Neye Göre Kişner

At sahibine göre kişner diyebilmek için öncelikle at sahibi olmak gerekir. Mümkünse çiftlik kurup, söz konusu atın yetiştirilmesi, sahibini tanıması, alıştırılıp kişneyişe uygun hale getirilmesi lüzum eder. Sırasında tabir caizse mürebbiyeler tutulur, uzman eğitmenler eşliğinde at kullanıma uygun hale getirilir. Aksi takdirde atın tahminlerin üstün

İyilik Algısı

Muhataplara karşı dozu sürekli artırılan bir düşmanlıkla iyilik hâkim kılınmaz. Dahası iyiliğin birtakım insanlar, unsurlar, topluluklar ve ülkelerin düşman ilan edilmesiyle aynı cümle içinde geçmesi fena halde abestir. Hayali, afakî yahut zahiren düşman biriktirmek düpedüz kötülüktür. Kötülüğün iyilik olarak satıldığı, üstelik bolca alıcı bulup iy

Halık'ın Takdiri

İyi yahut iyilik için kendini bilmek ön şart diye algılansa yeridir. Kendini bilen Rabbini bilir denir ama aynı zamanda haddini bildiği pek söylenmez. Dünyadaki konumunu, yerini, işlevini ve kendini anlamlandıramayan insan, bir başkası nezdinde itikat düzleminde değerlendirilemeyeceği gibi tekâmül açısından da eksik kalır. Zira insan üstüne tanımı

Denizin İstemediği

Yapıldıktan sonra denize de atılmayan iyiliğin, en azından insanların işine yaraması umulur. Faydaya dair bir somut gösterge gerekmez; pekâlâ insanla insan arasında ünsiyet belirten bir gülümseyiş, ruh rahatlatan bir tebessüm kâfidir. Müslüman o tebessümün sadaka olduğuna inanır. Lakin sözü edilen gülümseyiş, eline imkân geçen yetkililerin, müşahha

Balığın Umursamadığı

İyilik yapmaktır. Yapılanı denize atmak gerekmez ki balık zaten bilmeyecek, bilse de türsel hafıza problemi yaşadığından daha sonra hatırlamayacaktır. Hem de denize atılan herhangi bir şeyi iyilik diye nitelemek son derece abestir. İyilik namına da olduğu sanılsa denize bir şey atmamak gerekir ki gerek atık kabilinden gerekse insan türünün kendine

Böyle Gelmiş

Muktedirler ancak saldıkları korkuyla abat olurlar. Onlardan öncesi de sonrası da tufandır. Bir şekilde gönlünü edip onayını aldıkları insanlar üstünde tahakküm kurup sonra bizzat onların sahip olduklarını; duyguları, düşünceleri, varlıkları kullanarak her anlarını aleyhlerine işleyecek bir tehdide çevirirler. Bunu başarabildikleri oranda meşru, kı

Kimin Evi

Sağ taraftan bir kadın kadraja girer. Turisttir. Askeri araç içinde bekleyen İsrail askerine adres sorar. Eski şehir içinde kalan Kutsal Kabir Kilisesi'ni sorar fakat asker sorulan adresi bilmez. Bir müddet turistin elinden aldığı haritayı inceler, sonra içinden çıktığı aracın arkasına gidip oradan tutukladığı Filistinli genci çıkarır. Turistle bir

Deveye boynun eğri derler

Her atanın sözü makbul sayılmaz! Mümkün mertebe suya sabuna dokunmayan, güç sahiplerine ilişmeyen, haksızlığı hukuksuzluğu dile getirmeyen ve hatta kurulu düzeni din gibi kutsayanları tercih edilir. Saman biriktirmenin lüzumuna, suyun sürekliliğine, ağacın yaşlığına işaret eden sözler pek makbuldür. Muhtemelen ardı arkası gelmeyen ticaret kervanlar

Şifa istemem balından

Batışın önüne geçilemeyen memleketlerde içine düşülen vaziyeti kurtarmak için en etkili yöntemlerden biri kestane balından söz etmektir. Esaslı kestane balı hakikaten hayat kurtarır. Can simidi gibi olmasa da eskiden martılara atılan, şimdilerde dilimle satılan standart simit bazında hem besleyiciliği hem de şifa olduğu bilinir. Bal seviciler, soru

Hollywoodvari bir başlangıç

Standart Hollywood klişesi, mağdura yatan oyuncusuna, "Ben vergisini veren bir vatandaşım!" dedirtir. Vatandaşlık kriteri daha belirgin olsun isteniyorsa; "Ben vergisini veren, faturalarını ödeyen bir vatandaşım" şeklinde uzar. Daha eski bir yapımda bu vurguyla karşılaşılıyorsa renkli televizyon yahut kablo TV devreye girer. Sadece vatandaş olmanın