Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

Umudun, icraatın, geleceğin adı Ak Parti

2001 yılının yaz başlangıcıydı. O günlerde MSP ve MSP'den Refah'a geçmiş ak saçlı kurmayların desteklerini Tayyip Bey'e iletmek üzere, merhum Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin isteği üzerine Üsküdar'daki eski konutunda ziyaret etmiş ve bir hayli sohbet etmiştik. Ak saçlıların mesajını memnuniyetle karşılamış ve bazı hatıralarını paylaşmıştı. Zatım da

Davasına Sadakat Timsali Mustafa Karahasanoğlu

13 Ağustos 2022 yılında Hakk'a uğurladığımız Mustafa Karahasanoğlu ağabey ahirete irtihal ettiğinde de "Demek böyle ölünüyormuş" demiştim. 11 Ağustos 2024 günü D. Mehmet Doğan vefat ettiğinde de Mustafa ağabey için tekrarladığım cümle dilime düşmüştü. Bazı ölümleri duyarsınız rahmet dilerseniz, bazı ölümleri duyarsınız sessiz kalırsınız, bazı ölüm

Bir Ankara münevverini uğurladık

Elbet sadece Ankara münevveri değildi. Bütün bir Türk Cumhuriyetlerinin ak saçlısıydı. Onun konuşmadığı ve yazmadığı bir Türk Cumhuriyetler edebiyatı, şiiri, romanı, hikâyesi yoktu. "Ömrüm Ankara" ismini verdiği kitabıyla, sadece Ankara'nın değil, esasında bütün bir ülkemizin görülmeyen-bilinmeyen siyasal ve kültürel tarihini bilen bir münevverdi.

İrfan ehli bir bilgeydi

Ölümün ahireti hatırlattığı bir hakikat. Yalnız vefat edenin de nasıl bir ahiret için yaşadığı, yazdığı, konuştuğu daha önemlidir. İki gündür D. Mehmet Doğan ağabey ile ilgili aklıselim sahibi, amentü sahibi, vicdan ve irfan sahibi, ahlak ve erdem sahibi bütün insanlar hep çok güzel yazdılar ve andılar. Ölümü güzelleştirmek böyle bir şey olsa ge

Hemşerim Ağabeyim Mehmet Doğan

Rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilmiyorum. Söz boğazımda düğümlendi. Bedenimden bir değil, birkaç parçam koptu sanki. Şahitliğimiz odur ki, Ehli iman bir mütefekkirdi ve gözünü budaktan esirgemeden inandıklarını yazdı, konuştu ve dahi hayatına uyguladı. Amentüsü pürüzsüz bir Müslümandı. 46 yıldır birlikteyiz. Ben o

Bir hırs ve tamahkârlık hikâyesi

Acayip bir hırs ve tamahkârlık fırtınası içerisinde boğuluyor ve kurtulmaya çalıştıkça da battığımızı fark edemiyoruz. Meramımızı bir hikâye ile anlatalım. Günün birinde, Hz. Süleyman (a.s.)'a adamın biri gelerek: -Ey büyük Peygamber, ben de hayvanların dilinden anlamak istiyorum, ne olur ilmini bana da öğret de iyi bir insan olayım demiş. Hz. Sül

İkinci Abdülhamid ve Erdoğan'ın İslam Birliği siyaseti

Günümüzde siyonizmin hâlâ iki düşmanı vardır. Birincisi II. Abdülhamid Han ikincisi, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'dır. İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanlarının ortak yönleri son iki yüzyıldır hiç değişmedi. Abdülhamid Han ile Erdoğan'ın "İslamBirliğini"istemesi. Amerika'sından, İsrail'inden, Avrupa'sına ve topraklarımızdaki yancılarına kadar

Bizim meselemiz vardır

Bizim meselelerimiz vardır. Meselelerimizi ideal ve inancımız belirler. Bu çerçeveye göre dünyamızı ve ahiretimizi dengeleriz. İnsan terazi gibidir. Bir gözü dünya, diğer gözü ahirettir. Dünya gözünü ahireti hesap ederek dengelemek lazım denilir. İbadet bildiğimiz değer ölçülerimiz âdete dönüştü. Adet gereği yapar olduk. Hatta âdetimiz bile hasar

Barbarlık nasıl olurmuş hep birlikte görüyoruz

Barbarlığın dini-dili-ırkı-kavmiyeti-milliyeti olmaz. Bir tek tarifi vardır. İnsan olma ve insan kalma fıtratını külliyen bozarak, insandan kâinatta canlı-cansız bütün varlıklara karşı her türlü caniliği işlemek ve bundan zevk almaktır. Bu barbarlığın merkezini Amerika ve İsrailteşkil etmektedir. Buradan yayılan büyük hastalık, dünyanın her yanına

Sosyal Medyanın Ebu Leheb'leri

Biz bu dünyadan nereyeGöçelim ya Muhammed Yeryüzünde, riya, inkâr, hıyanetAltın devrini yaşıyor.. Diller, sayfalar, satırlar(Ebu Leheb öldü) diyorlar: Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed; Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor"! Merhum Arif Nihat Asya'ya rahmet olsun. Yukarıdaki mısralar, onun Naat'ından. Bayrak şairimizin de söylediği gibi Ebu Cehiller, Ebu Lehe