Neredeyse yüzyıldır CHP ve ortaklarının asla değişmeyen zihniyetlerinin gereği, İslam'a ve özellikle Ramazan ayına mahsus toplumun huzurunu ve ibadetini kirletme eylemlerinden vazgeçmediler.

Bu yıl da yine kendi çocukları hariç, -onların ne işi var eylemde, sicilleri bozulmasın- zavallılara sokak çağrıları yaparak çaresizliklerini sergilediler.

Müminlerin bayramı olan Ramazan-ı şerifin ardından bayramını da zelil ettiler.

Devletimize, milletimize karşı ellerinden ve dillerinden gelen her kötülüğü reva gördüler.

Bayramda en çok konuşulan mevzuların başında CHP'nin İBB'deki yolsuzlukları savunmaları bir yana, Ramazan ayına karşı yaptıkları edep dışı söz ve hareketler geldi.

Bunların hallerini gören aklı başında kimseler şunları söylüyor:

-"Allah korusun, bir de bunlar iktidara gelse, devletin kasasını boşalttıktan sonra milletin cüzdanına saldırır, sonra da çıkıp, eylem yaparak, yaptıkları işleri savunurlar".

Burası Müslüman bir ülke! Halkımızın büyük ekseriyeti, "Ben de Müslüman" diyerek inandığı ve iman ettiği ölçüde dininin vecibeleriyle birlikte; vatan, millet, devlet ülküsüne sahip çıkarlar.

Toplumumuza nasıl tepeden bakma alışkanlıkları ve güçleri varsa, milletimizi hiçe saydıkları gibi milletin kurduğu devleti de hiçe saymaktalar.

Bir siyasetçi yahut normal bir insan, açık ve seçik şekilde yolsuzluklara karşı mücadele etmek yerine savunabilmekte ve bir de yandaşlarını anarşiye sürükleyerek; hukuka, devlete ve halkımıza kafa tutmaktalar.

.

Ramazan ayı, Müslümanların yıl boyunca beklediği ve ibadet anlamında gereklerinin yapılması için heyecanlanan bir aydır.

İbadet etmenin zirvesi Ramazan ayıdır. Fakir fukaranın gözetilmesi, fıtr sadakası, normal sadaka, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma ve sıla-i rahim gibi Ramazan ayı, toplumsal ve sosyal kalkınmanın, kardeş olmanın, birlik ve beraberliğin adıdır.

Bu ülkede yaşayan bir kısım kimseler, nasıl oluyor da Müslümanların böyle önem atfettikleri bir ayı, insanların burnundan getirebiliyorlar