Haşmet Babaoğlu

Sabah

Şimdi mi uyanıyoruz

Gerçekler hep son anda kafamıza dank ediyor... Her şey apaçık hal aldığında, yumurta kapıya dayandığında uyanıyoruz. O zamana kadar aklımız, bilgimiz, görgümüz hep kaçak... *** Kasım ayı başında Bakü'de toplanacak Avrupa Hahamlar Konferansı karşısındaki halimiz de böyle... Siyasetçisi, medyacısı, şusu busu nihayet duruma uyandı ama niye geç uyandığ

Uyumuyorum

"Uyku keyfi" denir ya hani... Hiç bilmedim, bilemedim. On bir yaşımdan beri uykusuzluğun keyfini biliyorum... Yorganın içinden ve yastığın altından kitapların çıktığı minicik odamda başladı. Okul ödevlerinden uzak okumalar için uyanık geçen gecelerime aşkla bağlandım. Hâlâ aynıyım... Neredeyse her gece biraz daha uyanık kalayım diye çırpınıyorum...

Haftanın notları: Çalışmadan kazanmak...

"Suça sürüklenmiş çocuklar" diyorlar... Müşfik görüneyim derken, günümüzün adli psikoloji ve sosyoloji bilgisine baştan aşağı aykırı bir yaklaşım... Ama kabul diyelim... Peki bu çocukları "suça sürükleyenler" kimlerse, onların peşinden koşuyor ve hesap soruyor muyuz Ya da suça sürükleyen ortamı hiç dert ediyor muyuz Hayır! Madem çocukların "çocukl

Yalan dünyamıza meze: Sağlıklı gıda

TV'yi açıyorsun, sürekli organik gıdalardan bahsediyorlar... Gazetelerde sağlıklı ve organik yiyecekler üzerine pek havalı, pek şık yazılar çıkıyor... Sosyal medya mı Herkes çokbilmiş... Herkes sağlık istiyor... Herkes doğal gıda delisi... *** Gerçek ne peki Malum tayfaya bakın, göreceksiniz; "sağlıklı yiyecek" dedikleri süslü salatalardan öteye gi

Oysa hepsi gerçek!

Keşke hepsi bir dizide olsaydı... Öyle "laf olsun, vakit geçsin" diye her gün birkaç saat izledikten sonra günlük hayatımıza dönseydik... Ama hepsi gerçek işte! *** Trump sürekli barıştan söz ederek dünyayı savaşa hazırlıyor. Trump bir sahne figürü... Dünya tiyatro olmuş... Kulis fena hâlde karanlık. Bunu anlayın artık... *** Ve bu patırtının ortas

Ömrümüzden yemek!

"Ömrü kısaltan alışkanlıklarımız" üzerine kim bilir kaç bininci araştırmayı yapmışlar... Doyamıyorlar böyle işlere, ne ödenekler bu araştırmalara ayrılıyor, ah bir bilseniz! Boş konuşmalarımıza malzeme olsun diye "dolu" havası atan işler... *** İlk sırayı "aşırı işlenmiş gıdalar" almış. Şaşırdık mı Hayır! Mesela asla cips alıp marketten yemeyecekmi

Ekran ezberlerine aldırmayın, dünyaya bakın!

Barış lafı ağızlarda çok dolanmaya başladı mı, korkarım. Savaşın fenası hazırlanıyordur... Paranoya mı Evet, diyene... 1905-1914 ve 1930-1939 arasını bir daha çalışmasını öneririm... Kaç defa yazdım burada örneklerle... Hele İkinci Büyük Savaş öncesi ortalıkta saldırmazlık paktlarından, barış masalarından geçilmiyordu. Herkesin ağzında tek bir keli

Sevdiğinin zihnini okumak

"Hiç kaçma!" diyor bıçkın bir edayla genç kız, sonra minik bir kahkaha atıyor. "Ben senin aklından geçenleri tek tek okuyorum!" Genç adam yerinde şöyle bir toparlanıyor. İçinden "Çattık!" diye geçiriyor ama bir yandan da kalbinde tatlı kıpırtılar... Yazılarımı yazdığım kafede yanımdaki masadalar; ister istemez kulak misafiri oluyorum. *** Genç ada

Anlayamıyorum...

Dün Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'ydü. Palavradan gün.. Zaten bir gün önce nasıldıysa, bugün de aynı dünya.. Konuya duyarlılık mı Keşke! Zihinlerimizi teslim alan ve gerçek- ten yoksullaşıncaya kadar bizi parmağında oynatan "zengin tüketim sarhoşlukları" bitmeden bu konulara duyarlılık mümkün mü *** BM gözetiminde anılıp geçilen günlere değil, me

Acil serviste bir akşam... Erkekler nerede

Akşam vakti.. Ambulansların biri gidip öteki geliyor... Çok yaşlı erkekler, her yaştan oraya buraya koşturan kadınlar ve mecburen yanlarında getirilmiş çocuklar... Bir dakika! Anlatayım... *** Global sorunlar, ülkenin siyasi meseleleri falan derken... Dönüp kendi hayatımıza bakmaya, konuşmaya, tartışmaya bir türlü sıra gelmiyor. Birkaç hafta önce,