Haşmet Babaoğlu

Sabah

Üzgünüm ama hepsi rol!

Oyuncudurlar... Rol yaparak ünlenir, zenginleşirler... Ve gün gelir, kişilikleri bir rolden ötekine koşturup durur. Hatta Amerikan "Actor's studio" ekolünden olanlar, kişisel gerçeklerini de ancak "oynayarak" ifade edebilirler. Al Pacino, Robert De Niro ve benzerlerine bakın, demek istediğimi anlarsınız. Kendi hayatlarını anlatmaya çalıştıkları röp

Çarşı

Hadi çarşıya çıkalım... En yakın A101'den 240 adım yürüdüğümüzde caddede karşılıklı olarak yerleşmiş BİM ve Şok marketleri var. Onların bulunduğu yerden 40 adım ötede bir A101 daha... Sonra aşağı yola sapar 300 adım daha atarsak bir A101 daha karşımıza çıkacak. Üşenmeyip çarşının merkezine doğru yürüyelim derseniz... Yaklaşık 800 adım yetiyor. Tam

Sadece bir his... mi

"Baba, çiftliğimizin bahçe bölümüne karaağaç fidesi dikmek istiyorum, ne dersin" Birinci büyük savaş sırasında Alman şansölyesi Theobald von Bethmann Hollweg'e oğlu böyle bir mektup göndermişti. Hollweg'in cevabı netti... "Hiç gerek yok, zaten otuz yıl sonra oralar Rusların olacak, bu ağaçlar çok yavaş gelişiyor, büyüdüklerini göremezsin." Gerçekte

Son günlerdeki hallerimiz

"Gidişat insanlığı çatır çatır ikiye ayırıyor" diyor ekrandaki uzman konuk... Çatır çatır... Öyle söylüyor ki, kulağımın içi çatırdıyor. Hah, nihayet bir ekonomi kanalında bütün sertliğiyle orta sınıfın ortadan kaldırılış hikayesi dile getirilecek, diye geçiriyorum içimden... Oligarşi ve "şapşallaştırılmış" kitleler diye mi ikiye ayrılıyoruz Müreff

Hangisi İstanbul

"Dar bir sokağa saparım, iğri büğrü yürürüm, etrafımda hoşa gidecek, henüz hoşa gidecek bir şey yoktur. Fakat bir yol dönemecinde önüme bir çeşme, bir konak eskisi, bir türbe, bir medrese, bir su terazisi, bir ufacık mezarlık veya bir meydancık çıkar. Dururum, siz de olsanız durursunuz, kulağınıza şarkı söyleyen güzel bir ses gelmişçesine, şiir oku

CUMARTESİ NOTLARI: Çok doğal, çok!

Gerçekte ne düşündüğümüzün, ne yaşadığımızın önemi var mı Yaşasın klişeler! Tekrarla, çoğalt, dilden dile dolaştır, kazan! Ekmek orada şimdi!.. Bir mobilya firmasının temsilcisini izliyorum TV'de. "Hepimiz artık doğal olanı arıyor, doğal yaşamı istiyoruz" diyor. Hepimiz kim Mobilyaları alanlar... "Doğal yaşam" ne Var mı öyle bir şey.. Elinde Starbu

İlkokul ezberlerinin papağanları

Ne anlar Özgür Özel, Ortaçağ'dan Batı'nın Ortaçağı'yla, Doğu'nun Ortaçağları arasındaki farkı bilir, umursar mı Ama "Ortaçağ zihniyeti" dediği anda artık robotlaştırılmış kitlesinin vereceği tepkiyi bilir. Benim uzun ömrüm bu tayfadan "Ortaçağ karanlığı" lafını işitmekle geçti. Yargıtay başkanları, üniversite hocaları, siyasetçiler ara ara bir paro

Turbo-feodalizm

Yaşadıklarımızın geçen yüzyıldakine benzer krizler olduğunu düşünüyor, siyasal perspektifinizi böyle oluşturuyorsanız... Kapitalizm bildiğimiz kapitalizm, para hep bildiğimiz para, "gerçeklik" algısı hep aynı sanıyorsanız... İnsan ilişkilerinin dahi kökünden değişmeye zorlandığını düşünmekten kaçınıyorsanız... Şu köşecikte vaktinizi harcamayın, der

Hazır mıyız Emin değilim

Dünya büyük sarsıntıların, sert savrulmaların eşiğinde... İnsanın sadece kültürel zemini ve ahlakı değil, artık biyolojisi de tehdit altında... Yıkıcı bir dalga milli devletlerin ayaklarının altındaki halıyı çekmeye çalışıyor. Ekonomi (finans-kapitalizm) pek yakında başka bir "film" başlatacak, şimdi fragmanlarını izliyoruz... Küreselciler boş yere

Boşaltılmış beynin kontrolü

Arada kaynayıp gitti... Amerikan Ticaret Bakanlığı geçen hafta 30 Çin kuruluşuyla ticari ilişkileri sınırlandırdı. Bu kuruluşların 11'i biyoteknoloji ürünleri geliştiren araştırma enstitüleri... Neden, derseniz. İşte orası önemli... Bakanlık resmi açıklamasına "insan haklarını zedeleyen" ürünler diyor ya.. Yetkililer açık açık bu ürünlerin "beyin-k