Haşmet Babaoğlu

Sabah

Avrupa'nın sahte hoşlukları

Aman sakın ha! Diyeceğim de... Devlet biliyor zaten. Upuzun bir tarihin birikimi var. Neyi mi kastediyorum Avrupa'nın şimdi köşeye sıkışınca, başladığı "gel gel"lere güvenilmeyeceğini kastediyorum... Bu hesapçılığı ezberledik artık... Değişirler, samimi olurlar mı Bana sorarsanız, asla... Şu konjonktür çok yanıltıcı zaten... "Elbet değişecekler" di

O saf rüya kaldı mı

Olamıyor... Geniş bir caddenin kaldırımının kar görüntüsünü... Bir apartmanın otoparkında birikmiş karla yapılan kardan adamı çekip sosyal medyaya aktarmak ne içimizdeki kış manzaraları hasretine ne de karlı hatıralarımıza uygun düşüyor... Hele bir iki güne kalmadan beyaz örtünün önce kirli sarıya, hemen ardından çamura dönüşeceğini, büyünün hemen

Haftanın notları: Yahu bir toparlanın!

Nihayet ülkeyi sarıp sarmalayan beyaz örtüye saygı duyma zamanı... Neden mi Teknoloji, gelişme, uygarlık gibi burnu büyük olgulara bu kadar sakin, bu kadar usul usul, bu kadar tatlı bir kudretle haddini bildiren başka bir tabiat olayı yok! Çayımı koyup pencere kenarına geçiyorum. Hemen aşağıda kardan adam yapıyor çocuklar; burun yapsınlar diye bir

Sadakati, vefayı, aşkı da baştan öğretiyorlar

Filistinli Ahmed ebu Kadir, İsrail zindanlarından serbest bırakılır bırakılmaz düğününe gitmiş... Yanlış anlamayın sakın! Kendi düğününe... Tam 23 yıl süren büyük bekleyişi sonlandırmaya... Aşkla ve sabırla yolunu gözleyen kadına kavuşmaya... 23 yıl boyunca bir adamın eşi olmayı beklemek... Kararlı, ne yaptığını bilen ve Allah'tan emin, güzeller g

Çocuklar dünyamızı böyle mi öğrensin

Üç erkek çocuk... Yağmurda saçak altına sığınmışlar, ellerindeki çeyrek ekmeklerin içini birbirlerine gösterip gülüşüyorlar. "Kokoreci koklatmışlar" diyor biri, "Kokoreç kokan domates ve baharat yiyoruz." Kaç lira verdiklerini soruyorum... 190 liraymış... Sekizinci sınıf öğrencisi üçü de... Gülüşüp itişmelerine takılmak yanlış olur; aslında günümüz

Aceleye gerek var mı

Bilenler, görenler, düşünenler uyarmalılar... Yasa düzenleyiciler de her zamankinden daha titiz biçimde çalışmalılar... Neyi mi kastediyorum Artık son aşamasına gelinen ve önümüzdeki haftalarda Meclis'e sunulacak "İklim Kanunu" teklifini kastediyorum. 2000'de, 2010'da ve elbette 2024'te değiliz artık... ABD'nin başına "Yeşil Yeni Düzeni sonlandıra

Gerekirse başkalarını savaştırır

Yine iddialı tezler havada uçuşmaya başladı... "ABD, Çin'le savaşacak, o yüzden Putin'i yanına çekmek istiyor" diyen bile var... Trump'ın gelişiyle bu durumun bir tür "ateşle oynamak" noktasına geleceğini iddia edenler de çok... Ama bütün bunlar konuşulurken... İki büyük dünya savaşı yaşamış bir dünyanın tecrübeleri bir anda unutuluyor... Ben de iş

'Sakin olalım beyler'

Soylulardan biri yeni imparatora "Yorgun görünüyorsun" der. İmparator "İstediğim şeyi bulmak zor oldu" der. Bak şimdi! Nedir acaba aradığı "Ay" der imparator; "Ayı istiyorum." Bir sessizlik olur, sonra soylu kişi sorar: "Ne yapacaktın ki ayı" "Baktım, her şeye sahiptim, bir ay kalmış geriye, onu da istiyorum" der imparator... Çılgındır, megaloman

Haftanın notları: Yaşanmamış anların hatıraları

Ülkemizin en mutlu, en paralı, en moralli, en rahat, en zengin "sınıf"ı kalktı, açıklama yaptı yine... Rahatsızlarmış... Bu rahatsızlık halkı ilgilendirmiyor; sorsanız, her şeyi anlıyorlar ama bu en önemli noktayı hiç anlamıyorlar. Geçenlerde Ezgi Akgül yazmıştı, not almışım: "Başkalarının mecburen katlandığı, idare etmek zorunda kaldığı, sırf hat

Kimsesizlik

"Yoksulluğu büyüktü ama kimsesizliği korkunçtu." Eğer okuduysanız, bilirsiniz... Melville'in meşhur öyküsü Kâtip Bartleby'den aklınızda hiçbir şey kalmasa, bu söz kalır... Korkunç kimsesizlik... Niye korkunç Çünkü çevrende kalabalığın baş döndüren gürültüsü yok artık, kendini aldatamıyorsun... Seni yük görenlerin sana sahip çıkıyormuş gibi yapmal