Halime Gürbüz

Türkiye

Fark var!..

Efem, fakir sabahın köründe kalkar, zengin güne erken başlar.Fakirler su içer, zenginler sıvı tüketir.Fakir rüküş giyinir; zengin frapan giyinir.Zenginin çocuğu hiperaktiftir, fakirinki kurtlu kuduruk!..***Fakirin suratı beş karış olur, zenginin modu düşer.Fakirin eşyası yoksa gariban, zenginin eşyası yoksa minimalist olur.Zengin şehirden kaçar, fa

Notlar…

Albert Einstein, Japonya'ya gitmişti. Otelde kalıyordu ve otel çalışanına bahşiş vermek istedi ancak, Japonya'da bahşiş kültürü yoktu. Bahşiş vermeyi bazen hakaret gibi kabul ederlerdi.Emekçi de, "Bu işimin bir parçası, ben maaşımı alıyorum" dedi ve bahşişi kabul etmedi.Einstein bunu bilmiyordu.O gün de Nobel ödülü alacağını öğrenmişti ve görevliye

İğnedenlik

Bu hafta bol bol iğneci gördüm. Kan aldılar, serum taktılar, damara isabet aldılar kâh tutturdular kâh ıskaladılar… Hiyyüüff…"Çağırıyorum iğneciyi şimdi bak!.." İşte bu tehdit minik ruhları korkuyla titretir. Çokbilmiş ebeveynler, her türlü yaramazlığı iğnecinin gelebilme ihtimaliyle püskürtürler. En yakındaki teyze işaret edilerek "Bak bu teyze iğ

Nereye bakmalı

Aynı trenle geziye çıkmış olaniki adam yolda tanışır, arkadaş olur. İkisinin de gideceği yer aynıdır ve yolculuk bir hafta sürecektir. Nihayet yedi günün sonunda yolculuk bitmiş ayrılma vakti gelmiştir.Trene binen ilk yolcu öbür yolcuya der ki:-Arkadaş, bir haftadır birlikteyiz beni tanıdın mı-Hayır, tanıyamadım.-Ben ünlü bir hırsızım ama sen bende

Laf ola, beri gele…

Sayın değerli, sağlam ciğerli, bazen neşeli, bazen kederli, su gibi akan, şimşek gibi çakan, seviyeli mizahtan anlayan, sıkmaya gerek kalmadan zekâfışkıran muhterem okurlarım. Kalbimin en derin köşesinde, gülsuyu şişesinde saklamış olduğum selamlarımı sunar hürmetler ederken, evvela seni, beni, gemideki dümeni, tarladaki dikeni, dünyada olup biteni

Notlar…

Mutluluk sanki modern zamanın uydurması.Bahtiyar, Farsça baht ve yâr kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Bahtı açık, talihli kimse anlamında. Ve fakat, dikkat; eskiler 'mutluluk' yerine 'bahtiyar olmak' derlerdi; bahtıyla yâr, talihiyle barışık olmayı kastederlerdi. Ezcümle mutluluktan daha önemlisi ve daha doğrusu bahtıyla yâr ve yoldaş olmaktır

Nem çok nem…

"Başkaları hak­kında kötü konuşmak,kendimizi övmenin onursuz bir yolu­dur" diyor Will Durant. Doğru da diyor… Benim dediklerim miSosyalmedyadaviral oluyor; bana da toparlayıp listelemek düşüyor;Notunu verdiklerinizi bir daha sözlüğe kaldırmayın…Erkek çocuklarıyla oyun oynamak ne kadar kolay yahu, ayağımı ağzına vuruyorum eğleniyor, çocuk kız olsa i

Göç mevsimi

Manik Martı Pırtık, Guguk Fakültesi, Kuş Dili Edebiyatı bölümünde profesör olan manik depresif biraz da agresif martı. Hah işte bu, rektörlük seçimlerine katıldı, tek oy alıp penaltılara bile kalamayınca yine içine kapandı. "Yahu bilim senin neyine, ya topçu olacaksın ya popçu bu devirde" düşüncesiyle kaset çıkarmaya kalktı.Piyasaya çıkar çıkmaz pa

Silgi

Babası yeni evlenen oğlunun evine tebriğe gider... Oturunca bir beyaz kâğıt, bir kalem ve bir silgi getirmesini ister.Genç "Niçin" dedi.Baba "Hele sen getir" dedi.Genç kalem ve kâğıdı getirdi…Silgi bulamamıştı.Babası "Koş bir silgi satın alıver", dedi.Oğlu epey şaşırmıştı, ama dışarı çıktı, bir silgi satın alıp getirdi, babasının yanına oturdu.Baba

Gerekenler listesi…

Yapay zekâ, elektrikli araç, el sallayan uydu falan şöyle bir kenara dursun, keşfedilmesi gereken çok daha önemli şeyler var. Ne mi- Te­re, ro­ka, ma­rul, çi­lek gi­bi top­rak­la sa­mi­mi ye­ti­şen seb­ze mey­ve­le­ri he­men­ce­cik to­zun­dan top­ra­ğın­dan ayı­ra­bi­len zım­bır­tı.- Ka­vun kar­puz za­yi­atı­nı ön­le­me amaç­lı 'ke­lek tes­pit ma­k