Hakkı Yalçın

Takvim

Yürek ağrısı!

SEVDİĞİMİZ insanları kaybettiğimiz zaman hayata bakışımız anlık da olsa değişiyor. Batarken teknelerimiz ya da batırılırken, nasıl terk edeceğiz bu zamansız yolculuğu Yitirdiklerimiz ve kazandıklarımızla hayata bıraktıklarımız arasında imzamız nasıl olacak Taşınmaz malları vicdanlardan daha değerli sayanlar dünyasında gerçekleri anlamak için vaktim

Sadece özlem!

SOSYAL medya şeytanın kontör yüklediği, meleklerin mucize beklediği teknolojik bir arenadır. Ya da hiçbir şey olmayanların kendilerini her şey zannettikleri bir mezbaha! Az kullanılmış hayatlara karşı çok kullanışlı kötülükler dünyası! Zarafet ayağa kalksa vuruluyor, ayaklar altına alınması gereken kötülüğün başı göğe eriyor. Sırtı sıvazlanan cehal

Kiremit tozu!

ÇİRKİN sözler kullandığı için çocuklarının ağzına biber süren anneler kaldı mı acaba O zamanların çirkin diye nitelenen sözcükleri, bugün sosyal medyadaki lağım farelerinin yanında elma şekeri! "Dünya kocaman bir çocuk bahçesi olmalıydı" sözü şimdiki zamanın ruhunda komik kaçar. "Biraz komik şeyler yazın" diyen okuyucularım da sanırım benim için p

Adam fotoğrafı!

DUVARDA bir adamın ahşap çerçevede ayakta duran siyah beyaz fotoğrafı. Eski ayakkabıları, büyük yakalı beyaz gömleğiyle, ellerini arkadan kavuşturmuş, hafif tebessümüyle yüzündeki yaraya farklı bir anlam katmış. Karaya oturmuş görüntüsünü denizlere salmış da ne çıkarsa bahtına! Kendisini tanıyan insanların gönül tahtına oturmuş. Fotoğrafa kim baksa

Volkan Konak

HABERİ dün sabah duydum, "Volkan Konak sahnede hayatını kaybetti." Kahroldum. Çocukları babasını kaybetti, dağlar gibi sevilen eşi kocasını kaybetti, dostları "adamını" kaybetti, sanat dünyası da gerçek bir sanatçıyı. Kaybedecek ne kaldı Tanıdığım en özel insanlardan biriydi, naifti, zekiydi, hiçbir sanatçıda göremediğim kadar bilgili ve yürekliydi

Hayal satıcısı!

ESKİDEN beni okuyanlar bilir, "Hayal Satan Adam" levhalı bir dükkanım vardı. Çocuklara hayaller satardım gazozlar benden. Bazen özel günlerde dükkanı açıyor, siyah beyaz fotoğrafların tozunu alıyorum. Saygı ve rahmetle anıyorum mazinin o güzel insanlarını. Çocukların elini hiç bırakmadım zaten. En çok ilgi gören hayalim; gökyüzünde mahalle maçıydı

Bugün bayram

İNSANLARIN iyilik yapmak için sudan bahaneler bulduğu siyah beyaz yıllar. Küçük kamyonetiyle bayramdan birkaç gün önce bir adam gelirdi mahalleye. Yoksul bir gecekondu mahallesi ama bir yabancıya güvenmenin bile kapıları açık. O adam yoksul çocukları kamyonetine doldurur, bir giyim mağazasına götürürdü. Ne çocukların nereli olduğuna bakardı ne baba

Çocuklar için!

BEN hayata ölüme hazır başladım, yaşım küçük hayallerim büyüktü. Doğar doğmaz gün ışığına çıkardım felaketimi. Kendi kendimi onardım, sürükleyerek geri gönderdim iskeletimi. O zamanlar denize inen patika yollardan geçerdim, ahşap evler vardı. Sokakta kalabalık yoktu, denizde balık çoktu. Palamudu bilirdim tezgahta kız gibi oynardı, pazardaki balıkç

Mazi gazileri!

BU aralar nostaljik fragmanlar geçiyor gözlerimin önünden, sisli hatıraların siyah beyaz afişlerine bakıyorum. Yoksul ama mutlu, çaresiz ama özgür çocukluğumu hatırlıyorum en çok. Aynı toprağın çocuklarıyla. Kadir Gecesi bütün mahalleyi dolaşır kapıları çalardık. Güler yüzlü anneler emekçi babalar karşılardı bizleri. Kardeşliğin, inançların ve güze

Geri dönüşüm!

MİLLİ maç nedeniyle 3 gündür Macaristan'daydım. 10 milyon nüfuslu ülkenin en kalabalık şehri 2 milyonluk Budapeşte. Şehrin her yanında parklar bahçeler. İnsanlara baktım, Tuna Nehri'nin kenarı yürüyüş alanı. Trafiğe baktım ne başkasının hakkını taciz edeni gördüm ne zikzak çizeni. İstanbul'un 1 milyon nüfusa sahip olduğu yılları biliyorum. Tanımadı