Suskun!
CENNETİN sularında yıkanmış gibi yüzleri. Gözleri yaşlarını içine akıtan bir ceylanın gözleri. Yüreği ağzında yaşıyorlar da hep geviş getirdikleri sanılıyor. Yarılmış nar gibi bakıyorlar, ölüme giderken gözlerini bağlatmayan cesur askerler gibi. Onlara "kuzu" diyorlar, dünyanın en kutsal canlıları. "Kurban edilirken" gözlerine bakın, susarak konuşmanın ne kadar anlamlı olduğunu onlardan başka hiçbir canlıda göremezsiniz.
Çocukluğumda kurban bayramlarında kuzuların sessizliğine takılırdım en çok. Bayram sabahı erkenden kalkıp onlara dokunmak bile huzur verirdi bizlere. O yüzden bu bayram hayal kahramanlarımı hayvanlardan seçtim. Karıncaları hamarat insanların kapısına yolladım. Nice zorluklara göğüs geren, çocuklarına bayram harçlığı vermekte bile zorlanan insanların kapılarına bereket getirecekler. Verdikleri onurlu mücadeleye mahsuben. Topladıkları kışlık şekerler de çocuklara hediye.
Posta güvercinlerim bayram boyunca tebrik kartları dağıtacak, unutulan güzellikleri hatırlatmak adına. Cep telefonuyla mesaj çekenlerin yüzüne nanik çekecekler. Uç uç böcekleri bir haftadır yoksul çocuklara terlik pabuç dağıtıyorlar, yoruldular ama hepsi de mutluluktan uçuyor. Bütün kirpiler bayram öncesinden oklarını haksızlık tarlalarına boşalttılar. Kimsesi olmayanları bağrına basacaklar.
Çocuklara ayırdığım bayram harçlıkları kanguruların ceplerinde. Hepsini tek tek tembihledim, "her şehrin zalimi çoktur, onlar ne çocuk tanır ne kadın!" dedim. Harçlıkları dağıtmak için çocukların uyanmalarını bekliyorlar da eşek arılarını yanlarına muhafız olarak gönderdiğimi itiraf etmeliyim. Çakallığa soyunan insanlara eşek arılarının neler yapabileceğini tahmin edemezsiniz !
Güzellikleri çocuklardan esirgeyenlere inat, bayram şarkımın notalarını ağustos böcekleri yazdı; "çocuklara ağlıyorum." Zibidi şarkıların dillerden düşmediği bir ülkede böyle şarkıların hükmünün olmayacağını biliyorum ama umut işte! Kelebeklerim için çiçeği burnunda hayat. Araf'tan getirdikleri mesajı yazacaklar duvarlara; "sizleri gözleyen gücü bile inkar ederek nereye gideceğinizi sanıyorsunuz" Gökyüzünden yansıyan ışıkla gözlerine perde inenler okusun diye.
Öleceğini bilen tek canlıdır insan, bunu bile dikkate almadan yaşar. Ama hiç olmazsa bayramlarda insanlıklarını sınasınlar. Diğer canlılardan utanıp da!