Gülengül Altınsay

Cumhuriyet

Böyle gitmesin

Düşünsenize bizim şampiyon takımımız Şampiyonlar Ligi'ne girebilmek için üç eleme maçını geçmesi gerekiyor. Zaten ülkede oynanan futbolun seviyesi, tribünlerin futbola ilgisi, borç batağındaki kulüplerimiz, maçlara dair en fazla hakem hataları üzerinden yaptığımız tartışmalar göz önüne alındığında futbolun düştüğü bu yer sürpriz değil. Yani mesele

Derbi zaferleri hoş ama...

Beşiktaş'ta adeta bir bahar havası. Öyle ya ezeli rakiplere karşı ardı ardına iki muhteşem galibiyet alınmış. Hem de sonuna kadar hak edilerek. Ne var ki Galatasaray maçından sonra bir Beşiktaş yöneticisinin fanatik taraftar üslubunda yazdığı mesaj pek hoş olmadı. Hatta galibiyete gölge düşürdü bile diyebilirim. Oysa ki özellikle büyük takım yöneti

Emekle kazandı

Garip ama gerçek; özellikle her derbi öncesinde en çok konuşulan konu maçı yönetecek hakemler oluyor. Lig adil yönetilmiyor çünkü. Herkesin kafasında bir şüphe. Ali Şansalan atanınca da az spekülasyon yapılmadı mı Amaç belli; hakemi baskı altına almak. Ve top dönmeye başlıyor. Galatasaray, Beşiktaş'ı ileride karşılıyor, alan daraltıyor yani etkili

En mağdur benim

Sürekli mağduriyet üreten bir ülkedeyseniz çok sayıda mağdurun olması da normal. Ve bu durum futbol camiası için de geçerli tabii. Hele bu kadar çok paranın döndüğü, insanların kolayca şan, şöhret ve güce ulaştığı böyle bir alanda. Ne var ki bu ülkede çoğu zaman mağdurlardan ziyade mağdur edenler en çok ağlıyor, en çok yaygara çıkarıyor. Amaç belli

Kırmızı taraftan

Geçen haftaki yazımda Şampiyonlar Ligi'nde Manchester City-Bayern Münih maçı izlenimlerimi aktarmıştım. Manchester'in Mavilerinden sonra sıra şimdi Kırmızılarında; Manchester United'da. Avrupa Ligi'nde Sevilla ile yaptığı ve şu 84. dakikaya kadar 2-0 önde götürdüğü ve sonra kendi kalesine attığı 2 golle 2-2 bitirdiği maçta. O eski şaşaalı yıllardan

Manchester'dan sevgiler

Buralarda fazla bir değişiklik yok gibi. Yıllık yaklaşık yüzde onluk enflasyon, halkın buna çeşitli platformlarda tepkileri ve mücadeleleri dışında. Futbol yine inanılmaz cazip. Tribünler tıklım tıklım dolu. Ve yine futbolun en güzelini oynamaya çalışan takımlar sahada sonuna kadar mücadele ediyor.Pandemi nedeniyle verdiğim zorunlu aradan sonra Lon

Uyumlu ve olgun

Eski Premier Lig oyuncuları Saiss, Redmond ve Masuaku, Şenol Hoca'ya rağmen ilk 11'deler. Redmond derbideki başarısının ardından, Saiss ise Talha sakat olduğundan. Masuaku ise Güneş, Umut inadından epeydir vazgeçtiğinden. Ama Saiss sağ stoperde. Ve Beşiktaş iyi başlıyor maça fakat pozisyonları değerlendiremiyor. İlk dakikalardan sonra Giresun özell

Söyleyene bak

Bakıyorum da deprem felaketinden dolayı ligden çekilen iki takım Hatay ve Gaziantep hâlâ fikstürde yerlerini koruyor. Ve her hafta 3-0 hükmen mağlup olmaya devam ediyorlar. Herhalde futbol tarihinde böyle bir şey hiç görülmemiştir. Yani sezonun ikinci yarısı her maçını 3-0 kaybeden bu iki takım istatistiksel olarak şimdiden dünya futbol tarihine ge

Redmond farkı

İlk 11'lere bakınca Beşiktaş'ın, rakibin ağır savunmasının arkasına sarkacak hızlı oyuncularla başlamadığını görüyoruz. Böyle olunca hücumda sıkıntı yaşayacağı da açık. Zaten Kartal ilk 1 saatte uzun toplardan medet umuyor. Fenerbahçe ise tam saha baskıyla başlıyor maça. Ama 20'den sonra Kartal oyunu biraz dengeliyor. Sahadaki futbol mu Karşılıklı

Her şey skor

Hırvatistan Milli Takımı'nın hocası Dalic 2-0'lık Türkiye galibiyetinden önce "Biz 3.5 milyonluk ülkeyiz, siz 80 milyonluk ülkesiniz. Bizim oyuncu çıkarma ihtimalimiz daha az. Ama biz son Dünya Kupası'nda 3. olduk. Bunun nedenini kendinize sorun" dedi. Biz ise kendimize hiç soru sormadığımız gibi her başarısızlığın ardından büyük hayrete düşüyoruz.