Ersin Çelik

Yeni Şafak

Bayramlaşma gündemi: Jet yakıtı yalanı

Bu bayram; eş, dost, akraba ve aile sohbetlerinin ana gündemi haliyle geride kalan yerel seçimlerdi.Akrabalarım ve sosyal çevrem büyük oranda AK Parti seçmeni. Şaşkınlıkları, üzüntüleri, kızgınlıkları, kırgınlıkları her hallerinden belliydi. Bol bol sohbet ettik, çok makul, mantıklı yorumlar dinledim.Bir amcamız, 'bak yaz bunları' dedi: "Teravihler

Bize değilse de size

Sayılı günler yine geçti ve Hicri 1445 yılının Ramazan ayını nihayete erdirdik. Yeni bir bayrama eriştik hamdolsun. Ramazan ayının son günlerinde, cemaatle kılınan teravihlere eşlik eden ilahilerde "merhaba merhaba şehri sıyam merhaba" cümlesinin yerini "elveda elveda şehri Ramazan elveda" cümlesi aldığında hepimize bir hüzün çöker. Gözlerimiz yaşa

Sadece yenilenme yeter mi

Yerel seçimlerin üzerinden tam bir hafta geçti. Odaklanılan ve yanıtı aranan tek soru var; AK Parti'de bundan sonra ne olacak Cumhur-başkanı Erdoğan, hem 31 Mart gecesi Ankara'daki balkon konuş-masında hem de hafta içi partisinin MYK toplantısında önemli tespit ve teşhislerde bulundu. Tedaviye dair de ipuçları verdi. Ne olacağını önümüzdeki günlerd

Seçmen bu başkanlara neden küsmedi

Seçimlerden önce İstanbul'da AK Parti çevresinde şu görüş ve inanç çok netti: "İstanbul kafa kafaya." Benim de gördüğüm, incelediğim anketlerde sonuçlar çok yakındı. Adaylar arayı açamıyor ve sonuçlar iki günde bir değişiyordu. Mesela Murat Kurum'un Gazze'ye sahip çıkma adına yaptığı o talihsiz konuşma sosyal medyada ciddi tepki gördüğü gibi anketl

Küskünler Partisi!

Seçmen AK Parti'yi; kazandırmamak ile kaybettirme arasında çok ince bir yere oturttu. Şimdi elbette ve kaçınılmaz muhasebe zamanı. Bugün için "ben demiştim" demek ise en kolayı. Asıl şimdi herkes eteğindeki taşları dökmeli. Kıyasıya konuşulmalı. Sadece AK Parti kurmayları ve adayları değil, politika üretenlerin ve strateji belirleyenlerin de eleşti

İnsaf!

Son yazıyı şöyle bitirmiştim: "Erdoğan ve AK Parti seçmeni fotoğrafı görür ve Türkiye'nin geleceğini doğru okursa İmamoğlu'nun şansı yok." Buradan devam edeceğim.Bu kez sonda söyleyeceğimi başta vurgulamak istiyorum: 31 Mart seçimleri, belediye başkanı belirlemenin ötesine geçti, hatta 14 ve 28 Mayıs seçimlerini pasifize edecek etkiye de dönüştü.Ne

İstanbul seçimlerinin kilitlendiği nokta

Ekrem İmamoğlu seçimlere bir hafta kala taktik ve söylem değiştirdi. Hem partisi CHP'yi hem de İstanbul'u bir kenara bıraktı. Biraz da panik yaptı. Çünkü çıktığı yayınlarda vaatlerini hatırlamayan ya da o sözleri neden verdiğinden habersiz bir başkan figürü sergilemişti. Haliyle, İstanbul'dan bihaber olması anketlere olumsuz yansıdı. İmamoğlu da İs

Arşivde kalmasın: O gece neler olmuştu

Özgür Özel, durup dururken "Aramızda kalsın, kazanıyoruz!" diyerek 9 ay önceki 14-28 Mayıs hezimetlerini hatırlatmış oldu. Malum, dönemin sekiz Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayından biri olan Ekrem İmamoğlu'nun Mansur Yavaş'a dönerek "Aramızda kalsın Başkanım, kazanıyoruz!" dediği bir video yayımlamışlardı. İmamoğlu'nun bir de, "Ben bunlara karşı hiç

'Bot Partisi' patladı: 'Mevzu Ekrem'e ne oldu

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayınlanan "BOT'lar patladı sıra CHP'de mi" başlıklı yazıda CHP içinde ve çeveresinde oluşturulan beş ayaklı trol yapılanmasına dikkat çekmiştim. 14 Mayıs seçimleri öncesinde, Twitter'ı etkileşim ve dezenformasyon üretim merkezine dönüştüren CHP, geleneksel siyasal iletişim yöntemlerini taca atan bir yol izlemişti. Türki

Yalan, dolan ve psikolojik üstünlük

Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yarış beklendiği gibi İstanbul sınırlarını aştı. Sık sık gittiğim Kocaeli'nde selamlaştığım hemen herkes, "İstanbul'da ne olur" sorusuna yanıt arıyordu. Önceki gün de Trabzon'da yaşayan arkadaşım aradı. Aynı merakla yorumumu sordu. "Şimdilik ortada. Bir hafta önce İmamoğlu bir adım ilerideydi. Hava birkaç g