Ersin Çelik

Yeni Şafak

İnsaf!

Son yazıyı şöyle bitirmiştim: "Erdoğan ve AK Parti seçmeni fotoğrafı görür ve Türkiye'nin geleceğini doğru okursa İmamoğlu'nun şansı yok." Buradan devam edeceğim.Bu kez sonda söyleyeceğimi başta vurgulamak istiyorum: 31 Mart seçimleri, belediye başkanı belirlemenin ötesine geçti, hatta 14 ve 28 Mayıs seçimlerini pasifize edecek etkiye de dönüştü.Ne

İstanbul seçimlerinin kilitlendiği nokta

Ekrem İmamoğlu seçimlere bir hafta kala taktik ve söylem değiştirdi. Hem partisi CHP'yi hem de İstanbul'u bir kenara bıraktı. Biraz da panik yaptı. Çünkü çıktığı yayınlarda vaatlerini hatırlamayan ya da o sözleri neden verdiğinden habersiz bir başkan figürü sergilemişti. Haliyle, İstanbul'dan bihaber olması anketlere olumsuz yansıdı. İmamoğlu da İs

Arşivde kalmasın: O gece neler olmuştu

Özgür Özel, durup dururken "Aramızda kalsın, kazanıyoruz!" diyerek 9 ay önceki 14-28 Mayıs hezimetlerini hatırlatmış oldu. Malum, dönemin sekiz Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayından biri olan Ekrem İmamoğlu'nun Mansur Yavaş'a dönerek "Aramızda kalsın Başkanım, kazanıyoruz!" dediği bir video yayımlamışlardı. İmamoğlu'nun bir de, "Ben bunlara karşı hiç

'Bot Partisi' patladı: 'Mevzu Ekrem'e ne oldu

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayınlanan "BOT'lar patladı sıra CHP'de mi" başlıklı yazıda CHP içinde ve çeveresinde oluşturulan beş ayaklı trol yapılanmasına dikkat çekmiştim. 14 Mayıs seçimleri öncesinde, Twitter'ı etkileşim ve dezenformasyon üretim merkezine dönüştüren CHP, geleneksel siyasal iletişim yöntemlerini taca atan bir yol izlemişti. Türki

Yalan, dolan ve psikolojik üstünlük

Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yarış beklendiği gibi İstanbul sınırlarını aştı. Sık sık gittiğim Kocaeli'nde selamlaştığım hemen herkes, "İstanbul'da ne olur" sorusuna yanıt arıyordu. Önceki gün de Trabzon'da yaşayan arkadaşım aradı. Aynı merakla yorumumu sordu. "Şimdilik ortada. Bir hafta önce İmamoğlu bir adım ilerideydi. Hava birkaç g

Ramazan reklamları ve 'samimi' bir kırılma

Geçen hafta 'SİYASETEN' programında Aydın Ünal ağabeyle devam eden boykotu konuşurken, Ramazan ayında Coca Cola olan iftar sofralarına oturulmaması çağrısı yapmıştım. Kendi sözlerimi şöyle alıntılayayım: "Ramazan'da Coca Cola bulunan iftar sofralarına oturmayın lütfen. Protesto edin. Yarım saat aç kalmakla hiçbir şey olmaz. Gidin başka yerde iftar

Ebu Cehil'in boykotu, Gazze ve çaresizliğimiz!

Mübarek ramazan ayı geldi. İlk teravihle başlayan o tanıdık heyecan, ilk sahur ve ilk oruç, 11 ay sonra bizi yeniden rahmet ayına ulaştırdı. Her yeri kandillerle donatıp ramazan sevinciyle ilgili uzun uzun konuşmak, teravih için cami seçip cemaate yetişmeye çalışırken o mutluluğu ailecek yaşamak ve "iftara ne pişireyim" sorusuna şöyle canımız çeke

Siz ne hissettiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam bir araya geldiği TÜGVA'lı gençlere konuşurken, 31 Mart seçimleri için "Benim için bu bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim" dedi.Erdoğan, "final seçimim" diye ilan edince hemen sosyal medyaya baktım. Duygusal tepkilerin öncesinde şaşkınlık hakimdi.Böyle mi olmalıydı Böyle mi duyurulmalıyd

Şehirlerin geleceği mi gürültü siyaseti mi

Önümüz Ramazan, ortası ise seçimler. Artık sayılı günler var ama pek seçim havası yok. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinin henüz 9 ay önce yapılmış olması en büyük etken. Öncesi ve sonrasıyla, Türkiye tarihinin en hareketli, nabzı çok yüksek ve en çekişmeli seçimleri 14-28 Mayıs'ta yapıldı. Siyasetçiler yoruldu. Yıprandı. Haliyle halk da

Yapay zeka merakı: Çinli gibi davranmak mı

Düşünce üretimi bitecek mi Ya da daha net sorayım; artık düşünmeyecek miyiz İnternetin 1993'te hizmete girmesi sadece bir iletişim devrimi değil, insanlık için birçok yönüyle kökten değişimin başlangıcıydı. Asırların kurulu düzenleri bozuldu (disruption), yerine internet merkezli yaşayan ve düşüncesi dijitalleşen insanların dünyası oluştu. Son birk