Ahmet Taşgetiren

Karar

Suud'daki rezillik

Kuruluş ruhunda Vahhabilik vardı. İslâm'ın en katı yorumlarından biriydi. Bir ucu Selefiliğe çıkmıştı. Vahhabiliğin de Selefiliğin de içi farklı biçimlerde dolduruluyordu. Bir boyutunda tekfircilik vardı. O boyutta nerede ise tekfirden kendini kurtaran yoktu. Tekfir kılıcı, öncelikle Müslümanları biçiyordu.Kabristanlara savaş açılmıştı. Sahabe meza

İç barış İç cephe

Eskiden "İç barış"tan söz edilirdi. Türkiye'nin "iç barışı sağlamak" gibi bir gündemi vardı. Neden Çünkü kurulu düzen (Müesses nizam) devleti ülkenin farklı toplumsal kesimleriyle sorunlu hale getirmişti. Dindarlar, Kürtler, Aleviler, gayr-ı müslimlerle sorunlar vardı. Bu toplum kesimlerinin birbiriyle de sorunları vardı, ama daha çok devlet tavrı

Belediye hesaplaşmasından öte

"Bir zamanlar" diyecek kadar uzaklarda kalmış gibi gözüküyor, hani bir zamanlar Erdoğan'ın dilinde "Yumuşama" vardı, Özgür Özel'in dilinde "Normalleşme." Oysa sadece birkaç ay geçmiş durumda o sözlerin telaffuz edildiği zamandan bu yanaBöyle olacağı belliydi.Evlât acısı kuyruk acısı gibi bir gerilim alanı.31 Mart yerel seçimleri olmuş, Meclis'te a

Musallada yatan insanlığımız

5 çocuk olunca yanarak can veren, en küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında olan, evleri barakadan bozma olunca, anne sabah namazı vakti evi geçindirmek için kâğıt toplamaya gitmiş, baba uyuşturucu vs. kullanmaktan cezaevinde olunca Sıra sıra dizilince bebek tabutları musallaya Hoca "Sizden helallik istemeyeceğim" deyince masum bedenlere bakıp İnsanlığımızı

Milli Savunma Bakanı konuşunca

Bizde Milli Savunma Bakanları'nın medya önüne çıkması nadirdir. Hele asker kökenli bir Milli Savunma Bakanı için bu daha nadirdir. Çünkü "Ülke güvenliği" konusu hassastır ve ona da o sorulur.Son zamanlarda medya iktidar ilişkileri açısından "Cumhurbaşkanı'na sorulmayan sorular" konusu önem kazandı. Mesela uçakta Türkiye'nin en çok tartıştığı "Bahç

Siyaseten: Bir gün olur tekeden süt bile sağılır

MHP lideri Bahçeli'nin son çıkışı, iki boyut içeriyordu:1.Öcalan'ın DEM'in grup kürsüsünden terörü sona erdirme çağrısında bulunması.2.Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi.Birinci konu çok tartışıldı, "Cesedimiz çiğnenmeden bebek katili Meclis kürsüsüne çıkarılamaz" şeklinde tepkiler aldı.Bahçeli gibi geçmiş çözüm sürecinde en sert tepkiy

"Kürtler'in neleri yok ki..." söylemi

"Neleri yok ki" ifadesi, Türkiye'nin en sancılı meselesinde sık sık tedavüle giren bir cümleCumhurbaşkanı yardımcısı hatta Cumhurbaşkanı bile olabiliyorlarKaç tane bakan var.Öyle dillerini konuşamadıkları, şarkı söyleyemedikleri dönemler geride kalmadı mıDevlet, 24 saat yayın yapan TV kanalı bile açtı. Kürtçe yayın yapan"Neleri yok ki"nin ardından

Trump'lı Amerika ile ilişkiler

Biden Erdoğan'a soğuktu, Erdoğan Türkiye'de en başat rolde olduğu için ABD'nin Türkiye ile ilişkileri de mesafeli idi.Erdoğan'ın Biden ile görüşmeleri bile hep sorun oldu. Oysa NATO bünyesinde iki temel müttefikin başkanlarıydılar.Şimdi Amerikan halkı ikinci defa Trump'ı seçti.Trump, inisiyatif kullanan, hatta başına buyruk davranabilen bir siyaset

Öcalan ile ne konuşulmuş olabilir

Yerine kayyım atanan Ahmet Türk'ün ilk tepkisi şu oluyor: "İnanıyorum ki bazı görüşmeler yapıldı. Bundan belki bir sonuç alınmadı. Farklı bir noktaya evrildi." Peşinden "Bilemiyorum, diyor, bu kişisel düşüncem, yani öyle düşünüyorum" diyor.Demek ki kendisi ile ya da alandaki Kürt siyasetçilerle görüşülmedi. Kiminle görüşülmüş olabilir Herhalde Öcal

Devlet aklı: Esenyurt ve Mardin ve Batman ve Halfeti ve...

Hangi "Devlet"in pek bilmiyoruz ama bu işleri bir "Devlet"in aklının devreye soktuğu belli.Bir "Devlet"in, Öcalan'ı Meclis'teki DEM kürsüsüne çağırıp konuşturmak istediği açık. O teklif, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göre "Tarihi fırsat penceresi", belki kimilerimizin okumasına göre "Barış umudu."Esenyurt gerilimi sürerken ardından Mardin, Batman, Halfet