'Kan ve ruh kaybı'

"Kan ve ruh kaybı" Böyle tanımladığı iddia ediliyor Erdoğan'ın MYK'daki ilk özeleştiri toplantısında partisinin yaşadığı seçim yenilgisini

Şunları da söylüyor: "Bunun suçunu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabilir. Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktu. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız.

Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız.

"Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız."

Daha sonra da "Ortada sadece oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da olduğu görülüyor" diye noktayı koyuyor.

"Kan ve ruh kaybı" ilginç bir tanımlama. Bir ara "Metal yorgunluğu" gerekçesiyle İstanbul, Ankara, Balıkesir Büyükşehir belediye başkanları görevden alınmıştı. O zaman da Ortada bir "Metal yorgunluğu" değil "Mental yorgunluk" gerçeği bulunduğunu söyleyenler çıkmıştı. Geçen gün bir kıdemli siyasetçi bana "Mental yorgunluk"un "İman yorgunluğu" gibi okunması gerektiğini söyledi. Ağır bir ifade mi

Aslında bu çerçevede ilk sorgulama 7 Haziran 2015 yenilgisinden sonra başlamıştı. Demek ki Ak Parti, yenilgilerin ardından kendi içinde bir hesaplaşma yaşıyor. "7 Haziran yenilgisi"nde "Neden tek başına iktidarı kaybettik" sorgulaması yapılırken devreye girmişti "Mücahitken müteahhit olundu" tespiti Hatta bu sürecin taaa İstanbul'da ilk belediye seçimi alındığından sonraki süreçte "sokak büfelerinin paylaşılması"nın bir gerilim alanı olduğu dönemde başladığı tespit edilmişti

Yani belli ki bir yerde iktidar olununca orada "rant hesapları" devreye giriyor. Özellikle yönetime bir şekilde yakınlık sağlayanlar küçük büyük rantçılık yapmaya başlıyorlar. Bir süre sonra da dava misyon, rant ikliminde dönüşmeye başlıyor. Büyük, büyük, çok büyük rantın kontrol edildiği iktidar yapısında, başı dönmeyen insan "aptal" yerine de konuyorsa, varın hesap edin siz "kan ve ruh kaybı"nın boyutlarını

2015'ten bu yana 9 yıl geçti. Ne yaptı bu sürede Ak Parti kendini restore etmek için Hiç!

Seçmen "beka söylemi"yle konsolide edilebiliyorsa kendini restore etmeye ne gerek var. Hele rant bulaşmış insanı o memeden koparmak deveye hendek atlatmaktan zor ise

"Mahrumiyet" vatandaşın canına tak edinceye kadar sürer gider Ucuz et kuyruklarını görür müydü iktidar şu seçim yenilgisi olmasa

Van'da aklı selimin adı Yüksek Seçim Kurulu oldu

Tam bunları konuşurken yaşanan "Van gerilimi" sistem içinde acayip denklemler bulunduğunu bir kere daha ortaya koydu. DEM'in adayına önce verilmeyen, sonra, şehir bir hayli karıştıktan sonra Yüksek Seçim Kurulu'nun müdahalesi ile düzeltilen mazbata olayı.

DEM'den yüzde 55 oyla seçilmiş Abdullah Zeydan'ın, "memnu hakların iadesi" kararının, yani seçilebilme hakkının Cuma günü mesai saatinin bitimine 5 kala Adalet Bakanlığının girişimi ile kaldırılması, adaylığının iptal edilmesi ve mazbatanın, seçimde yüzde 27 oy alan (Zeydan'ın yarısı kadar) Abdülahad Arvas'a verilmesi olayı

Hani seçimlerde "Taşıma oylar" skandalı yaşanmıştı. Bölgeye