AKP ahlâkî üstünlük mü kazandı

Kendini "Ak Parti" şeklinde takdim ederek yola çıktı. Kısaltılarak "AKP" şeklinde bahsedilmesinden rahatsız oldu.

"Üç Y" ile mücadeleyi şiar edindi. "Yolsuzluk, Yasaklar, Yoksulluk." Bunlar ülkenin yaşadığı kirlilikti ve bundan arındırılmalıydı. Bir "Dâvâ" vardı, o "dâvâ" da kirliliği kaldırmazdı.

"Erdem" önemliydi, yola çıkanlar da "Erdemliler topluluğu" idi.

"Üç Y" üç kötülüğü ifade ediyordu ve giderilmeleri her halükârda ülke için toplum için iyi idi.

23 yıl sonra bugün:

Bugün yoksulluk derinleşti, başörtüsü yasağı gibi şeyler gitti memleketten, çok da önemli bu, ama ülkede bunaltıcı bir yasaklar alanı bulunduğu da bir vakıa.

Yani iki alanda çıkış noktasından çok açık bir uzaklaşma söz konusu. "Fakirlik" artık milyonların hayatını ifade ediyor, Yargı'nın siyasallaşması da, nerede ise sokaklarda bantlanacak ağız arıyor.

Bu iki alanın "ahlâkîlik" ile ilgisi var mı Hem var hem yok, var, çünkü halka söz verdiğiniz alandan çok çok uzaklaşmışsınız ve bunu itiraf etmiyor, hâlâ insanların ekmek mücadelesini önemsemiyorsunuz ve bir yandan mevcut anayasal özgürlükleri ıskalarken diğer yandan hâlâ özgürlükçü anayasa hedefini seslendiriyorsunuz. Burada bir ahlâkî ıskalama olduğu açık. Ama, bu iş, ahlâkla değil, siyasetin olağan çıkarcılığı (yani Makyavelizmin olağanlığı) ile de izah edilebilir.

Bir ara ben de ifade ettim, "Ak Parti ahlâkî üstünlüğünü kaybetti" cümlesini, başka yazanlar da oldu. Ne zaman Ak Parti'nin iktidar olduğu tüm alanlarda ortaya çıkan "yolsuzluk" iddiaları sebebiyle. CHP lideri Özgür Özel'in meydanlara taşıdığı "Ahtapotun kolları" o dönemlerin yolsuzluk iddialarını ifade ediyor. Belediyelerde yolsuzluk iddiaları önce Ak Parti belediyelerinde başladı. Parti, "rant paylaşımları" için mücadele alanı idi. İktidar Ak Parti'de idi, bu tartışılmaz bir iktidardı, tek başına iktidardı, ülkenin tüm varlığını iktidar tasarruf etmekteydi, muhalefetin gücü ise bunu kontrol etmeye kafi gelmiyordu. Meclis'te bir yolsuzluğu denetleme imkanı var mıydı, Yargı yolsuzlukları denetleme cesareti gösterebilir miydi, Sayıştay dosyaları sümen altı yapılırsa onu yargıya taşıma gücü muhalefette var mıydı

Olmadığını herkes biliyordu ve kamuoyu için elden gelen tek şey, "Algının ifadesi" idi. "Algı" yolsuzluğun diz boyu haline gelmesi idi.

Bu durumda Refah Partisi döneminin bayraklaştırdığı "Önce ahlâk ve maneviyat" cümlesi kurulabilir miydi Ak Parti yola çıkarkenki "Erdem özgüveni"ni seslendirebilir miydi Ak Parti hâlâ bir "Erdemliler hareketi" miydi Soralım Ak Parti'de ilk yola çıkanlara

Şimdilerde Cumhur İttifakının özellikle Ak Parti kanadının, (çünkü MHP kanadı rezervli duruyor) yani büyük iradenin yürüttüğü bir operasyon var. İmamoğlu sembol niteliğinde olmak üzere CHP'li belediyelere karşı yürütülen "Yolsuzluk" eksenli bir operasyon bu.

Operasyonun "itibar aşındırması" niteliğinde büyüdüğü çok açık. Cumhurbaşkanı bile açıklamaları ile operasyona iştirak ediyor. O iştirak edince