Ömer Lekesiz

Yeni Şafak

Yalancının mumu yatsıya kadar da yanmıyor artık

Atalarımız "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." demişler ama iktidarı erken seçime zorlamak için siyaset zıvanasını kırıp, onu bir yalan makinası olarak işletmeye başlayan CHP ve dostlarının sayesinde yalancının mumu yatsıya kadar da yanmıyor artık.CHP'yi yıllardır özlemini çektiği -bu gidişle inşallah ilelebet çekeceği- iktidar hasretinden kurta

'İllâ edep,illâ edep'

Dilimizdeki benzetme edatlarının sayısı yirmiden fazladır.Elbette bu çokluk sıfat, zarf, isim, yüklem yoluyla benzetme şeklini de çoğaltır ve aynı nedenle benzetme, hayır ve şer yönüyle iki yanı keskin bir bıçak gibi durur.Şöyle ki:Ahlak ehli, samimi, dostluğundan emin olunan biri tarafından yapıldığında muhatabında ve tanık olanlarında hoşluk hiss

Dünyadaki ilk şehir tarihi: Ahbâru Mekke

İshak en-Nedim'in el-Fihrist'inde tarih ve siyer âlimi olarak zikrettiği Ebü'l-Velîd Muhammed b. Abdullah el-Ezrakî'nin (ö. 250864) tam adıyla Ahbâru Mekke ve mâ câe fîhâ mine'l-âssâr'nı, Y. Vehbi Yavuz tercümesinden (Feyiz Yayınları, İstanbul 1974), 1996 yılında Hasan Aycın Ağabeyden alarak okumuştum.Ahbâru Mekke'yi, Mekke'yi konu alan ilk eser ol

Oryantalizm Batı'nın suç delilidir

Hanîflik bağıyla, Bereketli Hilal başta gelmek üzere medenî dünyanın tamamında üretilmiş olan sanatın Tevhit esasında Müslümanlara miras olması İslam sanatlarının semantiği bakımından tartışmaya kapalı olduğu için, delile de muhtaç değildir.Zira, göklerin ve yerin hükümranlığı (mülkü) Allah'ındır. Sanatkâr sanatı için O'nun mülkündekileri kullanır.

Batılılar Müslüman sanatlarını neden ve nasıl sevdiler

Şaban Kuzgun'un TDV DİA'ya yazdığı Hanif maddesinden önceki yazımızda yaptığımız alıntıdan sonra şu bilgileri de iletelim:Mendel-hall'in, Hz. İbrahim'in Amurru (Amori ya da Akat) olduğunu, adını aynı dilden (Abraham olarak) aldığını, Babil hanedanının kurucusu Hammurabi'nin büyük babasının, Sumu-abu bir Amori ismini taşıdığını; her büyük Mezopotamy

Oryantalist kibrin ve yerli kompleksin Hanîflik temelinde tükenişine doğru

Sanat esaslı bu yazıda oryantalist kibirden kastımız, çalıştıkları Batılı akademilerin ve coğrafyamızdaki misyoner okullarıyla, sivil istihbarat birimlerinin hazırladıkları imkanları kullanarak İslam'ın sanat tarihini çalışanların, Müslümanların hemen hemen tüm işlerini Asur, Yunan, Roma, Bizans ve Sasani sanatlarından etkilenmeye, taklide ve tekra

Müslüman sanatlarını Grabar'dan öğrenmek

Oleg Grabar'ın (ö. 2011), İspanya'dan Hindistan ve Türkistan'a kadar uzanan Müslüman bölgelerindeki uzun seyahatlerinde katıldığı kazılara, yaptığı inceleme ve araştırmalara, gözlemlere, değerlendirmelere tabi olarak İslam sanatı hakkında süreli yayınlara, ansiklopedilere, derleme kitaplara yazdığı makalelerden üçte ikisini seçerek oluşturduğu, İsl

Küçücük dünyada kat edilemeyen büyük uzaklıklar

Küçüklük ve büyüklük ile yakınlık ve uzaklık bizim ürettiğimiz nispetlerdendir.Hakikatleri kavramanın ve ifade etmenin et etkili yol ve yönetmelerinden biri olan nispetler, evvel emirde tanımlama zorunluluğuyla yapılan aklî şeylerdir ama fiilî, ruhî olarak, din, dünya görüşü, siyaset vb. yoluyla üretilebilen şeylerdir de aynı zamanda.Bu nedenle nis

Halifenin bir gözünü çıkarmak

Aşağıdaki hikâyeyi Casim Avcı, İslam-Bizans İlişkileri (610-847) adlı kitabında (TTK Yayınları, Ankara 2020), İskenderiyeli Melkî Hıristiyanlardan Sa'id b. Batrik'in (ö. 940) et-Târihü'l-Mecmû'undan nakletmiş:"Kudüs'ü Patrik Sophronios'tan teslim aldıktan sonra Hz. Ömer Medine'ye dönerken, Ebû Ubeyde b. Cerrâh Humus'a ve oradan da Kınnesrîn'e kadar

Neden İstanbul Mushafı

İstanbul Mushafı'nda, cilt kapağı ve zahriyeden kitabete kadar işlenen 1001 tezyin tezhipte maruf rumîlerden, geometrik desenlerden yararlanılmasının yanısıra, Mushaf'ın ihtiva ettiği Safavî, Memluk, Osmanlı ve diğer devirlerin mimari ve sair eserlerindeki hat ve süslemelerden de yararlanılmıştır. Sadece Osmanlı üzerinden bakar isek, bunun anlamı