Işıl Özgentürk

Cumhuriyet

Bizi ifşaat manyağı yaptınız!

Bir mafya lideri başka bir mafya liderine şöyle seslenmişti: "Seni mermi manyağı yaparım!" Vallahi can okurlarım bu hafta kendimi ifşaat manyağı gibi hissettim. Vay canına biz ne kadar masummuşuz Sedat Peker'in videolarını, tweet'lerini seyredip, okudukça iyice başım dönmeye başladı, sadece bu mu Muhalefet partisi milletvekili ve başkan yardımcısı

Hâkim indirimi yetmedi şimdi de 'haksız tahrik'

Defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim. Küçücük kızlara, anası yaşındaki kadınlara tecavüz eden, canı sıkıldığı için yoldan geçen genç kadını palayla öldüren, boşanmak isteyen eşini çocuklarının önünde naralar eşliğinde öldüren, gözüne kestirdiği kadını-kızı kaçıran, günlerce işkence eden ve sonunda öldüren katiller için dünyanın hiçbir yerind

İzmir: Sonuna kadar film ve müzik!

Denizden gelen imbat rüzgârına usuldan bir yağmur eşlik ediyor. Ve ben İzmir Kordon'da sıralanmış film afişlerine bakıp usuldan yağan yağmur gibi usuldan dans etmeye başlıyorum. Çünkü en sevdiğim müzikal olan Singing in the Rain (Yağmur Altında ) filminin afişi aklımı çeliyor, az sonrada Fellini'nin 8,5 filmine gideceğim, 20'li yaşlarda gördüğüm bu

Hayal kurmak da mı yasak!

Ellerimi çeneme yaslayıp düşünüyorum, bu muhteşem doğada, bu muhteşem yurtta neden her daim bir endişe, her daim hep kötü bir şeyler olacağı duygusu hâkim Neden bu ülkede yaşayan insanların mutlu olma hakları doğdukları günden itibaren ellerinden alınıyor Öyle düşünürken aklıma sık sık oynadığım bir oyun geliveriyor. Acaba başka bir coğrafyada yaşı

Cumhurbaşkanı söyledi 'Ben bir sürtüğüm!'

Gün ışıyor ve her şey kaldığı yerden yeniden başlıyor. Gene zam gene diz boyu haksızlık gene kadın erkek uğradığımız pespaye hakaretler! Bu yazımı 7 Temmuz 2019'da Cumhurbaşkanı kadınlara seslenip onlara "edepsiz" dediği için yazmıştım. Bu kez daha da ileri gidip ülkemin kadınlarına "sürtük" dedi. Ben de aynı yazıyı üçüncü kez yayımlıyorum, bu kada

Bir cennet kaçamağı

Bugün kimseler bana elleşmesin. Ne hayat pahalılığı ne yükselen dolar ne içinde bulunduğumuz korkunç zamanlar ne de "Ne olacak bu ülkenin hali", umurumda değil... Üç gündür bir cennetteyim. Çocukluğunu, ergen hırçınlıklarını, gözyaşlarını, kahkahalarını, şefkati bonkör, ruh kardeşliğini çok iyi bildiğim Uluslararası Uçan Süpürge Film Festivali günl

Mucizeler gerçektir

Hiçbir şey imkânsız değildir. İşte mahpusta resimle tanışan Balaban'ın bir resmi. Saygıyla. Sevgili okurlarım bilgisayarın başına geçtim, Atatürk Havalimanı'nın pistlerini acımasızca parçalayan iş makinelerinin sesi, SADAT'ın çıplak tablosu, akşam pazarlarında yiyecek toplayan yaşlı başlı kadınlar-erkekler-çocuklar, bitmeyen erkek şiddeti, açıkça s

A, erik 10 lira! Ve Canan Kaftancıoğlu'ndan korkanlar!

Arabanın içinde şaşkınlıkla bağırıyorum; arkadaşlarım hemen arabayı durdurup eriğin 10 lira olduğu seyyardan bir kilo erik alıp bana uzatıyorlar. Meğer kilosu 40 liraymış; ben "Bizim orada 80 lira" diyorum ve erikleri iştahla yemeye başlıyorum. Bilin bakalım neredeyim, az sonra doktorlarımın sıkı sıkı tembihlediği diyetimi bozup açgözlülükle kebapl

Sığınmacıların yeni vatanı: Türkiye

Bir gerçek artık gün ışığında! Evet, ülkemizdeki sığınmacı sayısı bilinmiyor. 10 milyona yaklaştığı söyleniyor ve bizim zaten olanakları kıt bütçemizden ne kadar bir payın sığınmacılar için ayrıldığı da bilinmiyor. Bir karanlık kuyu. Ve tüm Batı'da olduğu gibi sığınmacıların defolup gitmesini isteyenler çoğalıyor. Benim sığınmacılarla tanışmam ilk

Dinozorlar asla unutmaz!

Gene 1 Mayıs! Yazmak için masamın başına geçtiğimde, o kanlı 1 Mayıs üstünden ne kadar zaman geçmiş, hesaplamaya çalıştım. 45 yıl geçmiş. Neredeyse yarım asır ve benim dün gibi aklımda. Benim yaşımda olanların da asla unutmadığını biliyorum. Çünkü bizler dinozorlarız! Geçenlerde artık ahbap olduğum Bostancı İstasyonu'nda çay satan bir başka erkek d