Bir cennet kaçamağı

Bugün kimseler bana elleşmesin. Ne hayat pahalılığı ne yükselen dolar ne içinde bulunduğumuz korkunç zamanlar ne de "Ne olacak bu ülkenin hali", umurumda değil... Üç gündür bir cennetteyim. Çocukluğunu, ergen hırçınlıklarını, gözyaşlarını, kahkahalarını, şefkati bonkör, ruh kardeşliğini çok iyi bildiğim Uluslararası Uçan Süpürge Film Festivali günlerindeyim. 25. yaşımızı kutluyoruz, yıllardır demlenen dostlarımla birlikte.Şimdi size bir ödev. 25 yıl, cadıların süpürgeleriyle açtıkları yolun kısa bir özeti. Okuduktan sonra elinize bir süpürge alın ve süpürmeye başlayın:"Bu festivalde, karanlık salondaki aydınlığı bir kez daha keşfedecek, karanlıkta bin bir renk ve sese bürünmüş aşkı ve coşkuyu hissedecek, bu ortamda kadınların hikâyelerinde karanlıkta kalanı da yakalamaya ve görünür kılmaya çalışacağız. Hep birlikte, festivali sadece şenlikli değil, sürekli kılmanın da koşullarını yaratacağız.""Bizim festivalimiz adı gibi olsun, şenlikli olsun, kadınların düş gücünün renkliliğini ve mucizelere inanmışlığını içinde barındırsın istemiştik.""Bizler, festival hazırlık sürecinde, öykülerin anlatıcıları değiştiğinde, anlatılan öykülerin yepyeni öykülere dönüştüğünü gördük. Aynı süreçte, kadın sanatçıların kendi dillerini kurmak ve geliştirmek yönündeki inanılmaz cesur, yenilikçi ve amacına ulaşmış çabalarına da tanık olduk.""Ve sinemamız. Yeşilçam 1979'a kadar 4385 film üretmiş. Bu filmlerden 52 tanesine kadınlar yönetmen olarak imza atmış. Bu yönetmenlerden kaçını biliyor ve tanıyoruz Tarihçilerimiz hangilerinden söz etmişler Ya adı hiç geçmeyenler""Biz Uçan Süpürgeliler, elimizdeki her türlü olanağı kullanıp 2000'li yıllarda kadın hareketinin enerjisini artırmayı, kadınları barış, eşitlik ve özgürlüğe taşıyacak yolun taşlarından bazılarını döşemeyi istiyoruz.""10 yıldır büyük bir titizlikle, her biri alanında yetkin isimlerden oluşan bir danışma kurulunun katkısıyla hazırlanan festivalimizin, Türkiye'deki birçok festivalin ve benzeri kültür etkinliklerinin doğuşuna öncülük ettiğinin farkındayız. Seyircimizle kurduğumuz derin bağların da.""Çünkü biz güler yüzlü bir dünya düşünü avuçlarımızda tutuyorduk. Umudumuzu daha eşit bir hayat için hep cebimizde taşıyorduk. Hayallerimize sahip çıkmak, onları gerçek kılmak, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanmak istiyorduk.""Dünya ekonomik krizle boğuşurken biz de bütün zorluklara