Emin Pazarcı

Akşam

Pusu

Bir köşeye yatıp gizleneceksin. Kim ne yapıyor, nasıl yapıyor bakacaksın. Çaktırmadan olan biteni izleyeceksin. Tilki misali havayı koklayacaksın. Kendini açığa çıkarmamak için nefes bile almayacaksın. Şartlar olgunlaşır olgunlaşmaz da harekete geçeceksin. Avını kapacak, kendini besleyip semirmeye çalışacaksın. İşte siyaset de böyle yapılıyor artık

Madalya da taksaydık

Bu nasıl bir mantık ve bakış açısıdır, anlamak mümkün değil. CHP'li Canan Kaftancıoğlu, çok kızmış, içerlemiş. O yüzden de İçişleri Bakanlığı'na vermiş veriştirmiş... Niye mi Bakanlık, koruma kararını kaldırmış. Kendisini koruması için tahsis edilen polis ya da polisleri geri çekmiş de ondan. Oysa Bakanlık doğru olanı yapmış. Aksi mümkün değildi za

"Yanık kokuyor Ankara"

Beş yıl önce bugün son hazırlıklar yapılıyordu. Hem Ankara, hem Pensilvanya, hem de Washington'da hummalı bir faaliyet vardı. Telefon trafiği hızlanmıştı... Başarılı olunsaydı, Türkiye esir alınmıştı. Çoğumuz bugün hayatta değildik. Hatta cesetlerimiz bile bulunamamıştı. O hain teşebbüs, 15 Temmuz 2016'da milletin göğsünde parçalandı. Bugün "FETÖ'c

Yine mi sen

Başladık yine kendimizi tekrarlamaya ve patinaj yapmaya. Yaşadıklarımızdan ders almamışız belli, döndük yine geçmişe. Günlerdir terörist Selahattin Demirtaş'ın söylediklerini konuşuyor, tartışıyoruz... Bazılarına bakılırsa, önümüze önemli bir fırsat koymuş. Özeleştiri yapmış, siyasetle şiddetin bir arada olamayacağını söylemiş, HDP'nin "Türkiye Açı

Duyarsız ve pişkin

"Başkanım ben" diyor. "Hayır, değilsin" diyen yok zaten. Biz de yazıp çizerken, İBB Başkanı diye bahsediyoruz kendisinden. Sadece "Madem öyle göster başkanlığını" deniliyor. İşte o zaman sıkıntı başlıyor... Ekrem Bey'in başkanlık anlayışı farklı çünkü... Daha fazla önemsediği işler var! Başkan, ama uzaktan kumandayı seviyor. İşin başında olmak yeri

Çirkin, çok çirkin

Çürümüş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kuralsızlık, kuralları olmuş. Devleti de adeta aşiret zannediyorlar. "TÜİK'i tanımıyoruz" diyorlar. Yargı kararlarını takmıyorlar. Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin işlerine gelen kararlarını alkışlıyor, işlerine gelmeyenlerini "tu-kaka" ilan ediyorlar. Devletin bakanlıkları ile savaş halindeler. H

Buralar kimin

Çok kalabalıktılar, ellerinde silahlar vardı. Önce köye dönen çobanların önünü kestiler. "Buralar kimin" diye sordular. Çobanlar çocuk yaştaydılar, soru karşısında şaşırdılar. İçlerinden en büyük olanı "Buralar, önce Allah'ın, sonra devletin, sonra da bizim" cevabını verdi. "Hayır" diye bağırdı, silahlı eşkıyanın başındaki katil: -Buralar bundan so

Fetihten dönmedik biz

Türkiye'de çıta ne kadar yükselmiş. Beklentiler hangi ölçüne büyümüş. İşte size örneği... NATO'nun Madrid'de yapılan Liderler zirvesinde, İsveç ve Finlandiya ile masaya oturduk. Üçlü bir toplantı yaptık. NATO üyeliklerinin önünü açmak için, kollarının altına bir ev ödevi sıkıştırdık. Hiç mutlu olmadılar, "yapamayız" diye direndiler. Ama nihayetinde

Daha çok terleyecekler

Madridİspanya-Madrid'de yapılan NATO Liderler Zirvesi'ne Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında yapılan mutabakat damgasını vurdu. Her iki ülke de Türkiye'ye bir dizi taahhütte bulundu. Üstelik bu sadece sözde kalmadı, bir de metne ve imzaya bağlandı. PKK zaten malum; onun yanına bir de YPG ve FETO eklendi. İsveç ve Finlandiya, hepsi ile mücadele ve

Alışacaklar artık

Yalnızdık, tektik, ABD'nin peşine takılmış gidiyorduk. Önemli bir hedefimiz de, planımız da yoktu. Binlerce yıllık tarihimizi ve Osmanlı'nın mirasçısı bir ülke olduğumuzu çoktan unutmuştuk. Fuzuli'nin ünlü dizelerinde anlattıklarına benziyordu durumumuz: "Ne yanar bana kimse ateşi dilden özge Ne açar kapım kimse bad-ı sabadan gayri." Üstüne ilavete