Buralar kimin

Çok kalabalıktılar, ellerinde silahlar vardı. Önce köye dönen çobanların önünü kestiler. "Buralar kimin" diye sordular. Çobanlar çocuk yaştaydılar, soru karşısında şaşırdılar. İçlerinden en büyük olanı "Buralar, önce Allah'ın, sonra devletin, sonra da bizim" cevabını verdi. "Hayır" diye bağırdı, silahlı eşkıyanın başındaki katil: -Buralar bundan sonra bizim. Burada Kürdistan'ı kuracağız. Ardından onları da yanlarına alıp, Erzincan'ın Başbağlar Köyü'ne girdiler. Silah zoru ile insanları evlerinden çıkardılar. Evleri yağmaladılar. Erkekleri ise camiden topladılar. Erkekleri köy meydanına, kadın ve çocukları ise, dere kenarına götürüldüler. Uzun süre terör örgütü propagandası yaptılar. Bu arada içlerinde kadınların da bulunduğu 50-60 kişilik silahlı bir PKK'lı grup daha geldi. Bir süre aralarında konuştular. Sanırım bir talimat geldi ve o doğrultuda silahlarını köylülerin üzerine doğrultup ölüm kustular. Bir grup da evlere doğru yöneldi. Başbağlar ateşe verildi. Tam 33 kişi öldü o katliamda. Köy meydanında toplanan ve öldüğü sanılan birkaç kişi yaralı olarak kurtuldu. Köylülerin bir kısmı da evlerinde diri diri yakılarak katledildi. 5 Temmuz 1993'te gerçekleşen bu olay, tarihe "Başbağlar Katliamı" olarak geçti. Neden yaptılar bunu Sadece kin ve nefretlerini kusmak, cani ruhlarını tatmin etmek için değil elbette. Bu katliamın arkasında bir başka büyük plan vardı. Çünkü bu olaydan kısa bir süre önce Sivas'ta Madımak olayı yaşanmıştı. Yakılan Madımak Oteli'nde de pek çok Alevi vatandaşlarımız yanarak ve dumandan boğularak ölmüştü. Tam da üzerine bu olay geldi. Başbağlar'da da adeta bir mesaj vermek istercesine insanların bir kısmı aynı şekilde yakılarak katledildi. Olayın ardından, "Madımak'ın öcü alındı" diyenler de çıktı zaten. Amaç belliydi: Daha önce Kahramanmaraş ve Çorum olaylarında olduğu gibi bu milletin çocuklarını birbirine düşman etmek ve kırdırmak. Bunun için de en cani ve en kullanışlı örgüt olan PKK seçildi. Ne acıdır ki, o dava dosyası 1998'de kapandı.