Yine mi sen

Başladık yine kendimizi tekrarlamaya ve patinaj yapmaya. Yaşadıklarımızdan ders almamışız belli, döndük yine geçmişe. Günlerdir terörist Selahattin Demirtaş'ın söylediklerini konuşuyor, tartışıyoruz... Bazılarına bakılırsa, önümüze önemli bir fırsat koymuş. Özeleştiri yapmış, siyasetle şiddetin bir arada olamayacağını söylemiş, HDP'nin "Türkiye Açılımı" yapmak zorunda olduğundan bahsetmiş. "İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım" türünden laflar sarf etmiş... Ne var bunda Demirtaş, geçmişte bundan çok daha ileri sözler söyledi. Ama hiçbir zaman huyundan vazgeçmedi. Şimdi de "terör hükümlüsü" ve pek çok suçtan "terör sanığı" olarak cezaevinde. Bir insanlık suçu olan terörden yargılanıyor. Ama bu durumda bile Türk Siyasetine yön vermeye çalışıyor. Üstelik garip bir şekilde belli çevreler tarafından dün olduğu gibi bugün de alkışlanıyor. Aslında dünden bugüne söylediklerinde bir değişiklik yok. Sadece kullandığı cümleler arasında tuzak kelimeler var. "Onurlu bir barıştan" bahsediyor... Ne biçim sözler bunlar Kim kiminle yapacak bunu; kim kimle savaşıyor Bahsettiği PKK ise, o bir terör örgütü. Ona da savaş değil terörle mücadele denir. Zaten şu anda büyük ölçüde beli kırılmış durumda. Eğer HDP'yi kastediyorsa, o zaman da bir itirafta bulunuyor. Siyasi parti kisvesi altında faaliyet gösteren HDP'nin Türkiye ile savaş halinde olduğunu kabul ediyor. Gariplikler bu kadarla sınırlı değil ki. "Kürt sorunu" diyor, "Kürt Açılımından" bahsediyor... Bu ifadelerle ne kast ettiği belli: Geçmişte, "Kürt sorunu" ifadesi ile ne demek istediğini defalarca açıkladı zaten. Bunun bir vatandaşlık hakkı değil, "statü sorunu" olduğunu söyledi. Yani, dünden bu güne bir arpa boyu yol kat etmemiş. Türkiye'nin belli bölgelerinde özerklik istiyor. Ülkeyi bölme, parçalama hayalini sürdürüyor. Bir de HDP'ye güzellemeler yapıyor: HDP'nin "siyasi mucize" olduğunu söylüyor. Bu mucizenin terör elebaşı Abdullah Öcalan'ın başarısı olduğu mesajını veriyor.