Dr. Eray Güçlüer

Akşam

Doğu Akdeniz'de kuşatma hayali

Son dönemde İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı askerî bir ittifak kurduğu, hatta Ankara'yı denizden ve havadan çevrelemeyi hedeflediği iddia ediliyor. Açıklamalar sert, benzetmeler iddialı, manşetler çarpıcı. Ancak savunma ve güvenlik meselelerinde asıl belirleyici olan niyetler değil, milli güç kapasitesidir. Sözde

Gitar kutusuyla provokasyon

Türkiye'nin gökyüzünde dolaşan küçük bir İHA'dan ya da düşen bir uçaktan çok daha büyük bir oyunu nasıl okuduğunu anlamak gerekiyor. Son günlerde Karadeniz'den gelen ve Çankırı civarında vurulan; ardından Balıkesir ve Kocaeli hattında düşürülen küçük insansız hava araçları (İHA) etrafında hararetli bir tartışma yürütülüyor. Tartışmanın dili ve yönü

TAYFUN'un gölgesi yeter

25 Ekim 2025 tarihinde Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. Sayın Haluk Görgün tarafından sosyal medya hesabından TAYFUN balistik füzesinin Block-4 yeni versiyonuyla başarılı bir test atışı gerçekleştirildiği bildirildi. Böylece Türkiye savunma sanayiinde bir eşiği daha geride bıraktı. TAYFUN artık yalnızca bir füze değil Türkiye'nin askeri kapasitesin

Karadeniz'den gelen gizemli İHA

15 Aralık 2025 tarihinde Millî Savunma Bakanlığı'nın Karadeniz üzerinden hava sahamıza yaklaşan ve kontrolsüz olduğu tespit edilen bir insansız hava aracının (İHA) F-16'lar tarafından etkisiz hale getirilmesine ilişkin açıklaması, sıradan bir askeri bilgilendirmenin çok ötesindedir. Bu açıklama; teknik detayların özenle seçildiği, satır aralarında

Gökyüzünden uzaya Türkiye'nin yeni güç inşası

Ankara artık yalnızca savunma refleksleriyle hareket eden bir aktör değil; modern harbin ve uzay rekabetinin kurallarını yeniden tanımlayan bir güç merkezidir. Türkiye'nin Fergani Uzay Programı kapsamında geliştirdiği hibrit motorlu yörünge transfer aracını uzay ortamında başarıyla test etmesi teknik, stratejik ve tarihsel bir eşik anlamı taşımakta

Ege'de sinsi oyun

Lozan'a meydan okuyanlar coğrafyanın gerçeğiyle yüzleşir. Yunanistan'ın adaları silahlandırma girişimi, İsrail ile kurulan askeri yakınlaşmanın gölgesinde Ege'de yeni bir gerilim hattı oluşturmayı amaçlıyor. Türkiye'nin hem hukuki hem de askeri üstünlüğü ortadayken, Atina'nın mütecaviz bir hamlesi sadece kendisini değil, onu provoke edenleri de ayn

KIZILELMA vurdu, TB3 kalktı... Şimdi İsrail düşünsün!

Türkiye, son haftalarda savunma teknolojisinde attığı adımlarla yalnızca yeni sistemler göstermedi; Ortadoğu'nun güç mimarisinde yeni bir düzenin oluştuğunu dünyaya ilan etti. KIZILELMA'nın radar-güdümlü GÖKDOĞAN atışı, TB3'ün TCG Anadolu'dan kalkıp MAM-L ile hedefi imha etmesi ve savunma ihracatında 2025 rekoru... Bütün bunlar, artık sadece teknik

KIZILELMA'nın sessiz devrimi

Türkiye'nin savunma sanayii alanında attığı adımlar son yıllarda sıkça gündem oluyor; ancak bazı gelişmeler var ki sadece ulusal değil, küresel ölçekte dengeleri değiştirme potansiyeline sahip. KIZILELMA'nın Gökdoğan füzesiyle gerçekleştirdiği radar güdümlü atış da tam olarak böyle bir dönüm noktası. İlk bakışta "insansız bir uçak füze fırlattı ve

Türkiye'nin "hipersonik çağı"

Hipersonik" terimi genellikle ses hızının beş katı ve üzeri hızları yani 5 Mach ve üstü hızları tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Bir "hipersonik füze", atmosfer içinde bu hızlarda yön değiştirme yani manevra kabiliyeti olan füze demektir. 2025'in yazında, Türkiye savunma sanayii önemli bir dönüm noktasına erişti. Roketsan tarafından gelişt

Ejderhanın gölgesinde yeni Asya düzeni

Asya-Pasifik son yılların en büyük jeopolitik sarsıntılarından birine sahne oluyor. Japonya Başbakanı Sanae Takaichi'nin 7 Kasım 2025'te parlamentoda söylediği "Eğer Çin Tayvan'a asker çıkarırsa Japonya askeri karşılık verebilir." cümlesi, Pasifik hattında adeta bir deprem etkisi yarattı. Bu açıklama, Japonya'nın onlarca yıldır sürdürdüğü "strateji