Şafak Evcen

Yenisöz

İstanbul'un tarihi semtleri (24)

Gecen hafta Cibali semtini elimizden geldiği kadar anlatmaya çalışmış, semtte bulunan çeşitli eserleri sizlere tanıtıp en son Cibalikapı'dan sur dışına çıkmış ve burada bulunan Cebe Ali Bey Türbesi'ni ziyaret ederek semte noktayı koymuştuk. Bugün ise kaldığımız yerden Haliç boyunca devam ederek sizlere yeni rotamızı tanıtmaya devam edeceğiz. Ayakap

İstanbul'un tarihi semtleri (23)

Üç hafta fasılasız anlatmamıza rağmen bitiremediğimiz Zeyrek semtine veda ederken, İstanbul'un tanıtabildiğimiz bütün semtlerinde olduğu gibi Zeyrek için de anlata bildiklerimiz sadece bir girizgâh hükmündedir. Cibali: Zeyrek semtine Atatürk Bulvarı'nın Bozdoğan Kemeri tarafından girip bir nevi U çizerek bulvara Salih Paşa Caddesi üzerinden Unka

İstanbul'un tarihi semtleri (22)

Her sokağı ayrı bir hikâyeyi barındıran Zeyrek semti bizleri iki haftadır ağırlamakta. Sanırım bizleri o kadar çok sevdi ki bu hafta da bizi bırakmaya niyetli değil gibi. Her köşesinden tarih fışkıran bu semti sizlere tanıtmaya devam ediyoruz. Molla Zeyrek Camii ziyaretimizi bitirip yeni duraklara yelken açmak için müsaade isterken, gelirken kullan

İstanbul'un tarihi semtleri (21)

Geçen hafta Zeyrek semtine Gazanfer Ağa Medresesi cihetinden giriş yapmış ve Kadınlar Pazarı diye bilinen Hüsam Bey Camii önündeki meydandan devam eden İtfaiye Caddesi boyunca yürüyerek sağlı sollu yer alan meşhur Çinili Hamam, Zembilli Ali Efendi Sibyan Mektebi ve Piri Paşa Camii'ne selam vermiştik. Bugün ise kaldığımız yerden devam ederek Zeyrek

İstanbul'un tarihi semtleri (20)

Vefa gezimizi Cemal Yener Tosyalı Caddesi'nden Atatürk Bulvarı'na doğru yürüyerek tamamlarken, aklımıza Aziz Mahmud Hüdai'nin "Kim umar senden vefayı Yalan dünya değil misin" dizeleri ile başlayan şiiri geliyor ve bir ah çekerek bu tarihi semtlerin acı kaderine üzülüyoruz. Caddenin bulvar ile kesiştiği köşeye geldiğimizde ise Bozdoğan Kemeri 'ne 1

İstanbul'un tarihi semtleri (19)

Eski devir şairleri her duruma uygun birkaç beyiti illaki tarihe not düşmüşlerdir. İstanbul'un unutulup kendi kaderine terkedilmiş semtleri hallerini dünyaya ilan içinde sanırım Fuzûlî'nin şu beyitini bizlere haykırmaktalar: "Vefâ her kimseden kim istedim andan cefâ gördüm Kimi kim bî-vefâ dünyâda gördüm bî-vefâ gördüm." Aklımızda bu dizeler oldu

İstanbul'un tarihi semtleri (18)

Küçükpazar'in unutulmuşluğu, garipliği ve viraneliği bizleri derin bir hüzne gark ederken, yüreğimizde bu semtin kurtarılabileceğine dair küçük umut kırıntıları ile Unkapanı'na doğru yollanıyoruz. Unkapanı: Osmanlılar zamanında şehre gelen çeşit çeşit mamullerin gümrüklemesinin yapıldığı yerlere Arapça kabbandan bozma olarak kapan denilmekteydi. B

İstanbul'un tarihi semtleri (17)

Süleymaniye Külliyesi'ni ziyaretimize eşlik eden kış güneşi bizlere sıcaklığını ikram ederken, bizler günümüzün birkaç saatini bu muazzam eserin mümkün olduğunca çok parçasını ziyaret etmeye çalıştık. Kâh Süleymaniye Medreseleri'nin önünden geçen caddeleri arşınlayıp yüzyıllarca bu medreselerde ilim tahsil eden talebeleri yad ettik. Kâh Süleymaniy

İstanbul'un tarihi semtleri (16)

Mercan Yokuşu'nu tırmanırken bizlere gülümseyen Bayezid Kulesi, yokuşu bitirtip düze çıktığımızda bize bir selam çakar. O, Kız Kulesi ve Galata Kulesi'nin 275 yaşındaki küçük kardeşidir. İlk kez 1749 senesinde İstanbul'un meşhur yangınlarını gözetlemek için ahşaptan 85 metre yükseklikte inşa edilmiş olup, yapımından birkaç sene sonra 1756 senesinde

İstanbul'un tarihi semtleri (15)

Işıltılı vitrinler diyarı Kapalıçarşı içinde bir aşağı bir yukarı sokak sokak gezerek yaptığımız keşif turları bizlere çarşının pek çok sırrını da gösterdi. Çarşı esnafının ziyaretçileri dükkânlarına çekmeye çalışan davetkar nidaları ve birbirleri ile olan tatlı rekabetleri ise bizleri zaman zaman gülümsetti. Bir halı dükkânı önünden geçerken biz