Samarra'dan İstanbul'a türbeler- (2)


Bilecik'te Şeyh Edebali Türbesi


Bursa'da Emir Sultan Türbesi

Anadolu Selçukluları'ndan sonra Anadolu'da kurulan beylikler zamanında da çok çeşitli formlarda eserler meydana getirilmiştir. Bu dönemde silindirik gövdeli ya da kare veya çokgen planlı türbeler ortaya çıkmıştır Özellikle Osmanlılar'ın kuruluş döneminde yapılan İznik Sarı Saltuk Türbesi örneğinde olduğu gibi kare ya da çokgen planlı kenarları açık üzeri kubbe ile örtülü baldaken adı verilen türbeler de ortaya çıkmıştır. Beylikler döneminde yapılan eserlerden birkaçı söyle sıralanabilir:

Karesioğulları Beyliği zamanında Balıkesir'de yapılan Karesi Bey Türbesi, Germiyanoğulları Beyliği zamanında Kula'da yapılan Süleyman Bey Türbesi, Saruhanoğulları Beyliği zamanında Manisa'da yapılan Saruhan Bey Türbesi, Aydınoğulları Beyliği zamanında Birgi'de yapılan Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi, Menteşeoğulları Beyliği zamanında Perçin'de yapılan Ahmed Gazi Türbesi, Karamanoğulları Beyliği zamanında Ermenek'te yapılan Karamanoğlu Mehmed Bey Türbesi, Candaroğulları Beyliği zamanında Sinop'ta yapılan Candaroğulları Türbesi ve Eretna Devleti zamanında Kırşehir'de yapılan Aşık Paşa Türbesi sayılabilir. Bunların içinde tamamen mermer kullanılarak 733H (1332) tarihinde yapılan Aşık Pasa Türbesi bu dönemdeki en ilginç eserlerden biridir. Bu türbe daha sonraki yıllarda tamamen mermer kullanılarak yapılacak olan türbeler için bir milat teşkil etmektedir.

Osmanlılar zamanında ilk türbenin ne zaman yapılığına dair bir kayıt olmamakla beraber Osman Bey'in babası Ertuğrul Bey Gazi'nin Söğüt'te bulunan kabrini ziyaret yeri gibi düzenlettiği bilinmektedir. Muhtemeldir ki Bilecik'te bulunan ve Osman Gazi'nin kayınpederi olan ve Şeyh Edebali olarak bilinen Es-seyyid İmamuddin Mustafa bin İbrahim bin Inac el-Kırşehri'ye ait olan türbe-zaviye Osmanlı türbe yapılarının ilklerinden biridir. Bu bina ilk zaviye olarak yapılmışken Şeyh'in vefatına müteakip buraya defni ile bir türbe-zaviyeye dönüşmüştür.

Osmanlıların sınırlarının genişlemesi ile birlikte önce İznik daha sonra da Bursa payitaht ilan edilmiş ve İslami mimari bu şehirlerde de kok salmaya başlamıştır. Bursa'da Gümüşlü Kümbet diye meşhur olmuş olan Osman Gazi türbesi şehirdeki ilk türbe yapısıdır. Aslen bir manastır şapeli iken Osman Gazi'nin ölümünden sonra oraya gömülmeyi vasiyet etmesi ile Bursa'nın fethinin akabinde türbeye çevrilmiştir.

Bursa Osmanlı mimarisi için bir laboratuvar vazifesi görmüş ve İstanbul'a giden yolda bir atlama taşı olmuştur. Bursa'daki türbe yapıları en basit örneklerden en girift olanlara kadar geniş bir yelpazede örnekler sunar. Bunların içerisinde kümbet olarak yapılmış eserlere de rastlanmakta ve bunlara en güzel örneği Yeşil Türbe vermektedir. Bursa'nın fethi ile beraber tarih sahnesine hazire adını verdiğimiz yapılar da ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk hazirenin hangisi olduğu tartışmalı olsa da Bursa'da yapılan ilk camii olma özelliğinde olan Alâeddin Bey Camii'nin haziresi muhtemelen Osmanlı zamanında oluşan ilk hazire olmalıdır. Bursa'da Muradiye Külliyesi dahilinde bulunan II. Murad Han Türbesi üzeri açık kubbesi ve padişahin naaşının bir lahite, bir kümbete ya da bir tabuta konulmadan direkt olarak toprağa gömülmüş olması ile de türünün yegâne örneğidir.