Zeynep Oral

Cumhuriyet

Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına, Medeni Kanun'a, kazanılmış tüm haklara ve yasalara karşı çıkarak hutbelerle, vaazlarla din istismarı, ayırımcılık, bölücülük, kin ve nefret kışkırtıcılığı yapıyor. 1 Ağustos'ta kadınların giyim kuşamına taktılardı. Şimdi de Medeni Kanun'a göre kadınların miras talep etmesi

Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana. Birkaç haftadır sizlerle Bodrum yarımadasından müzik, dans, bale festivallerini paylaşıyorum. Bunlar, yer ayırabildiğim sanat etkinliklerinin mini

Türkiye'nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)... Bir kez daha Behçet Necatigil Hoca'mızın dediği gibi "Adı soyadı, açılır parantez, kapanır parantez. Arada ne varsa hepsi o minicik çizginin içinde..." Metin Sözen o minicik çizginin içine neler neler sığdırmıştı. Haberi aldığımdan beri, sözcükler, kavramlar, tanımlamalar, anı

Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas'ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım. Ancak İş Sanat öylesine cazip, çekici, yararlı, akıllı, kamusal bir sanat projesiyle çıktı ki karşıma, görmezden gelemezdim. İş Sanat'ın "Anadolu Sergileri"nden söz ediyorum. Her şey İbrahim allı'nın 143. yaş

Bir dokunuşa bin ah!

"Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor." Şehvetle denizi anlatan -anladınız herhalde- Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir'den başkası değil. Daha bitmedi: "Denize dalarken, sanki bir aynayı şangır

Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi: Sevilmenin, saygınlığın zart zurt etmekle, böbürlenmekle, millete tepeden bakmakla, çok konuşmakla, kendini bir şey sanmakla, haykırmakla, itibarla, gösterişle ilgili olmadığını, her şeyden önce kendi olmakla, kendi bildiği ve seçtiği yolda ilerlemekle, ilkeli olmakla;

Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız. Millet ağız birliğiyle Bodrum'un sıcağından, pahalılığından, anormal trafiğinden, sürekli beton istilasından, yapılaşmanın, sokakların denetimsizliğinden yanıp tutuşurken yaşam alanı bırakmadığımız hayvanların akşamları yiyecek bulmak için yerleşim alanlarına inmelerinden yakınırke

Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü. Hayatın, edebiyatın ve kadın olmanın karmaşık örgüsünü sözcüklerle ilmek ilmek dokuyan, inceden inceye işleyen bir yazar. Arkadaşım. Diyarbakır'da, Adana'da ya da Havana'da yoldaşım. Hep, her zaman, her yerde cesur ve dimdik... Sadece yazdıklarıyla değil, duruşuyla da örnek

Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor. Her gün görmeseniz, konuşmasanız bile onların var olduğunu bilmek iyiydi, güzeldi, güvenceydi. Hikmet etinkaya da sonsuzluğa göçtü. Milliyet'ten kovulduğum gün İlhan Selçuk aramış "Zeynep derhal bize geliyorsun. Kapımız sana açık" demişti. Geçirdiğim şok ve t

Müzik özgürleştirir

Sahnede tam 104 çocuk. Hepsi beyazlar içinde. Yaşları 7 ila 13 arası. Seçme sınavıyla seçilmişler. Mart ayından bu yana koro müziği eğitimi almışlar. Ve şimdi karşımdalar, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun sahnesindeler. Görüntüleri bile insana işte geleceğimiz dedirten güzellikte ve umut vaat edici. 3-6 Temmuz tarihlerinde İstanbul'un farklı yer