Grup Yorum'dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir. Onları okur okur, kahrolursunuz. Elinizde acıyı, haksızlığı, yanlışı düzeltecek, hak hukuk ve adaleti sağlayacak bir sihirli değnek yoktur. Kahrolmakla kalmaz, isteklere yanıt vermeye çalışırsınız ama imkânsızdır. İçinizdeki yara büyür, özgürlüğünüzden utanırsınız.

Geçen hafta Grup Yorum'dan Ali Aracı'dan "Görülmüştür" damgalı bir mektup geldi. Ankara Sincan 1 No'lu hapishanesinden. Ama önce kısa bir anımsatma:

DÜNDEN BUGÜNE

12 Eylül faşist darbenin izleri sürerken Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir Planlama Bölümü öğrencisi dört arkadaş kurmuştu Grup Yorum'u (1985). Devrimci, sosyalist bir amaçla, hayat, ölüm, dayanışma, aşk, emek, erdem ve özgür bir dünyaya duyulan özlemi yansıttılar şarkı sözlerinde ve müziklerinde.

Muhaliftiler, sömürüye, emperyalizme karşı, hak ve özgürlüklerden yana şarkılarını sadece Türkçe değil, Anadolu'da kullanılan tüm dillerde, Kürtçe, Zazaca, Lazca, Arapça, erkesçe söylediler. Grupları sürekli gelişti, büyüdü. Şarkıları çok sevildi. Yıllar içinde kimi tutuklandı, yurtdışına gitmek zorunda kaldı, kimi hapishanede ölüm oruçlarında öldü. Azaldıkça gruba yeniler katıldı.

MÜZİKLERİ

Grup Yorum sadece konserlerde ve yayınladıkları plaklarla değil, yurtiçinde ve yurtdışında sayısız kitle eyleminde, sokaklarda, grevlerde, fabrika ve üniversitede şarkılarını söyledi. Ülkenin en önemli "protest müzikçileri" oldular. "Anadolu rock"-"folk rock" gibi etiketlerle tanımlansalar da kendileri tarzlarını hep "çağdaş halk müziği" olarak vurguladılar.

Geleneksel ve Anadolu'ya özgü çalgıların yanı sıra, gitar, keman, trompet, viyolonsel ve obua gibi yerel olmayanları da kullandılar. Yerelden Akdeniz ezgilerine, Latin Amerika marşlarına uzandılar. Hatta bir ara "rap"... Ama sonra vazgeçtiler.

Kuruldukları günden başlayarak sayısız albüm ürettiler. Albümleri milyonlar sattı. Konserlerinde Zülfü Livaneli'den Suavi'ye, Tuncel Kurtiz'den Nejat Yavaşoğulları'na birçok sanatçı Grup Yorum'a eşlik etti.

BASKILAR VE ANIMSADIKLARIM

Kuruldukları günden başlayarak haklarında 400 kadar dava açıldı. İstanbul'daki İdil Kültür Merkezi ve konserleri sık sık polis baskınına uğradı. Plakları yasaklandı, toplatıldı.

Buna neden yasadışı DHKP-C örgütüyle ilişkileri diye iddia edilse de bu iddiayı hep "Organik hiçbir bağımız yok" diye yalanladılar.

Daha bu yıl, YouTube'da 56 farklı kanalda yayınlanan ve toplamda 205 milyon kez izlenen sayısız videolarına erişim engellendi. Birçok şarkılarına, Spotify'da da erişim engeli getirildi.

Benim yaşımdaki herkesin Grup Yorum'a ilişkin anıları vardır. İdil Kültür Merkezi'ne yapılan baskınlarda çalgıları hunharca kırıldığında o kırık çalgılarla konser verdiklerini anımsarım.

25. yıldönümlerini BJK İnönü Stadyumu'nda verdikleri dev konserle ve sayısız sanatçının katılımıyla kutladıklarını anımsarım.

Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün belgeselinde grubu,