Geçenlerde bir oyuncunun annesinin vefat haberi gündeme düştü ve yine maalesef her olayda olduğu gibi magazin malzemesinin kurbanı oldu. Benim dikkatimi çeken ise cenazesine gelenlerden şarkıcı Asya'nın tepkisi oldu.
"Melek kalpli canım arkadaşımı kaybettim. Allah rahmet eylesin. Nurlarda yatsın geride bıraktığı tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Bu kadar üzgünken: Camideki bazı insanların ortama uymayan kılık kıyafetlerine hem üzüldüm, hem de çok kızdım. [Açık saçık kıyafetleri kastediyor] Maalesef, toplum olarak çok yozlaştık"
Bu serzeniş ve tepkiye muhakkak herkes hak verecektir.
Yerine göre hareket ve kabul edilen değerlere saygı göstermek inceliğinde olunmasını beklemek, dindar olup olmamak ya da bağnazlıkla ilgisi olmadığı gibi, yersiz davranış gibi yersiz kıyafetlerle toplumda dolaşmanın ve bunu hürriyet olarak adlandırmanın haklı bir dayanağı yoktur. Camide olmadığı gibi, toplu taşımada, okulda, çarşıda da aşırı açık kıyafetlerin teşhirciliğe varan sınır tanımazlığına her kesimden ve özellikle de başı açık hemcinslerimizin tepki verdiğine şahit oluyoruz. Sabah akşam metroda tramvayda çıplaklık seviyesinde olanları görmekten tiksinti geldi, gözümüz kanadı diye feryat ediyorlar.
Kategorileştirmekten, yaftalamaktan, kendini kurtulmuş diğerini mahvolmuş sayan bir dil ve niyetle değil elbette; zira bu dil karşımızdakinin sizin de örtülere bürünmüş haliniz bizim göz zevkimizi bozuyor savunmasını getiriyor. Halbuki bu; sığ, çözümsüz, tepelere konuşlanmadan vasat ve kabul göreni gözetmek çağrısıdır. Şarkıcı Asya'nın tepkisi fıtratın çağrısıdır aslında.
Âdâb erkan eksikliği ve yozlaşma konusunda çok örnekler olsa da bâtılı tasvir etmemek adına onları geçiyorum. Bana çok ibretli gelen birini anlatmak istiyorum. Dindar bir aileye gelin gelen açık bir hanımın fotoğrafları düşüyor sayfamıza, ya da ailemizden birinin kızının nişan merasimi. Açık saçık bir kıyafetle çıkılan merasimde söylediğim tek şey: "Bu ne aymazlıktır, bu ne görgü eksikliği ve düşüncesizliktir" demek. Ben bunu söyleyince geri kafalı yobaz olayım haydi de, dindar bir ailenin içinde o halle arz-ı endam edenin, oynayanın saygı ve görgü eksikliğini nereye koyalım. Başı açık olmak; üsturuplu bir kıyafet giymeye, hanım hanımcık olmaya engel değildir.