Üstün Dökmen

Cumhuriyet

Don Kişot anne babalar ve siyasiler

Geçen hafta helikopter anne babalardan, helikopter yöneticilerden söz etmiştim. Şimdi Don Kişot anne babalardan ve Don Kişot siyasetçilerden söz etmek istiyorum. Bu kavram nasıl ortaya çıktı DON KİŞOT OLMAK Geçen gün küçük damadım (boyu ve yaşı küçük değil, sadece küçük kızımın eşi olduğu için küçük dedim), bir elinde resim defteri, bir elinde boya

Helikopter anne babalar ve yöneticiler

Batı'da bir çocuk bir gün annesine "Başımda dönen bir helikopter gibisin" demişti. ocuğun bu metaforu psikologların, eğitimcilerin hoşuna gitti, "Helikopter anne babalar" kavramı ortaya çıktı. Burada kastedilen şey annenin, babanın veya her ikisinin birden sürekli olarak "ihtiyaçlarını gidereceğiz" diye çocuğun etrafında dolaşmalarıdır. Türkçemizd

Kazan, kazan, kazandır

Kapitalist düzen içinde Batı kültüründe ortaya atılan kazan-kazan mantığının değerli, işlevsel ve ahlaki olduğuna inanılır. Kazan-kazan anlayışı, "sen kazan ama karşındaki de kazansın" anlamı taşır. Takas ekonomisinde veya parayla bir şey satın aldığımızda kazan-kazan söz konusudur. Hırsızlık olayında kazan-kazan yoktur, ben kazanayım o kaybetsin a

Kanunlar kimin için

İnsan elinden çıkan maddi olan ve olmayan tüm kültür ürünlerinin belirli amaçları vardır. Tüm eşyalar, kanunlar, gelenekler belirli amaçlarla ortaya konmuştur. Söz konusu amaçları görünenler ve görünmeyenler olarak ikiye ayırmak isterim. Örneğin "Oyuncakların amacı nedir" veya "Oyuncaklar kimin içindir" diye sorduğumuzda ilk cevap, "Oyuncaklar çoc

Hüseyin Gürtunca

1970'li yıllarda Ankara'da Cumhuriyet Lisesi'nde okudum. Edebiyat öğretmenlerimizden birisi de Hüseyin Gürtunca'ydi. Okulumuzun edebiyat zümresinde Gürtunca hocamızın yanı sıra annem Sabahat Dökmen, Sema Akay, Nesrin Barlas hocalarımız da vardı. Hüseyin Gürtunca, Cumhuriyetin aydınlığından ışık almış, aydınlığıyla Cumhuriyet gençlerini aydınlatan h

Bilgi denizinde susuzluk

Bir kayıkla uzun süre denizde kaldığınızda eğer yanınızda içme suyu yoksa susuzluk çekersiniz. Buna benzer şekilde çok yoğun biçimde bilgi ve uyarıcı bombardımanına maruz kalan kişiler internetli dünyada sağlıklı bilgiye muhtaç şekilde yaşamaktadır. BİLGİ KİRLİLİĞİ İnternet, bir kısmı bilgisizlikle bir kısmı ise kasıtlı olarak ortaya konmuş yanlış

Dünyanın en büyük yanılgısı

Sosyal psikolojideki görüşlerden birisine göre insanlar bu dünyada ilahi adalet bulunduğuna inanırlar. Bu düşünme şekline "Adil dünya varsayımı" (Belief in a just world) adı verilir. Adil dünya varsayımı dini bir inanış değildir, insanların kişisel kaygılarından yola çıkarak olayları yorumlama şekilleridir. İnsanlar dünyanın adil bir yer olduğunu d

Zorbalık ve ahlak

Hayvanların davranışlarına bakarak onlara birtakım insani özellikler atfederiz. Örneğin bazı hayvanların sevecen, bazılarının sadık, bazılarının ise kindar olduklarını söyleriz. Hayvanlarda neokorteks ve insanlardaki kadar gelişmiş bir bilinç olmadığı için onlara kişilik özellikleri yüklememiz anlamsızdır. Hayvanlarda iyilikseverlik, zorbalık veya

Zeka mı çalışkanlık mı

ocuklarımızı nasıl övmeliyiz Zekâlarıyla mı yoksa çalışkanlıklarıyla mı Bugüne kadar toplum her ikisiyle de övündü ancak galiba daha çok onların zekâlarını övdük. Bunun nedeni çalışkanlığın, çalışmanın yaygın, sıradan bir şey olduğunu, zekânın ise ender bir şey olduğunu düşünmemizdir. Gençliğimde "Benim oğlan çok zeki, öğretmenini bir dinler hemen

Karşımızdakini oluşturmak

Günlük yaşamda çocuklarımıza ve çevremizdeki yetişkinlere birtakım sıfatlar yöneltiriz, bunların önemli bir kısmı damgalama, yaftalama şeklindedir. Örneğin çocuklarımızın yaramaz, inatçı veya hırçın olduklarını söyleriz, bazı dostlarımızın ise çıkarcı olduklarını düşünürüz. Acaba bu damgalamalar gerçekçi midir evremizdeki insanların birtakım özel