Ünal Bolat

Türkiye

"Nedir bu üç şart"

"Kulun işine karışmayacaksın. Allah'ın işine karışmayacaksın. Yalan söylemeyeceksin..."Dervişin yaşadıklarını anlatmaya devam ediyorum... Derviş o gün başına gelenleri çobana anlatır. "Bu yakınlarda bildiğin bir tekke, imarethane var mı Gidip bari oraya sığınayım" der. Çoban dervişin hâline üzülür:"Şu karşıdagörünen büyük dağın arkasında bir kasaba

Eyvallah kasabası...

"Allah dostunun hizmetinde bulunmak öyle her yiğidin kârı değil, nice imtihan vardır..."Hep modern bir hayat arzular insanoğlu, bu hayata kavuşunca da bir döner geriye bakar aslında daha önce yaşadığı o kıt kanaat ve mahrumiyet dediğimiz hayat ne de tatlı bir hayatmış ancak farkına varıyor.Yıl 1969, yaşadığım Malazgirt'in o ücra köyü Balkaya'da o y

Çocuktur ne olacak

"Onların zihninde iyi olarak yer alırsak yıllar sonra adımızı söylerken iyilikle anarlar"Bir ay kadar önceydi. Aracımla Afyonkarahisar'dan Konya'ya seyahat ediyordum. Akşam saatleriydi radyom açık gidiyorum. Yollarda çekme sıkıntısı olmadığı için fazla dinlenen kamu kurumu radyo kanalını dinliyordum. Program oldukça keyifliydi. Sunucu bayan samimi

Odunlu eğitim!..

"Her birimiz okula giderken çantayla birlikte bir de sobaya atılacak odun götürürdük..."Ne vakit eğitimden söz edilecek olsa hatırıma Ali Emmi'nin odun parası gelir... Köyümüzde herkesin tanıyıp bildiği iki varlıklı aile vardı. İkisi de çocuk yaşta Erzurum'dan ayrılmış bir ekmek peşine düşmüş iki hemşehriydi... İkinci Dünya Savaşı sonrası iş yok aş

İçten edilen bir teşekkür...

"Derler ya evliyanın sözünde Rabbani tesir vardır, sanki o gün bu söz, tezahür etti..."Sanıyorum geçen temmuz ayında Tekirdağ'dan Şarköy'e gidiyordum. Zaman zaman köy yollarını tercih ederim. O gün de öyle oldu. Tatarlı köyüne de uğradım. Burası ufak bir köydür.Bir tek kahvehanesi var. Kahve önünde yedi sekiz kişi oturuyordu. Arabayı kenara park ed

Soramadım kızcağıza...

Sorduğumda "emekli olanların yerine yeni eleman alındı da" dedi yine kibar bir dille...Çok işlek bir caddedeydi de çok tanınmış büyük bir firma onun da içinde bulunduğu paftayı satın alıp bütün kiracıları çıkarmaya ve oraya büyük bir alışveriş merkezi yapmaya niyetlenince iş yerini kapatıp ara sokaklardan birisine taşıma zorunda kalmıştı.Gerçi işin

Nasibinse gelir Hint'ten Yemen'den...

"Aklıma birkaç hafta önce bana verilen ama yemeyip çaycıya hediye ettiğim kavanoz geldi..."Bu "uşkun reçeli" ile ilgili yaşadığım enteresan hatırayı bugün de anlatmaya devam ediyorum...Ziyarette kardeşim üzüntüsünü belirtiyordu:"Abi, arkadaşımın çok sevdiği amcası kansere yakalandı. Tedavi için Ankara'ya sevk ettiler. Doktorlar gerekli tetkikleri y

Vanlı teyzenin reçeli

"Ağır aksak yürüyen yaşlı bir beyefendi elinde bir kavanozla odama girdiğinde anlam veremedim!.."Mevsim ışkın mevsimi... Bu kıymetli doğal bitkiyle ilgili hatıramı yeniden gönderiyorum. Memuriyet hayatıma başladığım ilk yıllardı. İşimin gereği KOBİ'lere ve girişimcilere destek vererek onların iktisadi olarak kalkınması için canla başla çalışıyordum

Cenaze var ağlayanı yok

"Meğer yolcu otobüsünün bagajına geçtiğimiz duraklardan birinde cenaze konulmuştu!.."İstisnalar hariç insanlar ekseri gücün ve güçlünün yanında yer almaya şartlanmışlardır. Bu konuya açıklık getirmesi bakımından bir vecize olarak duymuştum. Diyordu ki:"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler

Ben de o rüyayı görmek istedim

"Hazret-i Hızır'ın, oturduğu ve bastığı yer yeşil olurmuş, şehadet parmağında kemik yokmuş..."Annemden dinlediklerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum..."Öksüz kızın babası da çaresizce boynunu bükmüş bu olanlara. Ten gözü karanlıkken öksüz kız, elini açıp Yaradan'a dua etmiş. Seher vaktinde dilek kapıları açılmış, kızımızın rüyasına Hazret-i Hızı