Serdar Demir

Yenisöz

Takdiri bir puanla kaçırmanın lüzumsuz hüznü

Okullar tatil oldu. Karneler dağıtıldı. Bizim de zihnimize tekrar bazı sorular hücum etmeye başladı. Acaba bu karne kimin Çocuğun mu, öğretmenin mi, okulun mu, sistemin mi, annenin mi, babanın mı, devletin mi, toplumun mu Bu karne kimin Bir balığın, ağaca tırmanma dersinden sınıfta kalması veya bir kedinin denizde yüzme eğitiminde başarısız olması

Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (3)

-Merhum Şükrü Karakaya'ya rahmetle- "Sordum sarı çiçeğe, boynun neden eğridir Çiçek eydür; ey derviş, kalbim Hakk'a doğrudur" Yunus Emre Bu seri, emanetini teslim edip sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir dervişin, yolda gördüklerini aktardığıdır. Yaşanmıştır. Bu yazı dizisinde talibi ve matlubu mezc olmuş olarak göre

Ruznâme

28 Mayıs 1453. Peygamber müjdesine nail olmaya namzet arkadaşlarınızla ateşin etrafındasınız. Tayınlar dağıtılmış, yemekler yenilmiş, karınlar tok. Tek eksik tatlı bir şerbet. Şehadet şerbeti... Yatsı namazları kılınmış ve Mülk sûresi okunuyor. Ardından Fetih sûresi... Eller semâda, diller temennâda. "İnna fetahna leke fethan mübina..." Yarın topye

Güdülenen güdülür, seçmek akıl sahiplerinin işi

'Seçmek' fiili Eski Türkçe'den beri kullanılır. Severek kullandığımız ve bugüne kadar yaşattığımız kelimelerimizden. Seçmeyi seviyoruz ve severek seçiyoruz. Bu seçimlerimiz önce kendimizi, sonra ailemizi, daha sonra yakın çevre ve akrabalarımızı, nihayet ülkemizi ve hatta dünyayı etkiliyor. Benzerleri içinden en iyisini ayırmak, birden fazla şey ve

Sekiz saat sabit beklemek için iki saat koşmak

Metrodaki güvenlik personelinin koşarak son anda trene yetişmesi, yolculuk boyunca endişeli ve telaşeli uflayıp puflaması, iner inmez yine koşarak asansörü yakalamaya çalışması, asansöre bindikten sonra üç saniye gecikmeli hareket etti diye huzursuz olması vesaire... Tüm bu gerginlik ve hız, sekiz saat boyunca öylece beklemek için. Tuhaf bir çağday

Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (2)

-Merhum Şükrü Karakaya'ya rahmetle- "Sordum sarı çiçeğe, sizde ölüm var mıdır Çiçek eydür; ey derviş, ölümsüz yer var mıdır" Yunus Emre Bu seri, emanetini teslim edip sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir dervişin, yolda gördüklerini aktardığıdır. Yaşanmıştır. Bu yazı dizisinde talibi ve matlubu mezc olmuş olarak göreb

Dilin Dibi: Word'e göre Türkçe'den sınıfta kaldım

"Lisanımızdaki Arabi kelimeleri ihraç edeceğiz" derken ne kadar trajikomik duruma düştüğünü fark edemeyen İsmet İnönü, Arapça kökenli ismiyle müsemma olaydı da kendisine 'günahsız' diyeydik. Maalesef adaların da İzmir'e ne kadar yakın olduğunu fark edemediği(!) için bunu diyemiyoruz. Fakat konumuz zaten bu değil. Ben, lisanı sadeleştirme çabasının

Yapay zekâ versus Yapan zekâ

'Doyunca ne denir' sorusuna dili döndüğünce 'Elhamdülillah' diye cevap veren kızım; soruyu, 'Yemekten sonra ne denir' şeklinde sorunca cevap vermekte zorlanıyor. Çünkü ilk şekliyle öğrendi. İkincisine de aynı cevabı verebilmesi için biraz daha büyümesi, 'gelişmesi' lazım. Yapay zekâ da öyle. Neyi nasıl öğretirseniz, öyle cevap alırsınız. Bu anlamda

Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (1)

-Merhum Şükrü Karakaya'ya rahmetle- "Sordum sarı çiçeğe, Âdem'i bilir misiz Çiçek eydür ey derviş, Âdem binde biridir" Yunus Emre Bu seri, emanetini teslim edip sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir dervişin, yolda gördüklerini aktardığıdır. Yaşanmıştır. Bu yazı dizisinde talibi ve matlubu mezc olmuş bir şekilde görebi

Bir lira diye yazılır bir milyar diye okunur

Muhasebe Deprem haberini duyunca ilk yapılması gerekenin muhasebe olduğunu günler sonra anladım. Dolayısıyla bunu ilk anda yapmış olmasam da geç kalınmadığının altını çizmek isterim. Muhasebeden kastım, acaba ben ne yaptım da başıma bu geldi Önce kendini sorgulama. Sonra, acaba toplum olarak ne yaptık da başımıza bu geldi Bu sorulara menfi veya müs