Güdülenen güdülür, seçmek akıl sahiplerinin işi

'Seçmek' fiili Eski Türkçe'den beri kullanılır. Severek kullandığımız ve bugüne kadar yaşattığımız kelimelerimizden. Seçmeyi seviyoruz ve severek seçiyoruz. Bu seçimlerimiz önce kendimizi, sonra ailemizi, daha sonra yakın çevre ve akrabalarımızı, nihayet ülkemizi ve hatta dünyayı etkiliyor. Benzerleri içinden en iyisini ayırmak, birden fazla şey veya kimseden birinin daha üstün olduğuna karar vermek, açıkça görülemeyen veya duyulamayan şeyin ne olduğunu anlamak, farketmek anlamlarına gelen 'seçmek' kelimesinin; Arapça'dan dilimize geçen karşılığı ise 'tercih'. Sözlük anlamlarından da anlaşıldığı gibi alternatifleri olan şeyler arasında tercih yapılabilir. Alternatif yoksa tercih de yok. Ve yine anlaşıldığı üzere seçmek, akılla mümkün, güdüyle değil. Güdüleriyle hareket edeni, güden çok olur. Aklıyla hareket eden ise tercih yapar. Bugün milletimizin Türkiye'den başka alternatifinin olmadığı gerçeğini kabullenmeliyiz. Alternatif olmadığı için de Türkiye'yi tercih etmek zorundayız. Yani güdülenmeyi bırakıp aklın yolunu seçmeliyiz. Eğer Türkiye olmazsa Türk de olmayacak. Hatta daha ileriye gideyim, İslam âlemi de olmayacak. Peki, Türkiye'yi seçmek ne demek Eğer insan olduğumuzu bilerek ve insan olarak yaşamak istiyorsak Türkiye'yi seçmeliyiz. Çünkü Türkiye yerine Batı'yı seçenler, insanın hayvan türlerinden bir tür olduğunu ve dolayısıyla hayvanlarla insanların eşit haklara sahip olması gerektiğini söylüyor. Bunu eyleme geçirmek ve güya dikkat çekmek için de boyunlarına tasma geçirip köpek gibi dolaştırdıkları erkekleri (!) kullanıyorlar. Oysa Allah, her şeyi insana hizmet için yarattık, insan üstündür buyuruyor. Peki, Türkiye'yi seçmek ne demek İnsan olma onurunu seçtiysek, aile kurumunun onurunu korumayı da seçmeliyiz. Bu da Türkiye'yi seçmek demek. Çünkü Türkiye yerine Batı'yı seçenler, türlü sapkınlıklarla aileyi yok etmenin peşinde. Şimdiden pek çok ülkede 80-90 cinsiyet türünün varlığını yasal olarak tanıdılar ve toplum dizaynına, toplu tuvaletlerdeki ortak kullanım tabelalarıyla başladılar bile. Oysa Allah, biz her şeyi dişi ve erkek olarak çift yarattık diyor. Elektrikte bile artı ve eksi iki kutup var. Yani üçüncü bir cinsiyet yok. Peki, Türkiye'yi seçmek ne demek Kendimizin ve ailemizin, varlığını onurlu bir şekilde sürdürmesini tercih ettik ancak bununla beraber yakın çevremizi ve akrabalarımızı da korumak istiyoruz diyorsak Türkiye'yi seçmeliyiz. Çünkü Türkiye yerine Batı'yı seçenler her koyun kendi bacağından asılmalı diyor. Diğergamlık, paylaşma, yardımseverlik, iyilik yapmak, hayırda bulunmak gibi kavramlar çok 'boomer' kalıyor onlar için. Mülteci mi dediniz, ensar mı, muhacir mi diyorsunuz; bu kelimelerin geçtiği sözlükleri bile yakmalıyız diyorlar. Oysa Allah Rasülü Efendimiz, 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' buyurmuş. Peki, Türkiye'yi seçmek ne demek Kendini, ailesini, akraba ve çevresini savunmayı tercih edenlerin nihai kararı, Türkiye'nin payidar kalmasını da temin edecek. Çünkü Türkiye yerine Batı'yı seçenler, bazı illerimize özerklik verilmesini, dağdakinin bağdakine amir olmasını, bölüşmek yerine bölünmeyi tercih ediyor demektir. Oysa Allah'ın koyduğu her nizama muhalif olmakla programlanmış gibi her lafında bin gaf, binlerce küfür salgılayanların algılarıyla hareket etmemek, yeryüzünde