Sekiz saat sabit beklemek için iki saat koşmak

Metrodaki güvenlik personelinin koşarak son anda trene yetişmesi, yolculuk boyunca endişeli ve telaşeli uflayıp puflaması, iner inmez yine koşarak asansörü yakalamaya çalışması, asansöre bindikten sonra üç saniye gecikmeli hareket etti diye huzursuz olması vesaire... Tüm bu gerginlik ve hız, sekiz saat boyunca öylece beklemek için. Tuhaf bir çağdayız. Sen iki saat önceden uyan. Hazırlan, süslen, püslen yola çık. Birilerini ez, birilerinin gönlünü incit, küfür et, küfür ye, koş. Sonra sekiz saat öylece bekle ve kimse yüzüne, süsüne, sesine bakmasın. Ne için Güvenlik. İnsanı insandan koruma güvenliği. Tuhaf bir çağdayız. Hırsız bile güvende hissetmek istiyor kendini. Oysa güvenlik görevlisi hırsızdan korunmak için var. Tuhaf bir çağdayız. İnsanların güvenliği için çalışan 'güvenlikçi ablamız', evde kendi çocuğunu güvensiz ellere (!) bırakıyor. Tuhaf bir çağdayız. Parayla güven satın alıyor ancak paramıza güvenemiyoruz. Canlı türleri arasında kendi türdeşlerine bu kadar az güvenen fakat onlarsız da yapamayan başka bir tür daha var mı bilmiyorum. Tüm bu ölçüsüzlük nasıl oldu Neyi yitirdik İlk isyan nerede başladı Bilen beri geledursun, biz İbrahim Ethem'e bakalım. Bir adam İbrahim Ethem'e gelerek, "Ey Ebû İshak, ben nefsine karşı günahlarda haddi aşmış, ölçüyü kaçırmış bir adamım. Bana dinin sağladığı kolaylıklardan bahset. Belki Allah, kalbimi yumuşatır ve nurlandırır" dedi. İbrahim Ethem, "Eğer sana tavsiye edeceğim altı hasleti kabul edersen, ondan sonra yaptıkların sana zarar vermez" dedi. Adam, onlar nedir diye sorunca İbrahim Ethem, "Birincisi, nefsin Allah'a isyan etmek istediğinde, O'nun rızkından yeme!" dedi. Adam, "Doğuda, batıda, karada, denizde, ovada dağda her ne varsa O'nun rızkıdır. Bu durumda ben nereden yiyeceğim" dedi. Bunun üzerine İbrahim Ethem, "Hem O'nun rızkını yiyip hem de O'na isyan etmen güzel olur mu" deyince adam, "Güzel olmaz" dedi ve ikincisini sordu. İbrahim Ethem, "Nefsin Allah'a isyan etmek istediğinde, O'nun beldelerinde (mülklerinde) oturma!" dedi. Adam ona, "Ey İbrahim, vallahi bu birinciden daha ağırdır. Doğu, batı bütün beldeler O'nun. Ben nerede oturayım" dedi. İbrahim Ethem de, "Hem O'nun rızkını yiyorsun hem beldelerinde oturuyorsun hem de kendisine isyan ediyorsun, bu güzel olur mu" dedi. Adam, "Peki ya üçüncüsü" diye sorunca İbrahim Ethem, "Nefsin Allah'a isyan etmek istediğinde, O'nun seni görmediği bir yer bul!" dedi. Adam, "Ey İbrahim, bu nasıl olur O, sırlardaki her şeyi ve gönüllerin sakladığı şeyleri dahi bilir" dedi. Hazret, "Hem O'nun