Sami Cebeci

Yeni Asya

İhlâsın yüksek kulesinde kalmak

İmtihan edilmek üzere bu dünya meydanına gönderilen insanlar ya bu imtihanı kazanarak ahiret âlemine geçecekler ya da kaybederek.Kaybedildiği takdirde tekrar bu dünyaya gelerek, yeniden imtihan olunma şansı olmadığı herkes tarafından görülen kesin bir gerçektir. Bu açıdan bakıldığı zaman, her insanın bu dünyada en büyük meselesi bu imtihanı kazanma

Şahıslar fânî şahs-ı manevîler bâkîdir

Eski zamanlar bir cihette ferdiyet zamanları olmasından, bazı meşhur zatların etrafında toplanan kalabalıklara, o meşhur şahıslar nokta-i istinat oluyordu.Dünya itibariyle böyle olduğu gibi, manevî bakımdan da aynı hakikat geçerliydi. eşitli isimlerdeki tarikatların, o meşhur isimler ile anılması buna delildir. Meselâ; Nakşî, Kadirî, Rufaî ve Mevle

Asla bir bölen durumuna düşmemek gerekir

İnsanlık tarihine bakıldığı zaman nice kurulmuş büyük devletler ve imparatorluklar, zamanla bölünerek küçülmüşler ve nihayet ekserisi tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Bunun tarih kitaplarında yüzlerce örneği vardır.Türkiye'nin çok partili hayata geçildiğinde siyasî tarihine bakıldığı zaman, nice partiler kurulmuş ve zamanla meydana gelen böl

Şahsî kusurlur ve cemaati ilgilendiren hatalar

İnsanoğlu melekler gibi günah işlemeyen varlıklar değildir. İlk İnsan olan Hazret-i Âdem ve Havva validemiz bile, işledikleri hata yüzünden Cennetten çıkarılmış ve yeryüzüne indirilmişlerdir.Ancak, bu dünyaya gelişte, Allah'ın takip ettiği binlerce gayeler vardır. İnsan türünün imtihan edilmesi bu gayelerden sadece birisidir. "İnsan beşerdir, şaşar

Hâkimiyet ve otorite meşverette olmalıdır

İnsanın fıtratında başkasına hâkim olma ve hükmetme arzusu vardır.Ev içindeki babadan başlayıp, değişik cemaat ve gruplara ve hatta devletler arasına kadar uzayıp giden bu hâkimiyet arzusu, insanlık tarihi boyunca nice savaşlara bile sebep olmuştur. Osmanlı devletinin padişahı Yıldırım Beyazıt ile Timurlenk'in, ikisi de Müslüman ve Türk hakanları o

Tesanüd neden çok önemlidir

Bir cemaatin veya bir hizmet grubunun kendi aralarındaki dayanışma ve ittifakına tesanüd denilir. Tesanüd olmadan birtakım hizmetleri yapmak ve gelecek kuşaklara taşımak oldukça zordur.Cumhuriyet döneminde, Bediüzzaman Hazretleri tarafından telif edilen Risale-i Nur tefsirleri etrafında toplanarak, doğrudan iman ve Kur'an hakikatleri ile hem kendi

Bediüzzaman modeli: Hayat boyu öğrenme

Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şerifinde "Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz ve öğreniniz." buyurmuştur.Bir başka hadis-i şerifte de "İlim öğrenmek, erkek ve kadın her Müslümana farzdır." buyurmakla, ilk emri "Oku" olan bir dine mensup olan bütün Müslümanlar için, ilim tahsil etmenin kıymet ve değeri ifade edilmiştir

Manevî şirket ve ortak sevap havuzu

İslâm tarihi boyunca İslâm dinine hizmet eden nice cemaatler ve tarikatlar gelmiş ve vazifelerini yaparak bu fânî âlemden bâkî âlemlere intikal etmişlerdir.Yaşadığımız asırda, eskiden beri hizmet edenlerin devamı olan cemaatler ve tarikatlar da, aynı şekilde İslâm dinine olan hizmetlerini devam ettiriyorlar. Cenab-ı Hak, ihlâs dairesinde Allah'ın d

Din hizmetlerinde kıskançlık ve rekabet olmaz

Peygamber Efendimize (asm) indirilen Kur'ân-ı Kerîm ve kaynaklık ettiği İslâm dini, insanlığın hem dünya hem ahiret saadetini temin etmek için nazil olmuştur. Sadece ahiretin kazanılması için değildir.Bu itibarla, İslâm dinine hizmet eden bütün cemaat ve tarikatlar, maksat birliği içindedirler. Hedefi aynı olan bu gayretli insanlar, madem ki maksat

Hâlis şûrâ ve mükemmel meşveret

Yapılması gereken işlerin ve vazifelerin, seçilmiş ehil insanların bir araya gelerek görüşüp karara bağlamaları, meşveret hakikatinin özünü oluşturur."Ve emruhum şûrâ beynehüm." "Ve şâvirhum fil emr." Yani "Onların işleri aralarında meşveret iledir. İşlerinde onlarla istişare et." anlamına gelen ayet-i kerimeleri çerçevesinde meşveret, Allah'ın emr