Bediüzzaman modeli: Hayat boyu öğrenme

Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şerifinde "Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz ve öğreniniz." buyurmuştur.

Bir başka hadis-i şerifte de "İlim öğrenmek, erkek ve kadın her Müslümana farzdır." buyurmakla, ilk emri "Oku" olan bir dine mensup olan bütün Müslümanlar için, ilim tahsil etmenin kıymet ve değeri ifade edilmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından, uzun yıllar boyunca örgün ve yaygın eğitim olarak uygulanan eğitim ve öğretim meselesi, yaygın eğitim olan kısmı nihayet hayat boyu öğrenim olarak isimlendirilmiştir. Hatta bu hususta "Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü" kurulmuştur.

Tarif olarak, hayat boyu öğrenme kavramı, "ağın ihtiyaçları doğrultusunda, hızla gelişen ve değişen sosyal ve kültürel hayattaki değişimlere ayak uydurabilmek amacıyla... Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi, bireylerin yaşamları boyunca bilgi ve becerilerini geliştirmeleri. Bu sürecin yetişkinlerde eğitimle desteklenmesi." şeklinde ifade edilmiştir.

Bediüzzaman Hazretleri, ayet ve hadislere dayanarak hayat boyu öğrenme meselesini, İslâm dinine hizmette modern bir model olarak ele almış ve telif ettiği Risale-i Nur tefsirleriyle, Kur'ân-ı Kerîm'in bu çağa hitap eden bu dersleri sayesinde, Nur Talebelerine "Hayat Boyu Öğrenme" modelini bir asır öncesinden başlatmış ve uygulamaya geçirmiştir.

Bediüzzaman Hazretleri, aslında din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikte okutulacağı ve adının da "Medresetü'z-Zehra" olacağı bir İslâm Üniversitesi projesini, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemlerinde, bütün devlet adamlarına teklif etmiş fakat çeşitli sebepler altında maalesef bu teklif gerçekleşmemiştir. Şayet, bu teklif hayata geçmiş olsaydı, kırk yıldan beri ülkemizin başını ağrıtan terör belâsı ortaya çıkmaz ve şimdi "Terörsüz Türkiye" olarak gerçekleştirilmeye çalışılan zor sürece gerek kalmazdı. Her şeye rağmen, böyle bir İslâm Üniversitesi projesi mutlaka hayata geçirilmelidir. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Böyle bir üniversite bir gün mutlaka devlet tarafından tesis edilecektir ama kimlere nasip olacağını biz bilemeyiz.

Hayatı boyunca bu üniversite projesinin peşini bırakmayan Bediüzzaman Hazretleri, Türkiye genelinde ve hatta şimdi dünya çapında kurulan Risale-i Nur dershaneleriyle, Başta Nur Talebeleri olarak, bütün bir milletin özellikle iman hakikatleriyle, hayat boyu öğrenme meselesini gerçekleştirmiştir.