Sadık Söztutan

Türkiye

Bilirsin unutulmak dokunur her insana

Nişanlısı ile tanışma gününün yıldönümü çok sıradan geçti eczacı kız için. Önemsemedi önce... Özel tarihli günlere önem vermiyordu zaten... Ama "Neler oldu" diye soracak olan arkadaşına yalan söyleyecek olmak üzüyordu. - Çok şanslısın Sevda, dedi eczacı bayan. Evet canım, darısı başına... Düşünebiliyor musun, ben unutmuşum tanışma tarihimizi, ama

Size baba diyebilir miyim

Nihat ertesi gün Yenibosna'dan tramvaya binecekken ümitlerini tüketmişti. Otogar yolundaydı, Erzurum'a gitmek için Yardımcı doçent Nihat, son devrin en büyük İslam âlimlerinden biri olan ve kitapları dünyanın her yerinde büyük ilgi ile okunan merhum Hüseyin Hilmi Efendi'nin kabrinin bulunduğu bölüme girdi. O an orada bulunan üç kişilik ziyaretçi ai

İki gönül bir olunca hastane seyran olur

Gazete haberlerinden okumuş, "o mutlu anın" resmini görmüş olabilirsiniz. Ben gördüm. Delikanlı, sakin sakin ve içine kapanık olarak oturduğu koltuktan ani bir hareketle kalkarak, o anda karar vermiş bir şekilde kapıya yürüdü. - Nereye oğlum Karşı gelir korkusuyla annesinin sorusunu cevaplamadan kapıyı çekip çıktı. Devlet hastanesinin önüne geldi

Senin olmadığın yerde kimse yoktur!

Delikanlı, evliliklerinden bir ay sonra ve eşinin yaş gününden bir gün önce, akşam yemek masasının üzerine iki tiyatro bileti koydu; "Yarın akşam için aldım." Kız başına geleceği bilmiyordu henüz. Aşkları kolejde başlamıştı. Tuhaf olan, bu aşk, üç yıllık eğitim döneminde değil, biri okulun yakışıklısı, diğeri güzeli olarak mezuniyet gecesinin sunuc

Başlatma senin röportajına!

Genç muhabir, o hafta, o sıralar şöhretinin zirvesinde bulunan genç bir erkek şarkıcıyla röportaj yaptı. Derginin tam ortasına gelen ve yan yana iki sayfadan oluşan "Özel Yaşam" röportajı, kocaman fotoğraflarla şahane görünüyordu. Ama Genç muhabir, bir sanat dergisinde çalışıyordu. Aylık dergilerin lokomotifi, özel röportajlardır. Bu muhabir de her

Annesinin bir tanesi

Çantasının içinde cep telefonunu arıyordu. Çantayı kurcalarken fermuarlı iç cebinde annesinin yaklaşık kırk gün önce koyduğu zarfı buldu. Sürpriiiiiz... O üç defa haccı izlemek için mukaddes topraklara da gitmiş olan tecrübeli kadın gazeteciydi. "Bir arkadaşımın davetlisi olarak İngiltere'ye gidip, bir süre Londra'da yaşayacaktım. Annemin itirazı

Annee! Dedem ağlıyor

Çocuk mutfağa doğru bağırdı: - Anneee! Dedem ağlıyor! Neyse ki duymadı annesi... Dede, devrinin en ünlü aktörlerinden biriydi. Milletlerarası festivallerde ödül kazanan ilk Türk filmlerinden birinde de ikinci adam olarak rol almıştı. Yeşilçam'ın o yıllarında Türk sinemasında bir yıldız oyuncu olarak yerini aldıktan sonra, beyaz perdenin giderek ki

Sevmek korumaktır aslında

Türk kızı, kendisini görmezden gelen sanatçının fotoğrafını yırtıp yere attı. Sokak ortasında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Gözyaşları, o sabah giydiği ve üzerinde sanatçının resminin bulunduğu tişörtünün üstüne düştü. Ünlü Türk pop şarkıcılarından biri yurt dışı konserlerinden biri için Almanya'daydı. O akşam, Türklerin yoğun ilgi gösterdiği k

Bir mektupla vurdun beni insafsız

Hayret bir şey Her zaman kocasının ağzından çıkacak bir isteği yerine getirmek için dört dönen kadına ne olmuştu Lise müdürü olan eşini her sabah sevgi ile uğurlayıp akşam güler yüzle karşılayan kadın neden şimdi sessiz ve asık suratlıydı Müdür Bey'in birkaç denemesi sonuçsuz kalmıştı; "Neyin var" sorusuna hep aynı cevabı vermişti, omuzlarını kaldı

Gözyaşı maçı

Abdullah Avcı'yı şampiyonluk tahtına taşıyan merdivenlerin ilk basamaklarında Başakşehir vardı. Hoca, tacını giymiş olarak geldiği eski evinde duygusaldı. Trabzonspor'un, şampiyon olduktan sonra çıktığı maçlardaki jestlere bu kez çiçek de eklenmişti ki, kirpikleri titreten cinstendi. Edin Visca'yı asist krallığına taşıyan yer de burası, Başakşeh