Rifat Okyay

Yeni Asya

Kestirmeden

Allah, insanı yaratırken her insana has, özel bir fıtrat üzerine yaratmıştır.İfrat ve tefrit; yani aşırılık ve ketumluk, insan fıtratına sonradan, insanın nefsi, gururu, enaniyeti ve şeytanı sayesinde kazanılmıştır. Yoksa insan, vasatî, normal boyutlarda ve özelliklerde yaratılmıştır. Yalnız şu var ki: Her insan, kendi özelliklerinin sınırlarında i

Söz ola kese savaşı!

Konuşmanın, söz söylemenin de bir namusu, bir haysiyeti, bir şerefi vardırSöz söylediğin zaman karşında muhakkak bir surette muhatabın olmalıdır... Söz söylediğin zaman muhatabının yüzüne söylenen doğru mu, yanlış mı testini ikiniz birden yapmış olursunuz... Söz söylediğinde muhataplar ne kadar ağır veya hafif de olsa tartısı ölçüsü mihengi olabile

İman hizmetinde hedef ve gaye

Risale-i Nur'larla Kur'ân, iman ve İslâmiyet hizmetlerine dâhil olabilenler; bu kudsî, mânevî ve nurlu dairenin bir parçası hâline gelirler.Rabbimizin lütuf ve ihsanıyla nasip edilen bu mukaddes daireye girenler, her zaman ihlâs, uhuvvet, dikkat, şevk, aşk ve ümit ile bu dairenin hakkını vermeye çalışmalıdırlar. Nur'un kudsî hizmeti; fedakârlık, ga

Dinî eğitim olmadan Dindar nesil olmaz

Çocuk eğitimi, sanki kendiliğinden devam eden, kimsenin planlamasına ve yardımına ihtiyaç duyulmayan bir ahlâk ve eğitim meselesi gibi algılanıyordu.Bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde durum böyleydi. Ancak baba, hele de dede olunca, bu işin kesin ve katî bir şekilde kendiliğinden olmayacağının ve yapılamayacağının farkına vardık. Bu farkındalık

İlim ve iman ilmi

İlimlerin şahı ve padişahı olan iman ilmi başta olmak üzere bütün ilimleri elde etmeye ve baş üzerinde tutarak icraat sahasına koymaya bakmalıyız.İlim öyle bir iksirdir ki, insanın maddî manevî kimyasına da tesir eder ve onu değiştirir. İlim, ilim aşkıyla yananları ve kıymetini bilenleri yükseltir, büyütür ama onu bu büyüklük muvazenesi içerisinde

Neye sarf etmeliyiz

Risale-i Nur okumalarında ve anlamalarında bizleri gayrete sevk edecek ve muvaffakiyetimizi artıracak bazı esasları daima göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.Her hâlükârda; azamî ihlâs, azamî sadakat, azamî iktisat ve azamî takvâ prensipleri doğrultusunda yapılan okumaların, mutlaka zihnimize, kalbimize, aklımıza ve ruhumuza bir pay, bir fayda,

Bursa sizleri Bediüzzaman Mevlidi'ne bekliyor

Bediüzzaman Said Nursî talebelerine, dostlarına ve sevenlerine bir şeyi özellikle ifrat derecesinde, yani fazla, çok çok, ziyade yapabilirsiniz demiş.Bu nedir irtibat, bağları sağlamak, gitmek gelmek, sormak soruşturmak, ziyareti ve haberleşmeyi her hâlükârda yapabilmek. Evet hemen cep telefonlarımız var diyeceksiniz! Önceden de o zamanların şart

İhlâs ve sadâkat

Risale-i Nur'da lahika mektuplarında en çok zikredilen kavramlardan iki tanesi ihlâs ve sadakattir.Allah için niyet etmek, Allah için işe başlamak, Allah için yapılacak işi devam ettirmek ve Allah için başlanan, devam ettirilen işi bitirebilmek. Ve kendinin yaptığını "Ben'i" başkaları için yaptığını "Hodfuruşluğu" unutarak. Allah için yaptığını çok

Tahribata karşı imanî terbiye

Kıymet bilirlik eskiden halkın ekserisinin, tatbik ettiği güzel bir içtimaî hayat prensibiydi.Milletin örf ve ananesi idi. Zaman içinde imanın zayıflamasıyla veya şeytanın, nefsin aldatmacalarıyla kıymet bilirlik, kıymet bilmezliğe dönüşmüş ve dönüşmeye de devam etmektedir. İman zafiyeti en evvel insanların sosyal, içtimaî hayatlarını vuruyor, zay

Sessiz konuşan şairi uğurlarken

Hem geçmişe, hem geleceğe dengeli bir oranla bakabilenler kuvvetli iman sahip demektir.Menfî olsun, müspet olsun ekseriyetle bu oran şaşmaz. Şimdiki zamanda dillerde pelesenk olan vefa, dostluk ve ahbaplıklar da bu oranla yaşanır, anlatılır ve hatırlanır... Mazi kıtasına baktığımız zaman istikbale bugünlerden daha az bakar olduk... Kadim dostlarım