Sıcaklar ve hizmet
Şu günlerde sıcaklara karşı dik durarak, sabrederek ve hamd ederek hizmet-i imaniye ve Kur'âniyede gaflete düşmemeli, sıkılmamalı ve tembellik etmemeliyiz.
Her zaman hizmette yapılacak bir iş, koşulacak bir hedef, gayret gösterilecek bir çalışma mutlaka vardır.
Hiç yapmayıp terk ederek mesuliyete düşmektense, yapabildiğimiz kadarını yerine getirerek hizmeti aksatmamaya çalışmalıyız.
Bugün sıcak varsa, yarın da soğuk olacaktır. Her halükârda yerine getirebileceğimiz imanî, Kur'ânî ve İslâmî hizmetler vardır ve mutlaka olmalıdır da.
Meselâ, günde elli sayfa okuyorsak kırk ya da kırk beş sayfaya razı olabiliriz; haftada beş-altı derse katılabiliyorsak bunu dört ya da beşe indirebiliriz; ayda on-on beş defa gerçekleştirdiğimiz imanî ve İslâmî ziyaretleri ona düşürebiliriz; sosyal hayatımızda yaptığımız dört-beş haftalık faaliyetimizi üçe-dörde çekebiliriz.
Ama asla, ne olursa olsun, hizmetlerimizi tamamen ertelememeli ya da iptal etmemeliyiz.
Eğer bunu yaparsak, üzerimize şefkat tokatları yağmur gibi yağar, sel gibi akar...
Samimiyetimizin ve ihlâsımızın ölçüsü, tam da bu zamanlarda ortaya çıkar.
Yoksa elimizde çay bardağı, salonun ortasında hem çay içer, hem de sabırsız bir tencere gibi bir oraya bir buraya dönüp dururuz.