Raşit Yıldırım

Karar

İşleri niçin ve nasıl tasnif etmeliyiz

Yazılı veya zihinsel formatta hepimizin bir "yapılacak işler listesi" vardır. Bu listedeki her bir iş, farkında olmasak da zihnimizi meşgul eder. İşler biriktiğinde iç stresimiz artar, odaklanmakta zorlanırız.Oysa işleri tasnif etmek, yani sistematik olarak sınıflandırmak hem zihinsel yükümüzü azaltır hem de iş yaşamımızı daha yönetilebilir hâle ge

Bekleyen işler kendiliğinden çözülür mü

İş yaşamımızda ajandamızda kayıtlı onlarca iş yapılmayı, onlarca mail de cevaplanmayı bekler. İşlere başlamamış olsak ve maillere cevap vermemiş olsak da bunlar zihnimizde yer tutar.Ancak ilginç olanı şu ki, bir süre sonra, yapmamız gerektiğini düşündüğümüz bazı işlerin yapılmasına ve maillerin cevaplanmasına gerek olmadığını fark ederiz.O iş için

Kayıt dışı ekonomi ve vergiler

Türkiye'de hem çalışanlar hem de işverenler vergi yükünün ağırlığından şikâyet ederken, devlet yetkilileri vergi oranlarının yüksek olmadığını savunur.OECD'nin 2024 raporuna göre, Türkiye'de ücretli çalışanların kazançları üzerinden katlandıkları toplam vergi yükü %39'dur. OECD ortalaması ise %35'tir.Buna karşılık, vergi ve sosyal güvenlik ödemeler

Yetki devri neden bu kadar zor

Her yöneticinin bir kapasitesi vardır. Kimisi işkoliktir, kimisi sürekli stresle yaşar, kimisi de işlerini alt kademeye delege eder.Gerçek şu ki: başarı, paylaşım oranıyla doğru orantılıdır (1).Kendi yükünü paylaşmayı bilen yöneticiler hem zamanlarını stratejik hedeflere ayırabilir hem de ekiplerini geliştirirler.Ancak özellikle aile işletmelerinde

Nokia'nın çöküş hikayesi ne anlatıyor

Teknoloji dünyasını şaşkına çeviren o gün, Nokia'nın CEO'su Stephen Elop sahneye çıktı ve kimsenin beklemediği şu cümleyi kurdu:"Yanlış bir şey yapmadık ama bir şekilde kaybettik."Bir zamanlar cep telefonu denince akla ilk gelen marka olan Nokia, çökmüştü. Bu yürek burkan sözler sadece bir şirketin sonunu değil, her işletmeye ve her girişimciye ver

Patrona hatalı olduğu söylenir mi

Orhan Gencebay'ın şarkısında dediği gibi: "Hatasız kul olmaz."Hayatın gerçeği bu: Bilgi eksikliği, dikkat dağınıklığı, zaman baskısı ya da iş ortamının karmaşıklığı… Bunların her biri insanı hata yapmaya sürükler.Geçtiğimiz yıllarda bir şirkette patron, yeni açılan şubeye müşteri çekmek için büyük bir reklam bütçesi ayırmaya karar verdi. Pazarlama

Kurumsallaşmaya mesafeli olmak: Gerçekler mi, bahaneler mi

"Kurumsallaşmayı düşünüyor musunuz" diye sorduğunuzda birçok işletme sahibinden şu cevapları alırsınız:"Güzel ama bize uygun değil" ya da "bizim için erken."İnsanoğlu istemediği şey için bahane, istediği şey için çare bulur. Devekuşuna "uç" demişler, "ben deveyim" demiş; "öyleyse koş" demişler, "ben kuşum" demiş.İşletmelerin kurumsallaşmaya mesafel

Küçük, büyük her işletme için gerekli yönetim işlevleri

Yönetim, amaçların en kısa ve en etkin yoldan gerçekleştirilmesi için; para, insan, makine, malzeme, bilgi gibi kaynakların bir araya getirilerek, eşgüdüm içinde ortak hedefe doğru yönlendirilerek amaçların gerçekleştirilmesidir.Yönetim bilimiyle uğraşanların çoğu, yönetim faaliyetlerini beş ana başlık altında toplar:1.Planlama2.Örgütleme (organize

İlkelerle yönetmek: Kurumsal yönetimin temel taşları

İlkeler, bireylerin hayata ve olaylara bakışını şekillendirir. İlkeli yaşam hayatımıza anlam ve saygınlık kazandırır. Bu durum yalnız bireyler için değil, kurumlar için de geçerlidir. Şirketler de insanlar gibidir; kendilerine özgü değerleri, inançları ve ilkeleri vardır. Özellikle kuşaktan kuşağa geçen aile şirketlerinde, kurucunun benimsediği değ

Kurumsallaşma sürecinin temel adımları

Büyük hayallerle kurulan aile şirketlerinin çoğu ilk kuşaktan öteye geçemez. ABD'de kurulan şirketlerin yaklaşık %40'ı beş yıl içinde, %80'i ise ikinci kuşağa geçmeden kapanıyor. Devam edebilenlerin yalnızca %15-30'u ikinci kuşağa, %10-15'i üçüncü kuşağa ve %3-5'i dördüncü kuşağa ulaşabiliyor. Türkiye'de durumun da bundan çok farklı olmadığını bili