Ragıp Karadayı

Türkiye

Sebebini tam bilmesem de içimden ağlamak geliyordu!

"Hey Derviş Efendi!" diye bir ses duydum, heyecanla gözlerimi açtım. "Acaba bu derviş denilen de kimmiş" diye sağa sola bakındım.Elbisesinde olduğu gibi ayaklarındaki temizlik, vakarı, insanların edeple ayakta karşılaması dikkatimi çekti.Bu heybetli zat-ı muhterem etrafa şöyle bir göz gezdirdi, boş bir yer buldu, hemen oturuverdi. Fakat insanlar hâ

"Sende bir hâller var bey! Çekinme hadisöyle!.."

Anlayacağın rızık, şu veya bu şekilde gelip bizi buluyor. Helâlinden istersek helâlinden geliyor, haramdan istersek o yolla geliyorHayat arkadaşım dokuz yüz yetmiş altının hikâyesini şöyle izah etti:-Rahmetli babacığım haç farîzasını yerine getirmek için gittiği Kâbe'de bu torbayı düşürüp kaybetmiş. Epey aradıktan sonra bir gencin bulduğunu öğrenmi

Artık cebinde otuz altını olan bir zengindim...

Birkaç sene huzurla geçip gitti. Kölem genç, pek çalışkan, bir o kadar da edepliydi. O beni, ben de onu pek sevmiştim.Kaybettiğini arayan adam başını kaldırdı, bütün hacıların duyabileceği yüksek bir sesle: "Ey hacılar! Şöyle şöyle bir torba düşürdüm, bulan var mı" diye bağırmaya başladı. Hiç tereddüt etmeden çağırdım. Torbayı daha teferruatlı tari

"Günlerimi, ömrümü dolduracak hayırlı bir meşguliyetim olmalı..."

İstediğim yerden ev almaya, istediğimle evlenmeye ve pek acelem varmışçasına da vakit kaybetmeden yuvamı kurup taşınmaya karar verdimHani çok insanda olur ya "Ya sukut-ı hayale uğrarsam! Ya hepten ziyan olursam! Ya iki yakam bir araya gelmezse! Ya ya ya!!!" dediğimiz çeşitten bir sürü korku dolu tereddütler içindeydim.İşte öyle bir çizgideyken hisl

MECZUP YarınBizim Sayfa'da

Çocuk, sosyal ve tarihî romanların usta kalemiRagıp KaradayıTürkiye okurları için yazdı:MECZUPYarınBizim Sayfa'da

Dünyafâni, ahiret bâki ölüm âni!..

Kendi kendime dedim ki Ey Jale:Allahü teâlâ, aklıma gelebilecek her şeyimin sahibi olduğu için onu çok sevmeliyim ve rıza-i ilâhisi dışına hiç çıkmamalıyım.Dünya hayatı kısa, ahiret hayatı nihayetsiz olduğu için; ahiretimi dünyaya değiştirmemeliyim.Vatansız, milletsiz, bayraksız yaşamanın bir mânâsı olmadığı için, onlarsız edemem.Aile, akrabalık ba

Asla dış güzellik aramayalım zamanla her şey değişiyor...

Zaman, bir nehir gibi akıp gidiyor durmaksızın. Aynı suya asla iki kez dokunamayız, çünkü akıp giden su bir daha önümüzden geçmez.- Eskiden her şeyi dedelerimizden gördüğümüz gibi yapardık, şimdiyse Allah rızası için yapıyoruz! Elhamdülillah kötülükleri beceremedik vesselâm!- Öyle ya; ameller, niyete bağlı. Hikmet ehli zatlar buyuruyor:"Dinimizde e

İnsanoğlunun başına neler gelmiyor ki beyim!..

"Gençliğimde her yaz gelir, günlerce kalırdık burada. Çok memnun olmuş, unutulmaz hatıralar yaşamıştık..."Tek tük karşılaştıklarım bizi görünce; işini gücünü bırakıp hemen ihtiyacımız olup olmadığını soruyor "Ay siz hoş sefalar getirmişsiniz! Bir hizmetimiz olur mu Bari bir çorbamızı içseydiniz" deyip evine davet ediyordu. Karşılaştığımız her insan

Eğer Erzurum'a gitmek dilersen bekle Jale yaz olsun da gidelim

Tozpembe hayaller kurduğum, rüyalarımı süsleyen o güzel memleketimize bir sabah güneş ufukta doğarken vardık...Bir gün, Tanju'ya dedim ki "Artık ahir ömrümüze geldik; ölmeden, şu güzel memleketimizi, misafirperver o iyi insanları, o numune örnek hayatlarını bir daha dünya gözüyle görelim, helâllik alalım, hiç olmazsa emr-i Hak vuku bulunca hasretli

Çekirdek aileydik, farkında olmadan geniş aile olduk...

İki villayla başlayan yerimiz mahalleye kadar büyüdü. Resmiyette ismi "Tepe Mahallesi" olsa da çocuklar "Bizim Mahalle" adını koymuşlardı.Bizleri yoktan var eden Yaratıcımıza karşı daima muti ve mütevâzıolmalı, kendimizi ihtiyaç, fakr-u zaruret içinde görüp her hâlükârda Rabb'imiz karşısında boynu bükük, eli bağlı bir köle gibi olmalıyız. İşte, kul