Ragıp Karadayı

Türkiye

"Bu saatte davetsiz misafirkim olabilirdi acaba!."

Namazımı kılmış, kul haklarımı ödemiş, tövbemi yapmış, ölüm meleğini bekliyor gibi bir ruh hâli içindeydim.İnsan tanırsa pîri, düşünmez başka eri,Onda kusur aramaz, bozmaz girdiği yeri!Netice kazançlıysa, dökülsün alın teri. Eğer aklın var ise, kaçtığın yer nâr ise, Zebun olma nefsine, dava sonsuz kâr ise!Dervişlik hırkasını, sırtına alarak gel!Tak

"Akıl akıldan üstündür Sultan'ım!"

"Malumunuz, köpeklerin ahbaplığı, aralarına kemik atılana kadardır..."Behlül Dânâ:- Sultan'ım duâ ediyorum hep size, iltifatlarınıza layık olayım diye. Medresedeyken hocam; "öyle bir devir gelecek ki her şey birbirine karışacak" buyurmuştu. O devirde aynı anneden babadan olmayana "Kardeşim" diyemeyecekmişiz!Dünya yalan, hayat yalan!Var mı burda bâk

Nihayeti olmayan, son bulmayan arkadaşlıklardan kardeşlik doğar

"Umumiyetle insanlar keyiflendikleri ile arkadaş, anlaşabildikleri ile dost, ağlayabildikleri ile kardeş olurlar Arada uçurumlar var!"Zifirîkaranlık içine iyice gömüldüm, hepten kayboldum. Memleketin az bilinen akıl hastanelerinden birinde dünyanın en karanlık, en soğuk odasında son nefesimi vereceğimi bekliyorum.Meczup aşağı, meczup yukarı diyecek

Yaşadığım şehre, insanların arasına bir yere sığamadım!

Kuduz bir kelb tarafından kovalanıyormuşum, demircinin körüğüne bağlanmış şişiriliyormuş gibi bir ruh hâlimle delilik gömleğimi giydim kaldım.Sultan'ımı, maiyetindekileri, Bağdat'ı, Bağdatlıları, bütün bilâd-i İslâmiye'yi ve hatta, börtü böcek, nebatat adına ne yaratmışsa Mevlâm, cümlesinin muhabbetini hak ettiği kadar sevebilmem için kalbim en az

İnsan sarrafı Sultan'ım, beni bana bırakmayacaktı...

Bir çare bulurum ümidiyle eski öğrendiklerimi hatırlamaya çalışıyordum. Birden Harun Reşid Sultan'ımın sesini duyar gibi oldum.O kaçıştan sonra her sabah, en yakınımdaki dağın yamacındaki mağaralardan çıkıp bulutlara doğru yürüyor, kendimi bulmaya çalışıyordum. Rabbimin yarattığı en güzel görüntüleri seyretmeye doyamıyordum. Semaya doğru uzanan vak

Bir meczubu kaç kişi dinler, kaç kişi dikkate alırdı ki

"Ben feryadımı yapayım da kulakları sağır olanlar, akılları örtülmüş, izanları mühürlenmiş olanlar düşünsün!" diyordum...Çok eskiden beri insanlığa düşman olanlar, her fırsatta İslamiyet'i yok etmeye çalıştı. Bu hususta hiç geri adım atmadılar, kıyamete kadar da atmayacaklar En tesirli düşmanlıkları, Müslümanları aldatmak, içeriden yıkmak olmuştur.

Unutma ki;İslâmiyet'e hizmet insanlığa hizmet demektir...

"Siz de şahid olmuşsunuzdur, herkes, insanlığa hizmet etmenin en şerefli vazife olduğunu ve bunun için çalıştığını söyler..."Elimde olsaydı bir an evvel ölüp bu dünyadan ve içindekilerden kurtulmak isterdim. Sevgili Peygamberimizin bir hadis-işerifleri aklıma geldi. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)şöyle buyuruyorlardı: "Ani ölüm, m

Çok bekledim gelir diyeama bir daha dönmedi

Umumiyetle havayı geldiği gibi, rüzgârı estiği gibi, misafiri de olduğu gibi kabul ederdim ama bu başkaydı.Harun Reşid Sultan'ım "Senin bahçen sınırsız" demiş latife buyurmuşlardı. Ay ışığında gördüğüm kadarıyla ağaçların arasında biri debeleniyordu. Cılız bir sesle "Yardım et!" dedi. Göğsüne bıçak mı ne saplanıştı Bakamıyordum kara toprak üzerinde

"Ben deli olmayayımda ya ne olaydım!."

Bir gün Dicle'nin durgun sularına bakarken beyazlaşan sakallarımı gördüm.Ev ısınıyor derken, bakarsın kömür biter,İşler yola girerken, sayılı ömür biter.Ahretderdi olmayan, çok pişman olur, gider! Doğru yolu bulmazsan, bellolmazsağı solu! Ne yol incinsin senden, ne de sen incit yolu!Akıllı olan kimse, her şeyden alır bir ders,Ahmak olana ise, iyi ş

"Yine bana taş mı atarsın,kafamı karıştırma Behlül!"

Akıp giden derya misali nehir, bir de Harun Reşid Sultan'ım teşrif etmişse dert, belâ musibet mi kalırmışBehlül Dânâ:- Yeryüzü iki sınıf kimseye çok hayret eder Sultan'ım. Biri, ölümden gafil olarak yatağını süsleyip uykuya dalandır. Yeryüzü kendi hâl lisanı ile o kimseye, "Ey insan! Şu nazik bedenin yataksız olarak, arada bir perde bulunmadan, ben