Nurettin Topçu Eğitim Üniversitesi

Daha önce bu sütunda Türk asrına başlarken eğitimde odak sorunun "istikamet" olduğunu dile getirmiş; diğer meselelerin de buna bağlı olarak çözülmesi gerektiğini ortaya koymuştuk. Evet, ikinci yüzyılda ortaya konacak olan bu yeni paradigmayla hem eğitimde gerçek iyileşme ve ilerlemenin kaydedilmesi mümkün olacak hem de bütün bu değişim ve dönüşümü hayata geçirecek öğretmenlerin yetiştirilmesine imkân verilmiş olacaktır. Nurettin Topçu, öğretmenliği sanatkârlığa benzeterek "Muallim ruhlar sanatkârıdır." ifadesini kullanır. Nasıl ki iyi bir doktor mesleğinisanatını iyi bir doktordan öğrenirse iyi bir öğretmen de ancak iyi bir öğretmenle karşılaşarak bu mesleğin hakkını verebilir. Bir hocamızın bizimle paylaştığı bir hatırası şöyleydi: "Batıda gelişmiş ülkelerden birinde öğretmen alımı mülakatına şahit oldum. Sınav komitesinin adaylara yönelttiği sorulardan biri 'Sizin iyi bir öğretmeniniz oldu mu, olduysa onun bu özellikleri ne idi' şeklindeydi. Mülakatın bitiminde onlara bu mesele çok mu önemli diye sorduğumda 'İyi öğretmeni tanımayan, iyi öğretmen olamaz.' demişlerdi." Topçu'nun meşhur eserindeki konuyla ilgili şu tespitleri önemlidir: "Orhan'ı yetiştiren, Fatih'i cihanda harika bir manevi olgunluğa sahip kılan muallimleridir. İkinci Murat, mürşidine teslim bir zahit, Yavuz yalnız âlimin önünde eğilmesini bilen, muallimin mesuliyetlerine hürmeti bilmiş, kılıcının olduğu kadar ruh dünyasının da bir kahramanı idi. Dünyaya söz geçiren hükümdar yalnız müftüsüne itaat ediyordu. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurun bile şeref olduğunu kabul ediyordu. Bizim bütün tarihimiz, muallimin yükseltildiği devirlerde şan ve şerefle medeniyet ve ahlakın zirvelerin tırmanmış, muallimin alçaltıldığı dönemlerde ise uçurumlara yuvarlanmıştır." Teoman Duralı, kendisine yöneltilen "Türkiye'de kaç tane felsefe bölümüne ihtiyaç var" sorusuna, "Bir tane" cevabını vermişti. Biz de hâlihazırda ülkemizin "bir tane eğitim üniversitesi"ne ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Bir eğitim üniversitesi... "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir." şuurunda bir üniversite... Biraz daha açalım. "Yaşama yerine yaşatma ahlakı"nın temel değer olarak benimsendiği bir üniversite... Adını biz koyalım, ömrünü Allah versin! "Nurettin Topçu Eğitim Üniversitesi" "Türkiye'nin yeniden büyük devlet olma ülküsü"nün fert fert bütün öğrencilere kazandırılmasının amaç edinildiği bir üniversite... İstanbul'da tarihî yarımada üzerinde Çemberlitaş civarında. "Maarifi bir dava" meselesi olarak görüp teoride ve uygulamada bunu gösteren son büyük muallim-mütefekkirin eğitimle ilgili görüşlerinin misyon olarak benimsendiği bir üniversite... "Kâmil insan veya iyi ödev insanı" yetiştirmenin hedeflendiği, hem Farabî ve Gazalî gibi ilk muallimlerimizden başlayarak kadim geleneğimizden ilham alınan hem de modern dönemlerdeki eğitim birikimimizden istifade edilerek özgün bir eğitim sisteminin inşa edildiği bir üniversite... "Maarifi yapan da yıkan da muallimdir." veciz ifadesinin bir gereği olarak öğretim üyesielemanı kabulünün bu çerçevede özel olarak (bilimsel,